Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gülşiir
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım İçinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi
Sonun Sonsuzluğu
1 Acı, bir ırmak gibi Doluyor yüreğime Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum Beni artık ne çiçekler Ne çocuklar kurtarır Ne de o her gün Yinelenen doğum.
Reklam
Zenginliği gösterişte aramayın..
Sabırsız Yürek ... 20'li yaşlarda eksper olarak çalışıyordu bile.. Yorulmak bilmez kişiliğiyle bunun dışında daha yüzlerce küçük işi de kovalıyordu. Galiçya da genellikle komisyoncu diye adlandırılan türde her işi yapan her şeyi pazarlayan, mal arayanla mal satan arasında köprü kuran biriydi o artık.. Önceleri o herkese gidiyordu.
1 Sabahın alacakaranlığında açılır bir kapı 2 Öperim ellerini yaşlı anamın, durup eşikte Ne bir gözyaşı vardır artık, ne de bir anı 3
Sayfa 23 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
William Shakespeare 23 Nisan 1564’te Stratford-Upon-Avon’da doğan Shakespeare’in yaşamı hakkında bildiklerimiz kilise, mahkeme ve tapu kayıtları gibi resmi belgelerle çağdaşlarının onun kişiliği ve eserleri hakkında yazdıklarına dayanır. Hali vakti yerinde bir esnaf olan, aynı zamanda yerel yönetimde sulh hakimliği ve belediye başkanlığı gibi
... bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır. o zaman, akıllı ya da akılsız bütün ezilenler, yani bizim caddedeki insanların çoğu, yani
Reklam
Ah zavallı memleket! Kendini tanımaktan Korkar oldu nerdeyse! Anamız değil, mezarımız demeli artık.. Yüzü gülmez oldu kimsenin, Olan biteni bilmeyenden başka. Ahı gökleri tuttu milletin, duyan yok. En büyük acılar gündelik kaygılara döndü. Ölüm çanları çaldığı zaman kilisede, Kimin için çaldıkları sorulmuyor bile. Doğru insanların ömrü çabuk tükeniyor, Şapkalarına taktıkları çiçeklerden daha çabuk! Hasta olmadan ölüveriyor insan.
Yasmin
Türkçe konuş Yasmin, burası Türkiye,” dedi kuafördeki kadınlardan biri. Yasmin “Dil dediğin fırfırlı etek değil ki istediğin zaman istediğin yere dönsün,” dedi içinden. Sıkıntıdan koltuğun kolçağının altındaki zımbanın kenarlarındaki deriyi minik minik kopardı. Parmağına yapışkan bir şey geldi. Aldı dayadı gözüne. Allah kahretsin, sümüğünü
“İnanç bir ihtiyaçtır, su içmek gibi. Ama insanlar bedenlerinin suya ihtiyacı olduğunu gözetmeksizin sadece bir şeyler içmek adına önlerine konan çay, gazoz artık ne varsa onu içerek susuzluklarını giderebiliyorlar, bu ne gibi biliyor musunuz?! İnanca ihtiyacı olan bir ruhun, imanını beslemek için önüne konan ne varsa sorgulamadan kabul etmesi gibi. Yani maalesef inananlar da her zaman imanlarını besleyecek şeyleri seçmeyebiliyorlar. Suya ihtiyaç duyan bir beden su yerine sürekli gazoz içip nasıl sonunda hasta olursa, imana ihtiyaç duyan bir ruh da, ‘sorgulamazsa’, düşünmeden, anlamadan sadece biat ederse sonunda hasta olur, çünkü insan biat etmek için değil, anlamak için yaratılmıştır, sorgulamamak yaradılışımıza aykırıdır. Eğer sizin inancınız, bir diğerinin var olmaması gerektiğini size söylüyorsa ve siz bunu bir Müslüman olarak kabul ediyorsanız dünyanın en büyük günahını işliyorsunuz! Sorgulamamak İslam’a hakarettir! Çünkü sorguladıkça seveceğiniz bir yoldur bu!”
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
727 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.