Bu söz çok sevdiğim bir hocama ait. Hocamız bu şiirin Attila İlhan'ı gölgelediğini, araştırmacı, gazeteci özellikle romancı kişiliğini geride bıraktığını söylemişti. Yazarın romanlarını okumaya başladıkça hocamın sözüne daha çok hak vermeye başladım.
Bu incelemede önce genel olarak Attila İlhan'ın romanlarına sonra da Kurtlar
Aşık olup da bir Attilla İlhan dizesine teselli bulmayanımız çok azdır. Kitap okumayanımız bile hiç yoksa Ahmet Kaya’nın ‘’Sen Benim Hiçbir Şeyimsin’’i, Yaşar’ın ‘’Beni Koyup Gitme’’sini, Zuhal Olcay’ın ‘’Ayrılık Sevdaya Dahil’’ini dinleyip hüzünlenmiştir sanıyorum.
İmkansız aşklardan bitmeyen hasretlere, yoksulluktan Kurtuluş Savaşı’na kadar pek çok konuda şiirler yazan, toplumcu romanlarıyla sınıfsal-kültürel meselelere dikkat çeken, gazete yazıları ve eleştirileriyle yeni bir edebiyatın, sinemanın peşinde olan Attila İlhan 15 Şubat 1925’te Menemen‘de dünyaya geldi. Ailenin ilk çocuğuydu. Babası Muharrem Bedrettin Bey bir kadızade olmasına rağmen çağdaş ve laik bir insandı. Menemen’de uzun yıllar geçirdi. Hatta bir dönem savcılık bile yaptı. Eşi Emine Memnûne Hanım’la da bu süreçte tanıştı. Emine Hanım Menemen’in ileri gelen ailelerinden birine mensuptu. Üstelik eğitimli ve açık fikirli biriydi.
Çok geçmeden hep birlikte Menemen’den İzmir’e taşındılar. İşleri yolundaydı. Şehrin sayılı aileleri arasında gösteriliyorlardı. Karşıyaka’da Levantenlerin de bulunduğu nezih bir muhitte oturuyorlardı.
Şairin gözünden şiirce bakmak Milli Mücadeleye... Kurtuluş savaşı döneminin atmosferini solumak... Bitmesin diyerek okudum. Bu kitapta anlatılan kişi ve olayları büyük bir aynanın içinden gördüm diyerek başlıyor Attila İlhan Gazi Paşayı anlatmaya...Neler yok ki aynada Enternasyonal marşı : Uyan artık uykudan uyan esirler dünyası... Nazım Hikmet 'in Bolu da öğretmenlik günleri, mürtecilerle yaşadığı sorunlar ve sonrası, Mustafa Suphinin katledilişi Mustafa Kemal' in komünizme bakışı, iç dünyası, çucuk bir kahve diyişi, Diyap Ağa 'nın biz buraya kaçmaya değil ölmeye geldik diye haykırışı... Fikriye, Latife, Halide Edip Onbaşı, Enver, Kazım Paşa ve diğer tarihi şahsiyetlerle örülü muhteşem bir şiirdi. Attilla İlhan' a hayranlığımı büyüttü. Milli Mücadele'nin şiir hali...Gazi Paşa' yı okuyacaklara keyifli okumalar diliyorum.
Gazi PaşaAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 2011347 okunma
Attilla İlhan'ı ortaokulda ergenliğin fazla romantik geçiren bir arkadaşımın elinde gördüğüm
Ben Sana Mecburum kitabıyla tanımıştım. O zamanlar biraz da ön yargıyla yaklaştığımı inkar edemem.
Ama bilmiyordum şiirlerinde Yağmur Kaçağı sevdalara ayrılığı da dahil edip yüreğimize onulmaz kederleri dokundurduğunu. Sisler Bulvarı'nda dargın sevgililer yalnızlıklarına uzaklaşıyorken, bir kadının Emperyal Oteli'nde bir adamın rüyasına sokulduğunu. Yangınlardan ateş, gökyüzünden rüzgar çalsa da mutlu edemediği kadınların olduğunu. 80 yıllık ömrüne 56 kitap 6 senaryo sığdıran kıymetli şair ve yazar. Diğer kitaplarındaki şiirlerine göre daha az romantik şiir bulunduran kitaptı, daha çok siyasi, toplumsal konular üzerinden yazdığı şiirleri vardı.
Böyle Bir SevmekAttila İlhan · Bilgi Yayınevi · 19902,908 okunma
Elimden gelen bu
Ben iki kişiyim
İkisi birbirinden çıkmaya uğraşıyor
Bilmem ki hangisinden
Nasıl vazgeçeyim?
Birisi yeni başlamış serüvene
Öbürü silahında son mermiyi sıkıyor
Çoğalmak neyse ne de azalmak zor
Attilla İlhan
Emile Zola 1840 yılında Paris'te dünyaya gelmiştir. Genç yaşta babasını kaybettiği için hayatın gerçekleri ile erken yüzleşmiş, toplumun yoksul kesimine ve ezilen halka birebir şahit olmuştur. İlk kitabı, kendisi henüz 24 yaşındayken yayımlanmıştır. 19. yüzyıl ikinci yarısında ortaya çıkan Naturalizm akımının önemli temsilcilerinden, hatta