Atatürk'ten birçok defalar işittim, diyordu ki:
-Ordu müfettişliğinden istifa edip de sade bir vatandaş olarak milletim ve vatanım için çalışmaya başladığım gün, bütün bir hasım âlem içinde, kendimi en kuvvetli bir adam olarak buluyordum. Bu kuvveti bana, Türk ulusu davasının azametiyle, vicdanım, veriyordu.
Sayfa 60 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
Türk Milletine milliyetçilik bilincini yerleştirmede Atatürk'ün önündeki en büyük engel" islam faktörü" idi. Kafalarda kalıplaşmış olan din etkisini ortadan kaldırmadıkça, Türk Milliyetçiliği kavramını kafalara yerleştirmek kolay değildi. Başka bir deyişle, Atatürk Türk milliyetçiliğini de laikleştirmek istemiştir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Ağır ithamlar
Türkiye'de sahnelenen solun gidişini, amaçlarındaki tehlikeyi, çarpıklığı, yıkıcılığı ve düzen düşmanlığını görememek, bu gidişi ve görüşü onaylayabilmek olanak dışıdır. Ancak; milliyetçilik maskesi altında M.H.P. ile yan kuruluşları olan çeşitti ülkücü derneklerin, bu görünüş ve çaba içinde gerçek amaçlarını ortaya çıkartıp perdeyi açan, asıl yüzünü sergileyen 12 Eylül harekatı olmuştur. Milliyetçilik, ama gerçek Atatürk milliyetçiliği ülkemiz yönünden en olumlu, en tutarlı ve geçerli fikir akımı olmalıyken, karşıt, birbirine tahammülsüz, acımasız toplumlar yaratarak egemen eğitim kurumları kurtarılmış mahalleler sağlamaya varan, her iki yönden de bakıldığında
bölücü bu akımlardan sağ kesim 'Ta tam susturacağız, ya kan kusturacağız" sloganında açıkça belirtildiği üzere fikri, olmazsa taşıyanı yok etmeyi düşünecek hatta gerçekleştirecek ölçüde birbirine yabancılaştırılmış,
düşmanlaştırılmışhr. Milliyetçi-ülkücü görüşün, ulusal değerlre bağlı, saygılı görünmeye aşın özen gösterir tutumundaki aldatıcılık, belli bir kesimde 12 Eylül'e kadar etkinliğini sürdürebilmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, her şeyden önce Türk'ün Türkçesine,Türk'ün "akılcı" ve "kadına saygı besler" benzeri niteliklerine,tarihine değer vermelidir.Eğer dil öğesinin önemini idrak etmişse, bu takdirde ibadetin Türkçe yapılmasına, ezanın Türkçe okutulmasına yer vermekle işe başlamalıdır. Eğer bir ulusun oluşumu için tarih öğesini önemli sayıyorsa Türk'ün kendi öz tarihine yönelmelidir. Oysa ki Diyanet İşleri Başkanlığı, bırakınız İslam öncesi Türk tarihini, fakat Cumhuriyet ile başlayan ve Atatürk Devrimleri'yle güçlenen milli tarihimizi bile umursamamıştır.
Sayfa 614Kitabı okudu
5 Eylülde Malatya'ya gelen Ali Galip, Kürt davasını benimseyen İngiliz Hindistan Ordusu subayı Yüzbaşı Edward Noel ile görüştü. İran'daki savaşa katılmış olan Noel, 137 Kürtlerle ilk kez orada tanışmış ve çatışmalar sona erince, Kürtlerin kendi kendilerini yönetme iddiasını gerçekleştirmek isteyen Osmanlı Kürt aşiret reisleriyle temas kurmuştu. Bu konuda en fazla faaliyet gösterenler Süleymaniye' deki ( şimdi Irak' ta) Baban aşiretinden Şerif Paşa, Diyarbakır bölgesinde güç sahibi olan Bedirhan ailesi ve Şemdinli' deki şeyhler sülalesinin önderi Abdülkadir idi. Kurduğu temaslar sonunda Noel, Kürt milliyetçiliği fikrinin varlığına kendini inandırmış ve İngiltere desteğinde bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını savunmaya başlamıştı.
Bu öneriler Osmanlı Hükümetini rahatsız edince, 1919 yılının başlarında Kürt milliyetçi kuruluşları kapatılmıştı. Ne var ki, Anadolu'daki komutanlar savunmacı bir Türk milliyetçiliğini canlandırınca, Damat Ferit Hükümeti Kürtleri onlara karşı kullanmaya karar verdi. Bu tehlikeyi önceden sezen Mustafa Kemal, Anadolu'ya gelir gelmez, bir kısmını 1915 - 1 6 savaşında tanımış olduğu Kürt aşiret reisleriyle temas kurup, işbirliği yapmalarını sağlamak için var gücüyle çalışmaya başladı.
13 yüzyıl önce Arap-İslam toplumunda nüfuzlu aileler arasındaki rekabet ve onların teşkil ettikleri siyasi partiler arasındaki iktidar kavgası olarak beliren mezhep tefrikasının Alevilik-Sünnilik ayrımının milli hayatımıza sokulması sorumluluğu sadece içinde cereyan ettiği topluma ve çağa ait facia ve cinayetlerin muhakemeyi bulandıran, vicdanları karartan hikâyeleri ile Türk milletinin birlik ve kardeşlik duygularının kundaklanması tarih boyunca hiçbir düşman saldırısının yapamadığı kadar yıkıcı ve yaralayıcı ol muştur.
Sayfa 64 - Kripto KitaplarKitabı okudu
