Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.35
“Gerçek mutluluk sadece akıl ve tutku arasındaki hassas dengenin kurulmasıyla mümkündür. “
Jane Austen’in aşk ve gurur kitabını okumaya çalışmıştım ama okuduğum zamandan mıdır bilmem bir türlü sevememiş, bitirememiştim. Yazara ne kadar ön yargılı olsam da bu ön yargıyı yıkmak için yazarın ilk yazdığı olmasa da ilk yayımlanan kitabı olan Akıl ve
#DoğuştanÇapkın / #SusanElizabethPhillips ♡ Bu kitaba ne desem az. Yoruma nereden başlayacağımı dahi kestiremiyorum. Tam bir romantikkk klişe bir ask okuruyum ve aradığım her sey vardı bu kitapta. SEP okuyanlar bilir hatunun bir tarzı var esprileri dalga gecmeleri ve aşkı da çok güzel yazar ama her kitabında da geçmişten gelen pismanliklari sırları gercekci bir sekilde koyar ve okurken boğazınızın dugumlenmesine sebep olur. Bunu yaparken de tek aşk hikayesiyle yetinmez. Evet bu kitapta da aynen öyle oldu 2 aşk hikayesi, üstüne gencecik bir kiz cocugu Riley'nin kendini aramasi ve karta kaçmış huysuz Nita'nın huzuru bulması. Okuması cok cok cokkkk keyifliydi ama itiraf ediyorum en az 5-6 yerde gözyaşlarımi da tutamadım. Anne-baba-cocuk diyaloglarına dayanamiyorum:( Dean ve Blue'nun otoyolda kunduz kostümüyle baslayan çalkantılı ilişkileri adamimizin yeni tamir halindeki cifliginde son bulur ancak üzerine Dean'in gecmisten gelen korkulu rüyaları anne ve babası da eklenince çiftlik bir kaçıs degil yüzleşme merkezi haline gelir. Çiftliği hep birlikte onarirken hem bir ev hem de bir aile kazanırlar. Kısaca bu ama iste anlatılmaz yaşanır bir kitap.... SEP severlerin kacirmayacagini umuyorum. Siddetle de tavsiye ediyorum^^ ♡♡♡
Hayallerimin Arka Bahçesi en sevdiğim türler olan distopya-fantastik-bilim kurgu kitaplarımda yine bir tekrara düşme durumu yaşayıp,ara verdiğim bir zamanda kitap bloglarında dolanırken karşıma çıkmış bir kitap... Çok iyi yorumları görünce de dayanamayıp almıştım. İyi ki de almışım dedirtti bana... Kitaplığımda da baş köşede yerini aldı.
Alix
Yazarın kitaplarından ilk okuduğum kitabıdır. Tüm kitapları aşağı yukarı aynı tarzda farklı mekanlarda, farklı yerlerde, insan ilişkileri, dramları, aşkları vb içermektedir... Yazarın tüm kitaplarını okuduğunuzda niçin okudum demezsiniz... Zararı yok yani, artısı var mı bence yok...Ama çok güzel okunuyor :)
Kurucunun Kızı aylardır kitaplığımda duruyordu ama bir türlü okumamıştım. Konusunu beğenerek aldığım kitaplardan biri değil. Aksine konusunu beğenmemiş, kitabı göz ardı ediyordum. Sonrasında bir yoruma rastlayıp kitabın konusunu kafamda farklı canlandırdığımı fark edip ne çıkarsa bahtıma diyerek almıştım.
