Bir yemişin, hamlığından kurtulması sürecini insancaya çevirirken, geçmesi gerekebilecek süreyi çok uzatıyorum; bu da, ağır kanlı birağaç olduğuma verilsin. Elimden ancak bu kadarı geliyor. "Masalın da Yırtılıverdiği Yer", Göçmüş Kediler Bahçesi Bilge Karasu'nun metinlerinin belirgin bir özelliği var: Birçok edebiyat metninde bir arka
Mahkemede, suçlu sandalyesinde, bilerek ya da işledikleri suçları bilmek zahmetine katlanacak kadar dahi düşün mediklerinden bilmeyerek, eziyet eden, hor gören, aşağılayan, ihmal eden, aldırmayan, unutan, kötüleyen, alay eden, ıstırabı paylaşamayan, insanlar arasına duvarlar çeken, küçümseyen, çaresiz bırakan, yalnız bırakan, terk eden, baskı
Sayfa 223 - İletişim Yayınları, 42. baskı
Reklam
Ah zavallı memleket! Kendini tanımaktan Korkar oldu neredeyse! Anamız değil, mezarımız demeli artık İskoçya'ya. Yüzü gülmez oldu kimsenin, Olan biteni bilmeyenden başka. Ahı gökleri tuttu milletin, duyan yok. En büyük acılar gündelik kaygılara döndü. Ölüm çanları çaldığı zaman kilisede, Kimin için çaldıkları sorulmuyor bile. Doğru insanların ömrü çabuk tükeniyor, Şapkalarına taktıkları çiçeklerden daha çabuk! Hasta olmadan ölüveriyor insan.
Türkiye gibi ülkelerin çoğu siyasetçi ve yöneticileri, halkı istedikleri biçimde yönetebilmek, iktidarı elde tutup Türkiye"nin kaymağını yiyebilmek için dini kullanıyorlar. Bu destek dine inandıkları için değil; şu veya bu şekilde dinden çıkar sağladıkları için söz konusudur. Tüm kutsal dinlerin ortaya çıktıkları dönemlerde artık ataerkil
Batılı çürümüş diplomatları taklit etmeye çalışıyoruz. Batılı gerçekten hesaplıdır, dostluk, yardımlaşma gibi sözler kalıplardan ibarettir. Biz de onlara özeniyoruz. Nihilistler çıkarıyoruz. Bayramlar, törenler anlamını kaybetmiştir. Aydınımız ülkesinde kendini yabancı hissediyor. (Dostoyevski'den örnekler) Ülkemizi sevmiyoruz, kaçıp gitmek
kafama saksı düşmüş gibiyim...
Hayatımın adım adım çöküşüne, olmaya özendiğim her şeyin ağır ağır sulara gömülüşüne tanıklık ettim gizlice. Diyebilirim ki, gönlüm neyi arzuladıysa ya da bir anımı, en azından bir anın düşünü neye vakfettiysem, en üst kattaki bir saksıdan düşmüş bir taş gibi kapımın önünde bin parçaya ayrılmıştır, lafı dolandırmadan söylenebilecek ölü
Reklam
523 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.