“Yatağımın karşısında bir pencere var.Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni.İşte sonunda anlamsız biri oldum.İşte sonum geldi.Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.”
çin kadar uzaklardan
can kadar yakından
Sen bir masal kızısın
dün
Çinden gelmiştin
bugün
Lizboa’dan
yüzünde tarçın kokusu
gözünde cîn
Bir gün buradan gidersin
Mariyya
can kadar yakın,
Çin kadar uzak
Lizboa boyalı haritalarda kapanır
-bir gün buradan gidersin
Mariyya
Aynalarda seni ararım
Bu şehirde seni ararım
bu dünyada seni ararım
Mariyya
..herkesi ben ararım kimse beni aramaz bir yandan da iyidir bu tutum bir insanı istemediğin zaman görmezsin bu huyuna alışırlar senin aramanı beklerler bir yandan da hazindir sen aramayınca kimsen yoktur yalnız başına yaşarsın yalnızlığını bir yandan da sitem ederler neden aramadın beni derler oysa onlar hiç aramazlar özel izinleri belgeleri mi