Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
456 syf.
9/10 puan verdi
Bir Mü'minin Biyografisi
OKUYUN, OKUTUN! Bu tavsiyeler öyle kolay kolay her kitap için verilemez. Ne okuyayım, sorusuna cevap vermek de kolay değildir. Kişinin eğitimi, yaşı, okuma alışkanlığı vs vs önemlidir. Lakin ben artık tereddütsüz herkese, her yaştan her fikirden her görüşten insana tavsiye edilebilecek bir eserle tanıştım ki çok geç oldu. Bırakın tavsiyeyi bir yerden para bulsam mesela, alıp tek tek dağıtıp "Mutlaka okuyun, okutun!" diyeceğim bir şaheser... Mithat Cemal Kuntay Mehmet Akif'le tanıştığında 18 yaşında Akif ise otuzlarında. Akif'in vefatına kadar süren bir dostluk... Yıllarca devam eden bir muhabbet... Mithat Cemal, Akif'le aynı dini hassasiyetleri paylaşmıyor. Fakat dostu Mısır Apartmanı'nın bir dairesinde, yoksulluk içinde, acılar çekerek vefat edince, "Hakikat uğruna hayatını feda eden!", hakikati haykırdığı için daha hayatta iken unutulan milli şair unutulmasın diye onunla olan anılarını kaleme alıyor. Böyle samimi, böyle tatlı bir dille yazılan kaç biyografi eseri vardır bilmiyorum. Lakin ben 445 sayfa boyunca suratımda bir gülümseme ile okudum. Hatta çoğu yerde sesli güldüm. Son iki sayfada da ağladım. Mithat Cemal eseri müthiş bir edebî dil, çok tatlı bir mizah ile yazmış. Ve hiç abartmadan, hatta yer yer eleştirerek yazdığı Mehmet Akif'e hayran olmamak elde değil. Eşsiz bir karakter. Mehmet Akif kesinlikle İstiklal Marşı şairi olmanın ötesinde bir değer. Kesinlikle yakından tanınması gereken bir karakter. Bu kitap, her edebiyatçının, her müminin, her öğretmenin, her öğrencinin, bu ülkenin her ferdinin okuması gereken bir eser. Okuyun, muhakkak okuyun.
Mithat Cemal Kuntay
Mithat Cemal Kuntay
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif ErsoyMithat Cemal Kuntay · Everest Yayınları · 0246 okunma
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Hayatı küçüktü, dardı ama kendi elindeydi. İçli dışlı olunca insanlar hayatını elinden alıyorlardı. O zamandan beri uzak durmaya çalışıyordu insanlardan.” Toplumun, insanların, boş konuşma ve herkesin hayatına karışabilmesi, dayatmaları, geçim derdi ve çıkarlar üzerine kurulan komşuluk samimiyetleri gibi bir çok mahalle kültürüne eleştirel bir bakışla kaleme alınmış okuyucuyu hemen içine çekip bir solukta okunan çok beğendiğim bir eser. Kuru kız’ın dramatik hikayesi bize hemen onu sevdiriyor. Bir yandan ailesindeki kayıplar diğer yandan ailesi için kendini hep geri plana atması bir gün yalnız kaldığında hayatının akıp geçtiği gerçeğini ona gösteriyor. Ancak hayatta tek başına kaldığında sonunda kendi olduğunu ve artık sıranın sadece kendi yapmak istediklerine geldiğini anladığında içinde hüzünle birlikte bir heyecan da açığa çıkıyor ve sonunda kendi için bir yola çıkıyor. Kuru kız her zaman önemsiz, silik olduğu için adından hiç bahsedilmiyor hayatı da kendi de kuru bir kız olarak geçiyor. Kitap kuru kızın hayalini gerçekleştirdiği yerden başlıyor ve bize de hiçbir şey için geç olmadığını, insanın isterse hayallerinin peşinden gidebileceğini ve insanların ne dediğini asla kendimizden daha çok önemsemememizi hatta ailemiz bile olsa kendimizi de unutmamamız gerektiğini hatırlatıyor. Ben büyük bir keyifle okudum size de keyifli okumalar :)
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
Kuru Kız
Kuru Kız
Kuru Kız
Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,397 okunma
Reklam
215 syf.
