Aşk biter, çünkü idealize eder, bu da yanılsamadan başka bir şey değildir. Hayallerin etkisi altında âşık oluruz; zaman aşkın düşmanıdır, çünkü gerçekliği gün ışığına çıkarır ve yanılsamanın geçmesine neden olur. Bu nedenle aşk ya tutkusuz, çıplak bir saygıya ya da acı bir hayal kırıklığına dönüşür.
Zaten aşkın gerçekliği verilen emekten anlaşılırdı. Kolay değildi aşk. Kolaya kaçan kimsenin haddi değildi aşka varmak.
Sayfa 564
Nice aşılması zor tepelerden de...
...hırçın kız, aşkı sade kitap sayfalarında görmüştü. Aşkın gerçekliği hakkında tam bir bilgisi bulunmadığı için, içine girmek üzere olduğu alemin coğrafi ve topografik durumundan ve özellikle vicdanındaki jeolojik oluşumlardan bir haberdar değildi.
Sayfa 20 - İş b.Kitabı okudu
Hayaller çoğu zaman gerçeklerden daha dirençlidir ve bazen öyle bir güce sahiptir ki gerçekliği çarpıtırlar.
Sayfa 67Kitabı okuyor
Zaten aşkın gerçekliği verilen emekten anlaşılırdı.
Sayfa 564 - EVEREST
Birbirlerini çok iyi tanımanın aşkın esrimesine son vereceğini düşünen âşıklar, bu bakımdan haklıdır; her gerçek esrime, hem duyguları hem de zihni karıştıran bir tür yaratıcı sarsıntıyla başlar; bu nedenle de kendilerini aşka kaptırmış âşıklar, yan yana olsalar dahi diğerinin "gerçekte" kim olduğunu bilmek için çok az istek duyarlar. Diğer kişinin asıl gerçekliği beklentilerin tamamen üzerinde olsa da bu sayede birlik her anlamda sağlamlaşsa ve derinleşse de yaratıcı, poetik ve "oyuncu" bir ilişkiyi sürdürmek için yeterli alanın olmayışı yüzünden yoğun bir hayal kırıklığı yaşanabilir. Daha önce özellikle çekici görünen ve bu nedenle bizi etkilemiş olan aynı küçük karakter özelliklerinden rahatsızlık duymaya başlarız; bunlardan etkilenmemeyi başaramadığımız gerçeği ve bizi artık rahatsız ediyor olmaları, en azından bize ilk başta tüm sinirlerimizi titreştiren dünyanın ve ondan geriye kalanın ne kadar tuhaf olduğu hatırlatır.
Sayfa 222Kitabı okudu
Aşkın gerçekliği
Aşkı seviyoruz, sevmeyi seviyoruz ama aynı zamanda başkalarının da sevmesini seviyoruz. Bunun nedeni de sadece gerçeklikleri sevmemiz. Felsefeye anlam kazandıran da bu: İnsanlar gerçeklikleri seviyorlar, sevdiklerini bilmedikleri zaman bile.
Aşkın gerçekliği yoktur. Zamanı vardır. Her aşk kendi zamanı içinde gerçektir.
"..Anılaşmak yarı yarıya hiçliğe gömülmektir. Aşklar anılara dönüşürler ve anılar da bilincin oluşum koşulları çerçevesinde kendi kendilerine sürekli dönüşürler, sonunda tanınmaz olurlar, üstelik varlıklarıyla bir gerçekliği tam olarak karşılıyormuş gibi dururlar, böylece bir güzel aldatırlar bizi. Her anıda bir yaşanmışın renkli ve degişken çatısını buluruz. Bu çatı ikide bir kılık değiştirir gibi içerik değiştirir. Anılara dönüşmek hiçleşmektir bir bakıma. Sürüp gidenle ilgili anılar bitip gitmişle ilgili anılardan daha canlıdır. Sürüp gidenle ilgili anıları canlandıran bir şimdi vardır en azından."
Sayfa 21 - Bulut YayınlarıKitabı okudu
