Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklardır, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır. O zaman, akıllı ya da akılsız bütün ezilenler, yani bizim caddedeki insanların çoğu, yani öcü geliyor
Sayfa 222,223,224,225,226
Sonun Sonsuzluğu
1 Acı, bir ırmak gibi Doluyor yüreğime Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum Beni artık ne çiçekler Ne çocuklar kurtarır Ne de o her gün Yinelenen doğum.
Reklam
İnsan kendi varlık bilincine vardığında,yani kendisinin tek oldugu, bir daha ne gelmiş,ne gelebilir olduğuna inandığı an ve anları yaşadıktan sonra...Oraya gelene kadar,ölümden sonra dirilişi inandığı için, hatırlayamadığı önceki yaşamının ipuçlarını günlerce düşünerek,bellegini zorlayarak aranmıştır. Bilgi ve gorgusu kit, çevresi dar, algılamaları sınırlı oldugundan, belleginden en küçük bir ipucu saglayamamıştır. Bunun bellek işi olmadığını anlaması çok uzun zaman gerektirir . Yine de, ben diye duyan ve algılayan bir başka kişi bulunduğuna göre,ölümsüz olmayalım diyebilen insan,oluşumuna neden olan hayvancığın insanı bir civciv,akbaba ya da bir kaplumbağa gibi olusturdugunu, yani cok ozel olmadığını, kendine özgü sandığı her şeyin önceden planlanmış bir yetime bağlı ve bilinci kadar icgudulerinin de yaşamında söz sahibi olduğunu anladığında , artık dünyayı değiştirme görevinin büyük kırgınlığın bu sırada duymuştur. Yaşamındaki en büyük sevindi, diye yücelttigi sevginin kırılışında bile bu kadar çaresiz kalmaz insan. Ancak bunlardan gectikten sonra dünyaya uyum çabası baslar. Uyum, yetinme bilincidır .
Sayfa 197 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
... teknolojiye tapınma meselesini sadece silahlara tapınma diye alma. Ürünlere tapınma diye işleyen bir düzenlemeye -işlevi ne olursa olsun- hayranlık diye bak. Mesele şu, artık iş o hale geldi ki günümüz insanının, Türk'ün, ilgisi, artık doğanin ve yaşayanların üstünde değil, mekanik olan, yaşamayan insan yapısı nesneleri üzerinde yoğunlaştı. Insanımız, otomobiline kadınına gösterdiğinden daha fazla ilgi gösterir daha şefkatli davranır oldu. Motordaki en ufak bir arızayı anlamaya çalışırken kadının gözündeki gölgeyi görmüyor bile . Kadınına bir dal götürmeyi akıl edemezken otomobiline vazo takıyor. Otomobilinden gurur duyan, aziz tutan, kendi elleriyle yıkayan, cilalayan, sevecen isimler takan, çocuğuna aynı ilgiyi göstermiyor. Okul aile birliği toplantısına gitmez ama tamirhaneye gider. O hale geldi ki, otomobilsiz hayat kadınsız hayattan daha dayanılmaz olabiliyor.
Sayfa 125Kitabı okudu
Üstelik yalnızım.Olacakları düşünmediğim zamanlar , geçmişte olanları ve şimdi artık olmayanları -Kartalım'ı- düşünüyorum: yorulmak nedir bilmeyen kanatlarıyla boşluğu döve döve yükselen yukarıya, güneyine insan özgürlüğünün alev alev yanan de idealine doğru uçan Karalımı düşünüyorum.Burada boş boş oturup onun yarattığı büyük olayı görmek için burada olmayacak.Bütün gençlik yıllarını bu davaya adadı Kartalım ve bu uğurda hayatını verdi.Bu onun ellerinin emeğidir.O yaptı.
Sayfa 16 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır. O zaman, akıllı ya da akılsız bütün ezilenler, yani bizim caddedeki insanların çoğu, yani öcü geliyor
Reklam
524 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.