Suzan' a Nameler
Sonsuz aşk var mıdır sizce , yada sevilmediğini bile bile çok sevmek,vazgeçmemek, kendini deli edercesine çok sevmek..
Deşti'nin Suzan 'a olan aşkını anlatmaya geldim sizlere.Suzan terketmişti Deşti'yi. Deşti ise çok sevmis aldatıldığını terkedildiğini kabul etmemiş, vazgeçmemiş ve sevdiği kadının ardından ona mektuplar yazmış.Desti'nin her anında gittiği her yerde aldığı her nefeste Suzan' in hayali var.
Çok şaşırdığım bir durum ise Deşti cevap alamadığı mektuplara Suzan'ın ağzından mektuplar yazıyor . Körkütük aşık Deşti sevdasını bu mektuplarda öyle anlatmış ki okurken çok duygulandım. Evet takıntılı bir aşk ama üzüldüm Deşti için.
Ve kitabı okurken şunu da sorguladım acaba Desti terkedilmeseydi bu kadar güçlü bir aşkla sever miydi Suzan'ı. Acaba onu bu hale getiren terkedilmesi miydi?
Deşti'nin Suzan a olan aşkını okumak sizde bu hayali takıntılı aşka şahit olmak istiyorsanız okuyun mutlaka.
@sezya_serenat
@wesanenronya
Selem ağaçlarını mı, ordaki dostları mı andın ki birden
Gözbebeğin kanlandı, gözyaşın aktı kırmızı kırmızı..
Yoksa bir yel mi esti Kâzime yönünden;
Yoksa Eden Dağı’nın üstünde, kapkaranlık gecede Şimşek mi çaktı?..
Gözlerine ne oldu ki, “dur ağlama” desen çoşar ırmak olur;
Ya kalbine ne dersin, “yetiş huzur” dedikçe artar acısı gamı..
Aşk
Biraz aşk, biraz bekleyiş her daim hüzün, ülkenin ölüm saçan tarihi, asılan gencecik fidanlar, erkek egemen bir toplum, kendi hayatına yön vermesi engellenmeye çalışılan kadınlar. Her şeye kafa tutan, tüm baskılara rağmen kendi olarak kalabilen,aşkı, hayatı bildiği gibi yaşayan müthiş bir kadın: Münevver.12 Eylül Darbesi, verilen büyük kayıplar, çekilen acılar, kendi gençlerine kıyan bir ülke, geride kalanlar...
Olaylar ı ayrı ayrı karakterler ağzından anlatılıyor. Çok hüzünlü, dokunaklı, akıcı, nahif bir dönem romanı, insanda buruk bir tat bırakıyor. Tüm mücadeleci kadınlara selam, daha güzel bir dünyanın hayalî uğruna kıyılan fidanların anısına saygı ile ..
Ol gün kanı ki gün gibi sûzân idüm sana
Olsan revâne sâve-i bî-cân idüm sana
Esrâr-ı kâ'inâta ezel eür'adân iken
Ben bânkâh-ı ışkda havran idüm sana
Ne gülde reng ü hû var idi ne sabâda fer
Ben gülşenüude bülbül-i nâlân idüm sana
Sen nâz ederdim ehl-i niyaza Medine vâr
Ben Kâ'be gibi çâk-ı girîbân idüm sana
Şâhum Hayâlîyem ki cihan lâ-mekân iken
Ben bir mekân-ı hâsda mihmân idüm sana
Hayalî