7/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Kent İmgesi
Kent İmgesi lisans eğitimim gereği öğrendiğim ve üzerine çalışarak aktif bi şekilde kullandığım bir konu. Bu sebeple kitap benim zamanım için okunması son derece geç kalınmış bir eser ne yazık ki. Nihayet elime alıp okumaya başladığımda aslında çoğu ana başlığı bildiğim için sanırım ilerletmesi zor oldu. Verdiği örneklerin anlatımını
Kent İmgesi
Kent İmgesiKevin Lynch · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022254 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
1984, bugünün perde arkasına ve geleceğe karşı yapılan bir uyarıdır.Düşüncelerin,hareketlerin hatta duyguların dahi kısıtlanmış olduğu baskıcı bir dünyada savaş adı altında bilinci yıkanmış, köle haline getirilmiş bir toplum yapısı oluşturulmasının nasıl mümkün olduğu aktarılmıştır.Tele-ekranlar ile insanlar denetim adı altında baskıcı bir takip süreci altında yaşamaya zorlanmış, "Yenisöylem" ile toplumun düşünce kabiliyeti sınırlandırılmak istenmiş, sevgi kavramı toplumsal yaşamdan uzaklaştırılmış, yönetim her şeyin mutlak hakimi olarak gösterilmiş ve "buharlaştırma" denilen yöntem ile aykırılar tarihten silinmiştir.Kitap geniş çaplı bir düşünme şansı sunmuş, eksi olarak bazı kısımları çok uzun (Winston'a verilen kitapçık) ve hemen geçmek istedim.İncelememi çevirmenin şu sözleriyle bitirmek istiyorum: "Orwell'ın bu kitabı yalnızca geleceğe ilişkin değil, günümüze ilişkin de bir uyarıdır.Belki de,gelecek şimdi olduğunda artık çok geç olacağına ilişkin bir uyarı." 7.5/10
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,7bin okunma
311 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ters köşe. Kitap fazlasıyla beni şaşırttı ama beni en çok etkileyen kısım yazarımız Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun cesareti oldu.Kolay kolay o dönemlerde yaşayan bir kişi açık ve seçik bir şekilde kültürümüze tamamiyle yabancı olan ilişkiler, hareketler veya davranışları bir kitapta bu kadar net yazabiliceğini düşünmemiştim. Kitabı alırken aklımın ucundan bile geçmemişti. Ama okurken kafama bir tahtayla vuruldu sanki evet artık bu durumun içindeyiz ve bunlar bize normal gösteriliyor. Bizde Sodom ve Gomore'nin içindeyiz. Kitaptaki temel iki karakter Leyla ile Necdet. Ne Leyla olun ne de Necdet. Okurken nefret ettim Leyla'dan. Beynini ve bedenini sadece hırs mevki için yönetebilen bir kişi, hayatına yeniden başlamak istediğinde ise her şey için çok geç. Necdet ise takıntıları ile kitapta yerini bulmuş ama çok geç olasa bile en sonunda doğru olanın ne olduğunun farkına varabilmiş birisi. Kitapta sadece bu iki karakterle sınırlı kalmıyor. Birçok kişi tanıdım bu kitapta onurlu ve onursuz önemli olan buradan bir çıkarım yapabilmek, doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmek. Kısacası bazen hayatınızdan birilerini çıkarmak zor olsa bile sizi kötü etkiliyor ise çıkarmalısınız. Yaşamınızı, mutluluğunuzu sömüren bu kişilerden uzaklaşmak gerekli.
Sodom ve Gomore
Sodom ve GomoreYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20154,851 okunma
296 syf.
6/10 puan verdi
2 senenin ardından HGOİ okumak
Eveeeet, neredeyse iki seneden fazla bir süre serinin devam kitaplarını bekledik. Bu süreç içinde ilk iki kitabı resmen unuttum desem yeridir. Çoğu sahne aklımdan çıkmış ve en önemlisi de seri ile olan bağım sarsılmış. HGOI demek benim için çok önemliydi çünkü bana okuma alışkanlığı kazandıran seri de bu olmuştu. Bir ayda 30 sayfa kitap okusa
Ejderha ve Yıldız
Ejderha ve YıldızN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024221 okunma
Reklam
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Geçtiğimiz senelerde Jane Eyre ve Uğultulu Tepeler’i okumam vesilesiyle Charlotte Brontë ve Emily Brontë ile tanışma şerefine erişmiştim. Mükemmel eserleri hâlâ hafızamda, bazı detayları eksik haliyle tabii. Kardeşleri Anne Brontë ile de henüz tanışabildim. Fakat ablaları kadar okunmaması beni çok şaşırttı öncelikle. Çünkü şu an kitaplığımda
Wildfell Hall'un Kiracısı
Wildfell Hall'un KiracısıAnne Brontë · Can Yayınları · 2023511 okunma
229 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
bu kitap bana beni hatirlatiyor. ne kadar dogru bir tespit bilemeyecegim ama bir kitap yazsam ortaya bu veya bu tip bir sey cikarmis gibi hissediyorum. cunku (bence) benim kisiligim fantastik ve absurt komedinin harmanlanmasindan olusuyor ve bu kitap tam olarak fantastik ve absurt komedinin bir harmani bence. ayrica alcatraz'in araya
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere Karşı
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere KarşıBrandon Sanderson · Akıl Çelen Kitaplar · 2017252 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Sevgili Arsız Ölüm/Latife TEKİN Yazarın okumuş olduğum üçüncü kitabı, açıkçası daha önceki kitaplarını beğenmedim, bu kitaba başlarken de büyük bir beklenti ile başlamadım buna rağmen çok beğendim, bir kitap okurun duygularını ne kadar şaha kaldırır, ne kadar içine alırsa benim başarı ölçütüme göre o kadar başarılıdır, Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187,1bin okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Serçeyi Öldürmek ~ Dilan Durmaz . Uzun zamandır herkese önerdiğim güzellik sonunda ellerimde hala inanamıyorumEfsun’la beraber acı çekip yine de güçlü kalmayı öğrendim ve bu kadına hayranım! Fetih zaten bambaşka bir konu En başa dönersem Efsun Zorlu ile başlıyoruz. İzmir’de büyümüş ve tıp fakültesinden mezun olunca mesleği için Şanlıurfa’ya gitmiş
Serçeyi Öldürmek
Serçeyi ÖldürmekDilan Durmaz · İndigo Kitap · 202428 okunma
Reklam
720 syf.
