Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Milletin ne fikirde olduğu ve olacağı ileride görülür. Bana gelince, nazar ve itikad-ı siyasiyemin negizi (siyasi inanç ve görüşümün esası), temeli "Türkoğlu Türk" olduğumdur. İptida(önce) Türk olmadıkça ne aristokrat olurum ne demokrat. Ne avamiyyundan (halkçılardan) olurum ne iştirakiyyundan (sosyalistlerden) Eğer bana "Halin bedbahttır (kötüdür), Türklük yani kavmiyet (soya bağlılık), milliyet fikirlerini taşla(bırak) da saadete nail ol (mutluluğa eriş) " deseler, bu yüzden gelecek saadete, bedbahtlığı tercih ederim. Ben, ben olmamak ne aklıma kelişir (uyar) ne vicdanıma yatar.
Sayfa 332Kitabı okudu
Olof Palme
Aristokrat bir ailede doğmuş olmasına karşın her bireye kendi benliğini geliştirme ve dilediği hayatı yaşama özgürlüğü sağlamak uğruna sosyal demokrat işçi partisi içinde siyasete atılan isveç eski başbakanı olof palme (başbakanlığı 1969-1976 ve 1982-1986), bu amaca ulaşmak için devletin müdahalesini sonuna kadar kullanmayı esas almıştır. nitekim
Reklam
Kürt Çehov’u Nûredîn Zaza
Nûredîn Zaza, aristokrat bir ailenin çocuğu olarak 1919 yılında Maden’de dünyaya gelir. Nûredîn Zaza’nın babası okumuş bir Osmanlıydı. Klasik edebiyatı zevkle okuyor, ressamların yapıtlarını satın alıyor ve zaman zaman tablolara ilişkin eleştirilerini dile getiriyordu. Cehalete düşman bu adam, çocuklarını okutuyor, büyük oğlu, yani Nûredîn
Türk cemiyeti aristokrat bir cemiyetti. Ancak bin küsür yıl sonra, İslam dinine girerek demokrat ve halkçı bir cemiyet haline gelmiştir.(Aristokrat sınıf: Tarhan)
Türk cemiyeti, aristokrat bir cemiyetti. Ancak bin küsur yıl sonra, İslâm dinine girerek demokrat ve halkçı bir cemiyet hâline gelmiştir.
Sevgili Ataol, İşte sana öfkesiz bir mektup. Sana neden kızayım? Bırakıp gittin diye mi? Önceden pazarlığını yapmıştık bunun. Yoksa seni kıskanacağımı mı düşündün? Bu da henüz yok. Sana derginin son sayisını yerdin diye mi kızacağım? Hayır. Ama bir daha "eleştiri" yapmanı bekleyeceğim. Hem sonra uzaktasın, ortamı bilmiyorsun v.b. Ama pek kızmışsın 8. sayıya, her sayfasını yüzüme çalyorsun. Ben hiç mazeret beyan etmeksizin işimi sürdürmek niyetindeyim. Ben ve Ayhan. Sen ve ötekiler platonik kalıyorsunuz. Ve de aristokrat tavrınız, bizi seçim nutku yazmaya zorlayan demokrat yanımızı anlamanıza engel. Her neyse, sükunet tavsiye ederim. Kendime ...
Sayfa 125 - Oğlak Yayınları, 1. Baskı, Nisan 1995
Reklam
Aristokrat ve Demokrat...
… İslâm cemiyeti, eşit derecede demokratik ve aristokratik olma ihtiyacı duymaktadır. Cemiyetin siyasî ve sosyal teşkilâtı, dengede bulunan bu iki âmilden herhangi birinin zaafa uğraması ile bozulur. Bu cemiyet, temel esaslarını teşkil eden dayanışma, eşitlik ve adalet hisleri sarsılacak olursa demokratik özelliklerini kaybeder. Yine kanuna, baştakilere, an'anelere karşı olan hürmet gevşer, manevî ve fikrî faziletler takdir görmez, ilim ve kabiliyet üstünlükleri itibardan düşerse, bu seferde aristokratik özelliklerinden mahrum kalmış olur. Bazen hem demokratik hem de aristokratik özelliklerini kaybetmesi de muhtemeldir ki, bu takdirde cemiyet tam bir çöküş hâlinde demektir...
