Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Avrupa'da şu an anne-babalık kadınlık ve erkeklikten bağımsız olarak, ebeveyn-1 ebeveyn-2 şeklinde tanımlanarak çehre değiştiriyor. Burada işin temel mihenk noktası şu; erkek ve kadının yaradılıştan gelen bir varoluşla değil, sonradan kurgulanan bir şeymiş gibi algılanması. Bugün Avrupa'da cinsellik bilgisi derslerinde çocukların "heteroseksüellik" lerini sorgulamaları, bunun bir dayatma olabileceği yönünde eğitimler veriliyor.
Adorno da 1960'ların Batı Almanya cinsel alışkanlıklarının özgürleşmesini teşvik etmekte Nazizm'e ve onun miraslarına başvurmuştur. Başka birçok halde ilericiliğiyle bilinen savaş sonrası Almanya entelektüellerinin, konu cinselliğe geldiğinde cesaretlerini yitirmelerinden tiksindiğini de ortaya koyarak, Adorno kararlı bir biçimde cinsel özgürlüğü savundu. "Özellikle çarpıtılmadığında veya baskılanmadığında, cinsellik kimseye zarar vermez" diye yazmıştır. Adorno, evlilik öncesi heteroseksüelliğe karşı tabuların bile açıkça geçersiz hale gelmesine rağmen, cinsel azınlıklara karşı muhafazakar, hatta saldırgan ve cezalandırıcı mesajların hâlâ geniş bir izleyici kitlesi toplamasını çok rahatsız edici buluyordu. Tıpkı Hochheimer gibi o da, bu çağda hâla hüküm süren cinsel tabuların "Nasyonal Sosyalizm'in temel kitlesini yaratmaya yardım eden, dışavurumunun siyasetten arındırılmış bir rızada canlandığı ideolojik ve psikolojik önyargı sendromuyla" aynı yerden geldiği sonucuna varmaktadır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
688 syf.
·
Puan vermedi
Özel Hayatın Tarihi Cilt V
Birinci dünya savaşından başlayan bu cilt günümüze kadar olan zaman diliminde özel hayatın şekillenişini bize aktarmakta. Yalnız bu cilt sadece Fransa'ya odaklanmış durumda. Bunun sebebi ele geçen materyalin yoğunluğuyla birlikte tüm Avrupa'nın özel hayat tarihini 650 sayfada anlatılmasının mümkün olmamasına bağlıyor Gerard Vincent. Ayrıca ikinci
Özel Hayatın Tarihi 5
Özel Hayatın Tarihi 5Georges Duby · Yapı Kredi Yayınları · 201010 okunma
824 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
kitap yorumu
Selam arkadaşlar Decameron Giovanni Boccaccio 824 sayfalık bir serüvenin sonuna geldim dostlar... Deca; on, meron; gün demek... #decameron da on günlük bir olay şeklinde tercüme ediliyor. 1348'de Avrupa da veba salgını başlıyor, yazarımız Boccaccio da salgın boyunca tanık olduğu olayları cesur kalemiyle 1351'de bitirerek 100 hikaye yazıyor...
Decameron
DecameronGiovanni Boccaccio · Alfa Yayınları · 20201,218 okunma
348 syf.
10/10 puan verdi
Ursula Kroeber Le Guin’in 1974’te yayımlanan romanı. Bu kitabı okuyana kadar okuduğum en iyi ütopya/distopya/bilim kurgu romanı Cesur Yeni Dünya idi. Mülksüzler’i okuduktan sonra hangisi daha iyi arada kaldım. Ancak bu iki kitabı arka arkaya okursam karar verebilirim. Mülksüzler, hem bir bilim kurgu hem bir ütopya hem bir distopya hem de
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,5bin okunma
400 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Mitla Geçidi
David Ben Gurion'u görüyoruz. Düşünceli ama sakin. Bildiği var ama yine sakin. Yaklaşmakta olan savaşın sesleri yanı başında, odasında, karargahta. Düşünceli. Mısır'ın 'yeni silahları'na karşı elinde bulunan eski silahlarla ne yapacağına düşünerek, plan yapmakta. Savaş yaklaşıyor. İngiliz ve Fransızlarla yaptığı işbirliğini düşünürken kendisini
Mitla Geçidi
Mitla GeçidiLeon Uris · Altın · 198914 okunma
Reklam
Din adamları görevleri icabı Tanrı adına her türlü yalanı söyler ve söyletebilirlerdi. Bir haber uyduruldu acele: "Kiliselerde cennetin anahtarları satışa çıkarılmıştır." Parayı bastıran, günahkâr da olsa cennetlikti. Parası olanlar kuyruğa girmiş olmalılar. Fakir fukara için, İslama öykünen bir yöntem bulundu, "Din yolunda savaşta ölürsen yerin cennettir" dediler. Kendisini günahkâr sayan fakirlere cennetin anahtarı (fak-fuk-fon) olarak Haçlı Seferlerine katılmaları önerildi. İslam'ın Avrupa sınırlarına kadar gelebilmesinin gizi, bu düşünceye dayanıyor olmalıydı. Hıristiyanlık, İslam'daki bu inancı, belki ilk kez Haçlı Seferi'nde uyguluyordu. Kim bilir?
Freud'a göre, toplumsal varoluş bireylerin cinsel haz olanaklarının bir ölçüde kısıtlanmasına dayanır. Toplumsal birliğin sağlanması ve sürdürülmesi için, insan varoluşunun sürdürülebilmesi için, bireylerdeki içgüdüsel enerjinin bir bölü-münün cinsel ilişki alanından alınıp işe yöneltilmesi gerekmektedir. Günümüzde bu enerji gelişmiş ülkelerde spora yöneltilmektedir.
"Türk toplumunun %25'i yaşamı boyunca en az bir cinsel sorun, %16'sı ise en az bir kez üreme saglıgı sorunu yaşıyor.
431 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.