Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
95 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kör kızın ve papazın imkansız saf, temiz aşkını anlatıyor. Oldukça muazzam bir anlatımı olup Gertrude'nin gözlerinin açılmasından sonraki papazla aralarında geçen şu satırlar beni çok etkilemiştir. "Bana görme imkanını kazandırdığınız zman, gözlerim hayal ettiğimden çok daha güzel bir dünyaya açıldı. Gündüzün bu kadar aydınlık, havanın bu kadar parlak, gökyüzünün bu kadar uçsuz bucaksız olduğunu tahmin etmiyordum. Ayrıca insanların bu kadar kemikli alınlarının olduğunu da. Ah! Sanırım bunu her şeye rağmen söylemem gerekiyor. İlk gördüğüm şey yaptığımız yanlış oldu (papazın eşinin yüzündeki acı gülümsemeyi fark ediyor.), günahımızı gördüm. İsa'nın şu sözlerini hatırlıyor musunuz? "Eğer kör olsaydınız, hiç günahınız olmazdı." Ama şimdi görebiliyorum. "
Pastoral Senfoni
Pastoral SenfoniAndré Gide · Timaş Yayınları · 20214,621 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana - sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece 'daha' sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi." başlangıcıyla zamanın dününe de bugününe de uygun düşen sözleri söyler Dickens yaklaşık iki yüz yıl zaman kadar öncesinden...
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202359bin okunma
Reklam
Ne güzel cahildik, Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek
“Hayır, benim çocukluğumun hürriyeti, hiç de bu cinsten bir hürriyet değildir. Evvelâ, burası zannımca en mühimdir, onu bana hiç kimse vermedi. Bu sızdırılmış altın külçesini birdenbire kendi içimde buldum. Tıpkı ağaçta kuş sesi, suda aydınlık gibi. Ve bir defa için buldum. Bulduğum günden beri de küçücük hayatım, fakir evimiz, etrafımızdaki insanlar, her şey değişti. Vakıa sonraları ben de onu kaybettim. Fakat ne olursa olsun bana temin ettiği şeyler hayatımın en büyük hazinesi oldular. Ne dünkü sefaletim, ne bugünkü refahım, hiçbir şey onun mucizesiyle doldurduğu seneleri benden bir daha alamadılar. O bana hiçbir şeye sahip olmadan, hiçbir şeye aldırmadan yaşamayı öğretti.”
Fener kendi dibini aydınlatamaz. Işığını hep uzaklara yollar, kendinden fersah fersah öteye. Fenere yaklaştıkça ışık yerini gölgelere bırakır, aydınlık karanlığa evrilir.
Karanlıktan güçlüydü hep aydınlık Uzakta parlayan sımsıcak ışık Şiir sana tutkun sen ona aşık Kendi yüreğinde yarışırdın sen.
Reklam
Gatsby o yeşil ışığa, geçen her yıl bizden biraz daha uzaklaşan orgazmik geleceğe inanmıştı. O zamanlar kaçtı elimizden, ama önemli değil, yarın daha hızlı koşacak, kollarımızı daha ileriye uzatacağız... Ve güzel, aydınlık bir sabah... Böylece asılıyoruz küreklere, geçmişe doğru savrulup dursak da, teknelerimizle akıntıya karşı ilerlemeyi sürdürüyoruz.
Post Tenebras Lux. (Karanlıktan sonra aydınlık gelir.)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.