Bugün kitap seçerken gözüme çarptı, kalın
nasıl başlamalıyım bilemiyorum ama en doğrusu direkt söylemek,bu kitabı beğenmedimmmm :( anlatım tarzı,karakterler ,olaylar.. yani neresinden tutarsam tutayım olmuyor. zaman kavramı ve olayları bir türlü örtüştüremedim.insan 450 sayfa boyunca bunu kendine nasıl yapar,sitem sitem sitem alınganlık,çözümsüzlük... sözde çok seviyorlar ama bir türlü bir araya gelemiyorlar.bir araya gelseler anlaşamıyorlar..esas kız Bade,esas oğlan Kerem..Bade , Kerem'in kız kardeşinin sınıf arkadaşı ve en yakın arkadaşı.işte sessiz sakin kendi halinde bir kız.İnatçı ve erkeklerden mümkün olduğunca uzak duruyor,ablası aşık olmuş ve çok üzülmüş o yüzden.neyse Kerem çapkın,ayran gönüllü.Bade'yi görüyor, aşık oluyor istiyor ama Bade Kerem'i az çok tanıdığı için ondan uzak durmaya çalışıyor ama sonunda işte aşık oluyor .Kerem yurtdışına gidiyor,Bade'den onu beklemesini istiyor ,kıskançlıklar,mesafeler falan ilişkileri zedeleniyor ve tüüüm kitap boyunca ilişkileri böyle. bir geçmiş bir şimdiki zaman bir Bade'nin ağzından bir Kerem'in ağzından bir 3.tekil şahıs ağzından anlatılıyor olaylar ,karmakarışık oldum.mesela yılları bir türlü kavrayamadım,ayrıldılar birleştiler,tekrar ayrıldılar falan derken nerdeydik kaç yıl geçti anlayamadım.velhasıl bitti çok şükür :)
340 syf.
9/10 puan verdi
Neden bilmiyorum ilk sayfadan itibaren elimden bırakmadan deli divane okuduğum bir kitaptı. aşırı sevdim, aşırı beğenerek okudum. Eski İran kültürü, Türk-Fars dili ilişkileri, biraz kadının toplumdaki yeri, aşk.. Kitaplardan etkilenen biriyim ama bu kitabı resmen yaşadım. O yüzden bende yeri hep ayrı kalacak.
Bu kitap bir babanın kızının mutluluğu için nelerden vazgeçebileceğini, bir aşkın haklı mutluluğunu, bir üst rütbedekinin kendini dünyanın hakimi sanmasını, ve yine aşkın galip gelmesini, daha bir çok şeyi öyle güzel işlemişti ki, kitaptakilerle birlikte mutluluktan ağladım.^^
Bir Maeve Binchy hayranı olarak bu kitabı beni hayal kırıklığına uğrattı. Pek beğenmedim diğer kitaplarındaki birbirinden bağımsız gibi gözüken ama bağımlı olan karakterlere yer vermemiş ki ben onları çok severdim. Belki bu yüzden beğenmedim kitabı.Roman olabilecek şeyler üzerine kurulmuş, olağanüstü bir durum söz konusu değil.Önce ki okuduğum kitaplarında buna çok alışmıştım. Bunda ise uyumsuz çiftler in kısa süreli birlikteliklerinin arkasından ayrılıkları ve iyi dostların aşka dönüşen ilişkileri, sorumsuz ebeveynler ile yaramaz çocuklar v.b......(Not:Malum sigarayı bırakma mücadelemle bir araya gelmiş bir kitap olduğu ve şu anda hiç bir şeyden zevk alamayan biri olarak pek fazla da yorumlarıma güvenmeyin arkadaşlar.)
Canan Tan'ın kalemini merak ettiğim için alıp okumaya başladığım kitap. Yazarın dili oldukça yalın, kolay okunabilir türde. Kitabın kapağını ve adını ilk gördüğümde ben de "aşk" hikayesi sanmıştım ancak kitaptaki karakterlerimizin nerdeyse hiç yaşayamadığı bir duygu olarak kalmış.
Erkek çocuk sevdası, buna bağlı olarak kız çocuklara yapılan aşağılanma ve zulüm, zoraki evlilikler,çocuk gelinler, kadına şiddet, baba-kız ilişkileri ve mutsuzluk...
Keder ve İsmail'in evliliği ve yaşananlar daha ağır basmış. Pembe ve Yusuf'un (Keder'in çocukları) geri planda kaldığını düşünüyorum. Ta kitabı yarıladıktan sonra bu karakterler ortaya çıkıyor. (Bu da ben de nerde Pembe ve Yusuf dedirtti durdu) İki kardeşin düşkünlüğü bence az ele alınmış. Babaları İsmail'e olan sinirim kitap boyunca devam etti,nefret ettim resmen karakterden. Kitabın sonunda erkeklerin sıkıntılarına bir pansiyondaki fasıl aracılığıyla yer verilmiş.
Okunabilir bir kitap, beklentiniz yüksek olmasın.
