Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
448 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Her şeyin tanımı yapılır ama aşka gelince diller susar yürek konuşur... Onu da yüreğiyle hisseden anlar. Bir gül bahçesi hayal edin içlerinden bir tanesi eşsiz güzelliktedir, diğer güller sadece koklamak ve koparılmak içindir, işte kitabımızın baş kahramanı Florentino Ariza’ nın aşkı tam bu tarife göre... Aklı, yüreği, ruhu Fermina Daza’ da bedeni başka yerde, bekareti yüreğinde, sessizce beklemekte... Marquez’in okuduğum ikinci kitabı eleştirdiğim çok yer olmasına rağmen elimden düşüremediğim yer yer duygulandığım güzel bir eserdi. Florentino Ariza’nın Fermina Daza’ ya duyduğu yarım yüzyıllık bir aşkın hikayesi. Ülkedeki kolera salgını insanları yavaş yavaş öldürmekte ve yazar Florentino Ariza’nın aşkını da ölümcül ve bulaşıcı olan koleraya benzetmektedir. Masum başlayan bir aşkın gerçek yüzüyle acımasızca yüzleşen karakterlerin, ruhlarının iç çözümlemeleriyle efsaneleşen bir eser okunmayı bekliyor.
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,9bin okunma
308 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bugün sizlere beni ikilemde bırakan bir kitabın yorumuyla geldim. Aslında konusu güzeldi. İçerdiği mesajlar gayet açık bir şekilde okuyucuya aktarılmıştı. Lâkin bazı yerlerde mantık hatası vardı. Örneğin girizgâhta karakterimizin 6 yaşında olduğu belirtiliyordu ama konuşurken kullandığı kelimeler 6 yaş gibi değildi. "Büyümüş de küçülmüş bir çocuktu. " diye o yüzden diyemiyorum. Okuyucuya yaş ayrıntısı sunulurken aradaki bağlantı daha iyi sağlanarak çocuk karakter zihnimize gerçekten çocuk olarak yansıtılabilirdi. Hikâyeye karakterlerin çocuklukları ile başlayıp daha sonra büyümelerine tanık olmamız gayet mantıklı bir ilerleyişti. Çünkü karakterler büyümeye başladıkça yaşla ilgili olan ayrıntıya takılmam sonlandı. İşlenen konu daha çok geliştirilebilirdi. Yazarımızın sade anlatımıyla beraber olay akışı gayet tahmin edilebilir boyuttaydı. Arada olayların hızlanmasını isterdim. Çünkü kurgu bazı yerlerde gerçekten heyecan istiyordu. Genel anlamda kitabı ele alacak olursam yaptığım ufak tefek eleştirilere rağmen güzeldi. Aşk ve dostluk teması çok güzel işlenmişti. Ayrıca toplum olarak bilinçlenmemiz gereken bir konu kurgunun temel taşıydı: Çocuk istismarı... " ÇOCUK SUSAR AMA SİZ SUSMAYIN." diyorum. Çünkü çocuklar sizlere davranışlarıyla konuşurlar. Onları anlamanız ve bu duruma karşı sessiz kalmamanız gerekir.
Portakal Ağacı
Portakal AğacıŞule Gizem Büyükboz · İkinci Adam Yayınları · 202119 okunma
Reklam
127 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
~Gök Aradık Tuğlara ~ Yalın bir dil ile öz Türkçe kullanılmış kitabın anlatımında. Kitap üç bölümden oluşmakta ve ilk bölümde Türk - İslam ülküsünü destansı bir şekilde anlatırken iliklerinize kadar Türk'ün destanını hissedebilirsiniz. İkinci bölümde ise dini inançlarımız ile ilgili görüşler anlatılmaktadır. Ve bu bölümde hoşuma giden şiirden dörtlük paylaşmak istiyorum : "Sessizlik ağır ağır büyür geceye siner, Sabahlar nefes alır cümle yıldızlar söner, Aklımı defter yapsam kalemin başı döner, Düz yolda düz yürümek, bir noktayı bilmek hoş." Evet üçüncü bölümde ise aşk ile ilgili şiirler yazılmaktadır. Bu bölümde de hoşuma giden bir şiirden dörtlük paylaşmak istiyorum : " Desem "aşkı anlatın" Ne gök susar, ne de yer. Aşkı taşıyan kadın, Bana ellerini ver. " Anlatımı ve şiirlerde kullanılan kafiye, redif yerinde olmuş. Bunu da belirtmek isterim.
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
Gök Aradık Tuğlara
Gök Aradık TuğlaraMehmet Ali Kalkan · Ötüken Neşriyat · 201575 okunma
·
Puan vermedi
Aşk
Demedim mi? şiiri sana her şeyimi bıraktım... DEMEDİM Mi? Demedim mi bu hasret bitirir seni Ay dolanır gider, yalnız kalırsın Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın Demedim mi yüreğim sevme!İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz.... Geri dönen hangi güvercinin var? Senin hangi çiçeğini sakladı bahar? Demedim mi aklım, inanma!Bir gün naza çeker kendini demedim mi? Görmesen zindana döner bu şehir... Görsen, umursamaz, aldırmaz kafir Demedim mi gözlerim bakma!Demedim mi bu ürperten sıcaklık... Bu taze güzellik kaybolur birgün? Sonra boşu-boşuna aranır, dövünürsün Demedim mi ellerim dokunma!Demedim mi bir gün susar şarkılar Sesine ses veren rüzgar olur... istediğin kadar artık bekle dur...k Demedim mi kulağım duyma!Birgün çıkıp gideceği belliydi Ayan-beyan belliydi anlayamadın.
