Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
Özümsün, özümle ararım Mevlana’m seni. Yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. Gör ki aşk için ölmek ne demekmiş.
Reklam
SAATİ YOK EREMİ YOK Aşktan yana söz duyunca, Ben hep seni düşünürüm. Uçsuz hayaller boyunca, Ben hep seni düşünürüm. Yıldızlar kayar yüceden;
http://www.siirperisi.net/siir.asp?siir=4200
Saat Çini vurdu birden: pirinççç Ben gittim bembeyaz uykusuzluktan Kasketimi eğip üstüne acılarımın Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Karanlık her sokaktaydın gizli her köşedeydin Bir çocuk boyuna bir suyu söylerdi. Mavi. Bir takım genç anneleri uzatırdı bir keman Sen tutar kendini incecik sevdirirdin Bir umuttun bir misillemeydin
Git. Yüzüme öyle bakma git. Hiç durma, bir gidenin bir daha asla giremeyeceği kapı orada, git. Hiçbir şey açıklamak zorunda değilsin. Giderken söyleyecek şey bulamaz insanlar. Sen bahanelerin arkasına saklananlardan olma, git. ( Oysa daha doyamadım sana… Kokunu yeterince çekemedim içime… Yapacağımız ne çok şey vardı… Neler planlamıştık… Şimdi
MUTLAKA OKUYUNNNNKitabı okudu
Mevlana içeri girer, mendili koklar, eli titreyerek açar.İçinden sarı kağıda yazılmış bir not çıkar: "Başımı kesip kör kuyuya atsalar...Şah damarımdan oluk oluk kanı akıtsalar...Dokuz yurda tenimi lime lime dağıtsalar... Yedi çakal sürüsü vücuduma saldırsalar...Kırmazdı acılar beni, yorardı belki teni.Özümsün, özümle ararım Mevlana'm seni.Yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim.Gör ki aşk için ölmek ne demekmiş."
Reklam
Mevlana içeri girer, mendili koklar, eli titreyerek açar.İçinden sarı kağıda yazılmış bir not çıkar: "Başımı kesip kör kuyuya atsalar...Şah damarımdan oluk oluk kanı akıtsalar...Dokuz yurda tenimi lime lime dağıtsalar... Yedi çakal sürüsü vücuduma saldırsalar...Kırmazdı acılar beni, yorardı belki teni.Özümsün, özümle ararım Mevlana'm seni.Yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim.Gör ki aşk için ölmek ne demekmiş." (Mevlana olduğu yere düşüp bayılmıştır.)
"Ülke Saat Çini vurdu birden: pirinççç Ben gittim bembeyaz uykusuzluktan Kasketimi eğip üstüne acılarımın Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Karanlık her sokaktaydın gizli her köşedeydin Bir çocuk boyuna bir suyu söylerdi. Mavi. Bir takım genç anneleri uzatırdı bir keman Sen tutar kendini incecik sevdirirdin Bir umuttun bir
"Demek ki insanlar birbirine ancak muayyen bir hadde kadar yaklaşabiliyorlar ve ondan sonra, daha fazla sokulmak için atılan her adım daha çok uzaklaştırıyor. Seninle aramızdaki yakınlaşmanın bir hududu, bir sonu olmamasını ne kadar isterdim. Beni asıl, bu ümidin boşa çıkması üzüyor... Bundan sonra kendimizi aldatmaya lüzum yok... Artık eskisi gibi apaçık konuşamayız... Bunları ne diye, neyin uğrunda feda ettik? Hiç!.. Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik... Her şey bitti mi? Zannetmem. İkimizin de çocuk olmadığımızı biliyorum. Yalnız bir müddet dinlenmek ve birbirimizden uzak kalmak lazım. Ta birbirimizi tekrar görmek ihtiyacını şiddetle duyuncaya kadar... Haydi artık Raif. Bu an gelince ben seni ararım; belki tekrar dost olur ve bu sefer daha akıllı davranırız. Birbirimizden, verebileceğimizden fazla şeyler beklemeyiz ve istemeyiz... Haydi artık git... O kadar yalnız kalmak istiyorum ki..."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.