Şubat 1917'de kabul edilen bir kanunla Rumi Takvimle Miladi Takvim arasındaki 13 günlük fark kaldırılmıştır. Böylece, 1 Mart 1917'den itibaren Miladi ve Rumi takvimin gün ve ayları denkleştirilmiştir. 2 Nisan 1917'de çıkarılan "Medaris-i İlmiye Kanunu" ile medreselerin çağdaş eğitim kurumları haline dönüştürülmesi için bir gizli reform taslağı hazırlanmıştır. Ders programlarına pozitif ve doğal bilimler ile Batı dilleri girmiştir. Hatta bu dönemde bazı aydınlar daha da cesur davranarak eski Türkçe harfleri Türkçenin yapısına uygun hale getirmek için çaba harcamışlardır. Bu amaçla, 1911'de Türk Ocağı çatısı altında "Islah-ı Huruf Cemiyeti" kurulmuştur. Hüseyin Cahit (Yalçın) Latin Alfabesi'ne geçilmesini istemiştir. Abdullah Cevdet ise, İçtihat dergisinde Latin harflerini savunan ateşli yazılar kaleme almıştır. İttihatçı Enver Paşa da Birinci Dünya Savaşı öncesi Arap harflerini bitişik değil de Latin harfleri gibi ayrı yazmayı önermiş ve bu konuda da bazı çalışmalar yapılmıştır. Harflerin modernizasyonu ya da değişimi konusunda somut bir adım atılamasa da İttihatçıların kafalarının bir köşesinde Arap harflerinden kurtulma düşüncesi olduğu çok açıktır.
Sayfa 442 - İnkılap Kitabevi Yayınları