Harman
HarmanYavuz Bülent Bakiler · Yakın Plan Yayınları · 20191,563 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazıları susar ağlarken… Ve bazıları yazarak ağlar… Ve kelimeler bazı vakitler her yaradan daha çok acı verir. “Aşk” gibi… Aşk ki vardır. O vakit yoktur kusuru âşıkların. Zira değil mi ki gönlümüze aşkı koyan da O, her ne duamız varsa duyan da O, bedeni ruhundan bir libas gibi soyan da O… Demem o ki her ne varsa O’ndandır. Aşk da O’ndan… Dert de O’ndan, derman da O’ndan… Lakin bir tek harf olsa, kusur bulursan söylediklerimde işte bir tek o bendendir. Kusurları örten de bir tek O’dur ve O’nun merhameti elbet ki hepimizden çoktur. Ama gönlüm diyor ki “Aşk varsa kusur yoktur” Bakma kusuruma… Aşktandır…
Aşk Varsa Kusur Yoktur
Aşk Varsa Kusur YokturFatih Duman · Nesil Yayınları · 2019527 okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
Özel bir insan olduğunu hisseden insanlar kendilerine hisler geliştiren romantiklerin kalbini gözetmeli ve kendilerine bağlanmalarına engel olmalılar, Lotte ve onun gibiler… Çünkü elinin altında sevgiyi bulabilmek kadar kutsanan ve farkındalık seviyesine gelen adam veya kadın, bunu yapamayan bir duygusalın kalbine girmeyecek nezaketi ve aklı
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,1bin okunma
Reklam
71 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
"Okuduğunuz bazı kitaplar, seni dinler, seninle konuşur, sana cevap verir, gözyaşlarını siler, yol gösterir ve seninle birlikte susar." İşte Özdemir Asaf'ın kitapları tamda böyle hissettiriyor. İçindekilerini duru bir anlatımla, en uygun kelimelerle bir araya getirip harikaları yaratmış. Aşk, sevgi ve eleştiri gibi konuları kısa şiirlerle anlatıp, uzun düşüncelere yol açıyor, şiirleri bir terapi misali rahatlatıyor insanı. Her şiirini hayranlıkla okuyup, ezberlemek istiyorum. Eski dönemde de olsa benim gibi düşüp hisseden insanların olduğunu bilmek ve benim tanımlayamadığım hislerimi Özdemir Asaf'ın yazdıklarında bulmak iyi hissettiriyor. Tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.
Seçme Şiirler
Seçme ŞiirlerÖzdemir Asaf · Adam Yayınları · 1997878 okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
mutsuz prens
Mutlu prens… Küçük Prens'i anımsayarak okudum en başından beri. Her prensin kendine has bir hikayesi ve hayatı vardır değil mi? Bu kitap da tam olarak masallar silsilesi gibiydi. Çocuk gibi hissettim okudukça kendimi ve sırayla anlattıklarına odaklandım, içlerinde yaşadım hikayelerin. Ve işte bu dedim, anlatmak istediğini en güzel şekilde bir
Mutlu Prens
Mutlu PrensOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,1bin okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Romanın konusu bildiğindiği gibi "âşk." Ama bu kez aşk seslere, kelimelere ve cümlelere dönüşüp gürültü çıkarmamış. Suat ve Necip'in bakışlarında, usulca tek kelime söylemeden, gözlerinde en muazzam manalarla sessizce yaşanmış. "Değil mi?" Romanda sıkça bu ifade kullanılıyor. İnsan, aşkın verdiği şüpheleri susturmak için sürekli onay almak ister değil mi? Aklımizda çığ gibi büyüyen şüpheler yoksa susar mı? Susmaz değil mi? Aşkın insan üzerindeki psikolojisini çok iyi yansıtıyor. Yüzyılı aşkın bir süre önce yazılan bu romanda, duygular hiç eskimemis; günümüzde yaşanıyormus gibi tazecik duruyor. Demek ki ölümsüz olan sadece duygular. İnsan, duygularini özgürce yaşamak istesede farkında olduğumuz ve asla bir denkleme sokamayacagimiz gerçekler var. İhanet, etik kurallar, arkadaşlık, guven... Ve tüm bunlara karşı savaşacak, karşı koymaya çalışacak âşk! Hangisi galip gelecek? Tüm bu karmaşa içinde dikkat çeken ayrı bir durum ise: Her ömrün bir eylülü var, her duygunun ve her serüvenin... Bu eylüllerden geçmek sanıldığı kadar kolay da değil! Toplamak gerekirse okumaya değer güzel bir roman. Sıcacık hikayesi içinde keyifli bir okuma serüveni sarıyor. "İsmi gibi ılık birtakım hisler uyandıran bu romani belki de eylülde okumak gerekiyordu değil mi?" diye aklımdan geçirmeden de edemiyorum." Keyifli okumalar.
Eylül
EylülMehmet Rauf · İskele Yayıncılık · 201639,7bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Küçüklüğümde hariciyenin ne demek olduğunu bilmez ve koğuş yazdığı için hapishane ile ilgili olduğunu sanırdım. Sonradan öğrendim ki hapisaneden farksız bir hastane odasında yaşanan hayatta kalma savaşı imiş. Okumadan önce bir şeyi daha öğrendim ki bu kitap Peyami Safa'nın kendi biyografisi imiş aslında... Okumak nasip oldu... Yazarın
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102bin okunma
126 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.