5/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Açıkçası bu kitaba başlarken baya heyecanlı başlamıştım ama beklentimi karşılamadı. Çok küfür ,argo ve şaka amacıyla yapılmış olarak gösterilen +18 sözler var zaten bu yüzden hepsini bitiremedim bile ve Helin çok duygu değişimi olan bir karakter bu yüzden onu yakalayamıyorsunuz. (öznel) Ve olayların biraz geç başladığını düşünüyorum. Artık olay örgüsü ne zaman başlayacak diye bekliyordum ve kitap punto, sayfa sayısı ve başlamayan olaylar yüzünden sayfalar bitmek bilmedi. Ama Lal ve Işık'ın karakterlerinin çok iyi oturduğunu düşünüyorum. Yaşınız eğer+16 değilse okumanızı tavsiye etmem. Genel olarak kitabı çok beğenemedim.
Sokak Nöbetçileri
Sokak NöbetçileriAslı Arslan · İndigo Kitap · 202112,1bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Tüm Kapıları Kapandı Hayatın
Tüm kapıları kapandı Beckmann'ın hayatının. İş aradı, reddedildi; eşi vardı, ihanet etti; eş aradı, engellendi; anne babasına sığınmak istedi, sığınağı çöktü. Kapıların dışında kaldı. Haliyle, tek çareyi ölüm olarak gördü. Haksız mıydı? Tanrı var mıydı? Varsa o, savaşa girmek zorundayken; savaşta sorumluluğu altında olan askerler kayıp giderken, savaşta yaşadığı acılar yetmiyormuş gibi savaşın ardından psikolojik bunalımlarını, korkulu rüyalarını neden görmezden geldi? Tanrı yanılgı mıydı? Tanrı, Beckmann'ın sandığı gibi yetersiz, güçsüz, kuvvetsiz bir şey miydi? Kötülüğe müdahale edemiyor muydu? Öyle olsa Tanrı olur muydu? Değilse demek ki müdahale edemiyor değil, etmiyordu. Etmiyorsa nedendi? Askerler çok üzüyor beni. Ölseler hayatları bitiyor, ölmeseler Travma Sonrası Stres Bozukluğu'yla ya da ona benzer dertlerle sürdürüyorlar hayatlarını. Her yerde kan, her yerde ceset, her yerde ölüm görür oluyorlar. Sadece rüyalarında bile olsa... Savaştaydı, savaştan sonra tüm varlığı yitip gitmişti. Açlıktan, evsizlikten, yorgunluktan bıkmıştı. Artık hiçbir çaresi kalmamışsa insanın, ölüm en güzel son olmaz mıydı onun için? Öteki kimdi peki Beckmann'ın bu ölme arzusuna karşı çıkıp duran? Öteki, hayattı. Öteki Beckmann'ın yaşama arzusuydu. Pozitif yönüydü. Hayata devam etmek gerek, insanlar hep ölecek, ama insanlar iyidir; diyendi. Beckmann ötekiyi dinliyor fakat ona inanmıyordu. Ölürken bile sesini aradı ötekinin. Ölürken bile "Neredesin hayat?" dedi. Ama artık cevap gelmesi için geç idi.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun zaman önce
UZUN ZAMAN ÖNCE AV. ZEKERİYA ÇETİN Herkese merhabalar benim sevgili dostlarım. Kitap yorumu öncelikle 58.sayfada kaderinden kaçamazsın adlı bölümden bir alıntı ile başlamak istiyorum. - Unutmak istiyor ama unutamıyor. Çünkü kader yuvarlak. Ne yöne giderse gitsin, İnsan hep aynı yöne varıyor ve hep aynı yollardan geçiyor. Mine Söğüt Madam Arthur
Uzun Zaman Önce
Uzun Zaman ÖnceZekeriya Çetin · İnkılap Kitabevi · 202392 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.