(...)
"Evet, elbette leydim." Elini salladı.
"Bana üstünlük taslama." Bu Vhalla'yı sinir etmişti.
"Sen bir leydi değil misin?" diye sordu.
"Ben bir kadınım," dedi Vhalla gözlerini devirerek. "Bir leydi değil."
"Peki prensesim." Sırıttı.
"Kes şunu," diye uyardı Vhalla.
"Neden kraliçem?"
Sezai Karakoç
Monna Rosa -III-
Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür;
Bir odun parçası aydınlatır ocağı.
Anne ateşin önünde perişan,
Anne ateşin içinde hür...
Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür.Yağmurlar sırtıyla sırtımın arasındadır;
Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın.
Bin parçaya böldü beni bir divane sır,
Sesi geliyor sesi
.
Dinle bu acının masalını,
Seyret o utanç tarlalarını,
Mahşer yağıyor gökten,.
Düşüyor, düşüyor yıldızlar
Kan ve ateş küfrediyor tüm masallara,.
Yas tutuyor melekler karanlığımıza,
Ve nasırlaşmış yüreğinle sen aciz dünya.
.
Ağladığını görmüyorum belki ama hissediyorum.
Gözlerinden düşen her bir damla sanki yüreğime kor ateş gibi düşüyor.
Yüreğimin acısına dayanırım ama senin ağlamana dayanamıyorum.
Ağladığını görmemek ağlamanı görmekten daha kötü çünkü yanında değilim ve birşey yapamıyorum. 😔😔
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül