224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlere yanlış seçimin bizlere nasıl sonuçlar doğuracağını gösteren üç arkadaşın çok sempatik hikayesi olan #sayha kitabının yorumu ile geldim. Aşkın gözü kör derlerdi sizce gerçekten kör mü yoksa biz mi görmek istemiyoruz. Deniz için de bu zorlu seçim aşkı ve arkadaşı arasında olacaktı. Fazla hassas ve iyi niyetli olan Denizin doğru seçimi yapmasını beklemek bence komik olacaktı. Aldatıldığını dostundan öğrenip tabiki arkadaşına inanmak yerine sevgilisine inanmıştı. Her seçim bize bazı kayıplar yaşatır. Deniz için de kayıp dostundan yanaydı. 3’lü arkadaş grupları olan Deniz Poyraz ve Enes’in hikayesi sayha sadece Denizin değildi. Enes genel okuyucu olarak sevilen karakterlerden biri, Deniz üzülüp empati yaptığımız karakter. Deniz karakteri, hayata eksikleri ile devam etmek zorundaydı önce annesini kaybetmiş ardından dostundan darbe yediğini düşünmüş ve daha kötüsü sonrasında sevdiği kadın tarafından ihanete uğramıştır. Bu duygu yüklü kitapta her bir karakterin özel hikayeleri var. Ben sadece size en vurucu noktasından bahsettim peki ya devamı? Tabi ki okuyarak öğrenmeniz gerekiyor, yazarın kalemi daim olsun. @sayhakitap @tilkikitap #leylanınkitapütopyası
Sayha
SayhaEnsar Türkay · Tilki Kitabevi · 20234 okunma
1062 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
TOLSTOY & ANNA KARENİNA
Selam arkadaşlar Tolstoy'un en önemli eserlerinden biri. Anna Karenina... bu kitabı bitirmiş olmamın verdiği gurur bir yana ben de bıraktığı etki de inanılmaz. Tutku kurbanı aşık kadınlar Türk edebiyatında da sık sık karşımıza çıkıyor. Aşkı memnu'muzun Bihter'i bunlardan biri. Yalnız bu eserde Rusya'nın içinde bulunduğu durum
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,7bin okunma
Reklam
415 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Huzur... Ne "huzur" ama... Kitabın bir diğer adı da 'arkadaşlar arasında başlanılan ama bir türlü bitirilemeyen' kitap. Sanırım bu pozisyonunu uzuun süre devam ettirecek. Daha öncesinde hiçbir kitapla bu denli dalaşmamıştım... O kadar çok ısrar etti ki bitirmemem için ama inadım galip geldi. Ve şu düşünce oluştu; âdeta okurlarını seçiyor Tanpınar! İnsanı bir hayale sürüklüyor ama, realitenin rayları öyle sağlam ki. Bu gezinti sırasında eski İstanbul'u, eski musikiye ziyadesiyle özlem duydum. Asıl musiki'nin insanın üzerindeki tesirlerini görüp, 'okudukça' musikiden ne kadar uzaklaştığımızı idrak ettim. Fakat bazen öyle bir hava oluyor ki, ne eski İstanbul, ne musiki, ne boğaz hiçbiri şifa olmuyor. Kitabın sonlarına doğru bu duygu keskinleşir ve Tanpınar: 'Istırap günlük ekmeğimizdir; ondan kaçan insanlığı en zayıf tarafından vurmuş olur, ona en büyük ihanet ıstıraptan kaçmaktır." diyerek ıstırabın kan ve dokumuz gibi ayrılmaz parçamız olduğuna değinir. Bir tek Suat bu duygusunun üstüne gider, onun sonu da hazindir. Diğer karakterler bu duyguyu yaşamaya devam eder hâlde bize veda ederler. Istıraptan ferahlamanın yolu sevmekten geçer ama bazen deli gibi sevmenin de yetmeyeceğini gösterir bize Mümtaz. Yazık oldu Mümtaz'a da... Velhasıl-ı kelam roman hayat doludur, ama neşeli değildir. Dile dökemediğim kısımları 'alıntılarda' bulabilirsiniz.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,6bin okunma
724 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar. Tutunamayanlar'ı en son beş sene önce okumuştum. O zamanlar bitirmekte zorlanmıştım ama ona rağmen yine de çok beğenmiştim. Şimdi ikinci kez okudum ve ikinci okumamda su gibi aktığını söyleyebilirim. Türk edebiyatının ilk postmodern romanı Tutunamayanlar. 1970 TRT roman ödülü almasına rağmen yayınlandıktan sonra pek ilgi
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,2bin okunma
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap birbirinden güzel ve etkileyici sekiz öyküden oluşuyor. Hikâyelerde bol bol yalnızlıklar, umutsuzluklar, toplumdan kopuş hâkim ayrıca Oğuz Atayın kendine has üslubu ile topluma, yönetime eleştirilerini fark etmek mümkün. Oğuz Atay okumaya başlamak için uygun bir eser olduğunu düşünüyorum. Okurken dili farklı gelse de zor gelmedi. Başta da söylediğim gibi hikâyeler çok etkileyici. Korkuyu beklerken evinden çıkamayan kahramanın gözünden tedirgin oluyorsunuz, ölen babaya mektup yazarak içinizi döküyorsunuz, tahta atlara binip özgürlük ülkesine kanatlanıyor, adını bilmediğiniz bir tren istasyonunda bir barakada hikâyeler yazıyorsunuz. Bu gerçekçilik biraz ürpertse de okuması çok keyifli. Hikâyeler hakkında birkaç inceleme okuma fırsatı buldum ve incelemelerle birlikte kaçırdığım birçok noktayı fark ettim, hepsi için ayrı ayrı sayfalarca yazı yazmak mümkün. Beni en çok, içinde yaşadığımız toplumun insani nasıl bir kukla gibi kullandığını vurgulayan Beyaz Mantolu Adam hikâyesi etkiledi. Hikâyede yaşanan komik olayların gerçeğe yansıması çok acı vericiydi. Kitabı Atay’ın “Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?” cümlesi ile sonlandırmak, kitabın üzerimdeki etkisini kalıcı hale getirdi. Zamanında hak ettiği değeri görmemiş olması gerçeği çok üzücü. Oğuz Atay hakkında daha fazla okuma ve araştırma yapmak yeni yıl hedeflerim arasında. Oğuz Atay burada arkadaşlar, siz neredesiniz?
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,7bin okunma
1102 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba arkadaşlar :))
Son Şövalye
Son Şövalye
isimli kitaba yazdığım incelememi bu kitaba aktarıyorum. Neden diye düşünenlere; el-cevap; Benim okuduğum kitap arkadaş Yayınevi'nin ve 780 sayfaydı o yüzden :)) Gerçi bu kitapta da yazarın yazdığından daha fazlası var, 1102 sayfa çünki. Açıklama olarak; "Dumas uzmanı
Sainte - Hermine Şövalyesi
Sainte - Hermine ŞövalyesiAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2016319 okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.