Sayfa 171Kitabı okudu
Hasan Hüseyin
KIZILIRMAK Silâh ve şarkı ben bütün karanlıkları bunlarla yendim doğacak çocuğumun kanında esen emekçi karımın dimdik bakışlarında ve çetelerin sipsivri uykusuzluğu
Yatılı okulda/ Lakabı da "esrarli cüce"ymiş
Lyubiç Romanoviç şöyle yazar: "Aristokrat çocukları olan bizler arasında, demokrat geçinen Gogol, en çok alaya aldığımız kişiydi. Sabah uykudan uyaninca nadiren el yüz yikar, lekeli giysiler, kirli çamaşırlarla dolaşırdi, cepleri hep şeker, baharli çörek gibi çerezlerle doluydu. Sınıfta ve derste her dakika onları kemirirdi."
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
85 günde okudu
Şiddetle tavsiye edilir
Uzun bir zaman oldu kitabı okumaya başlayalı. Küçük bir girizgah ile yarım kalmıştı fakat sabahın 4 ünde uyanıp öğlen 13:00 gibi bitirilecek kadar okuru içine alan bir eserdir. İnceleme yaparken kitabın içeriğine dair pek spoiler verme derdinde değilim açıkçası. Fakat bazı yerlerine değinmeden geçemeyeğim ki başında da uyarı yaparım
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,1bin okunma
Reklam
Halk yönetiminde sistem ve plan bakımından birbirine taban tabana karşıt iki parti vardır. Koşullar birinin ya da öbürünün gücünü artırır. Her birinin, zaman zaman üstün gelmesi bu yüzdendir. Her ikisinin isteği de cumhuriyettir sanırım.Ama isteyiş şekli farklıdır. Biri cumhuriyetin burjuva ve aristokrat bir cumhuriyet olmasını ister, öbürüyse hep halkçı ve demokrat olmasını.Birinin isteği bir milyonun cumhuriyetidir; o milyon ki , öteden beri yirmi dört milyonun düşmanı,eli kırbaçlı efendisinin zorbası ve sülüğüdür. Diğerinin isteği ise tüm yirmi dört milyonun cumhuriyetidir;o yirmi dört milyon ki cumhuriyetin temellerini kurmuş, harcına kanını katmış,onu savunmuş, güvenliği ve şerefi uğruna canını vermiştir.
Almanya’ya Türk Dersleri Önemli Bir Medya Olayı Olarak Türk Bağımsızlık Savaşı, 1919-1923 Alman milliyetçiler için I. Dünya Savaşı ve Alman-Osmanlı ittifakı, kıyamet ölçeğinde bir felaketle sonuçlandı -gerçek anlamda bir kıyamet, çünkü zamanın yergi dergilerindeki görseller Almanya’nın üzerinde mahşerin atlıları tasvirleriyle, Almanya’yı
Almanya’ya Türk Dersleri Önemli Bir Medya Olayı Olarak Türk Bağımsızlık Savaşı, 1919-1923 Alman milliyetçiler için I. Dünya Savaşı ve Alman-Osmanlı ittifakı, kıyamet ölçeğinde bir felaketle sonuçlandı -gerçek anlamda bir kıyamet, çünkü zamanın yergi dergilerindeki görseller Almanya’nın üzerinde mahşerin atlıları tasvirleriyle, Almanya’yı
ZELIG (1983)
• Film Önerisi • • “Woody Allen’ın konformist insanı : ‘Zelig’ Boston’da aşırı zengin insanların bulunduğu bir partide F. Scott Fitzgerald’ın dikkatini önce aristokrat görünümüyle, sonrasında demokrat olduğunu iddia etmesiyle çeken Leonard Zelig, çok kısa bir sürede toplumun ve medyanın dikkatini çekiyor. Kabul görmek için bulunduğu topluluğun şekline bürünen Zelig, halk tarafından “bukalemun insan” olarak anılmaya başlıyor. “ m.imdb.com/title/tt0086637
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.