Romanda anlatıcı Charlie tıpatıp gerçeğine benzeyen yapay insanların ilk partisinden Âdem’i satın almıştır. Bir yandan ilk kez çalışacak olan yeni ürününe bakıp diğer yandan üst katta oturan ve yakınlarda âşık olduğu genç Miranda’yı düşünen Charlie, kendisi ve androidi arasındaki ontolojik farkı kayda şöyle düşer: “...soluk alıp verir gibi görünecek, ama yaşamadığı anlaşılacaktı. Aşka yeni düşen bir erkek yaşamın ne olduğunu bilir.” Ama aradaki bu fark, birkaç hafta sonra Âdem’in de Miranda’ya âşık olduğunu söylemesiyle bir aşınmaya uğrayacaktır. Doğal olarak Charlie’nin ilk tepkisi bu olasılığı (“varoluşsal açıdan bu senin bölgen değil”) inkâr etmek olur ve düşüncesini desteklemek için yöntemlerin en basitine başvurarak Âdem’in kapama düğmesine uzanmaya yeltenir. Ama o amacına ulaşamadan Âdem, Charlie’yi bileğinden yakalar (“Vahşice yakaladı”). Charlie’yi kendine denk, hatta kendisinden daha üstün bir yaşam formuyla karşı karşıya olduğunu kabule iten şey ilan-ı aşk değil, bileğinin hayvani bir şiddetle sıkılmasıdır..