Kitap puanını gerçekten hak ediyor. İlk defa bizim memleketimize bu kadar güzel ayna tutan bir kitap okudum sanırım. Bu kitap sadece bir çocuk kitabı da değil bence bir yetişkin kitabı da. Ben oldukça beğendiöm ve öneririm. Hayatımda bazı şeyleri sorgulamam neden oldu. İtiraf etmeliyim ki hayata bir tarla çalışanının, bir emekçinin oğlunun gözünden bakmak hiç aklıma gelmemişti.
_Yas, sevilen bir şeyin kaybına verilen hüzünlü bir tepkidir. Melankoli’de de aynı hüzün vardır ama yastan farkı, nesnenin kaybı içselleştirilerek egonun kendisinin kaybına neden olur. Bu yüzden yasta dünya boş görünür; melankolide ise egonun kendisi. Melankolide nesnenin kaybıyla egonun kaybı aynı şey haline gelir. Özsaygıdaki tahribat yasta
Ardımda kırık bir ayna
Üvey anneleri hayatımın.
Batsın diye güneşe tempo tutan o kız çocuğu..
Evden kaçışımın pembe spor ayakkabıları vardı.
Hüzün neydi sanki o zaman
Artık kullanılmayan dikiş makinesi annemden kalma.
Ölüm neydi sanki o zaman
Bir önseziden başka.
Evden kaçabilirsin çocuk,
ama kaderden asla!
Babam
Çıkarılmış bir adam bütün fotoğraflardan
Kader neydi sanki o zaman,
Masada açık unutulmuş
Turuncu kulaklı bir makastan başka.
Bir ağaca bakıyorum şimdi
Başladığı yerde bitiyor dünya
Alışıyor dil şimdi
Azı dişinin bıraktığı boşluğa.
Bastırıldı nihayet hayatın kadife kalesinde çıkan isyan.
Goncourt Edebiyat Ödülü Fransa'nın en prestijli edebiyat ödüllerinden birisidir ve bu ödül bir yazara sadece bir kez verilir. Tek bir istisnası vardır bu kuralın: Romain Gary. Edebiyat eleştirmenlerince kendini tekrar ettiği ve artık modasının geçtiği gibi ithamlarda bulunulmasının üzerine, Emile Ajar takma adıyla romanlar yazmaya başlamıştır. Bu romanlardan birisi olan
Onca Yoksulluk Varken ile Goncourt ödülünü Emile Ajar ismiyle, ikinci kez alabilmeyi başarmıştır. Oldukça muzip ve sıradışı bir hayata sahip olan Gary'nin hayatını okumak eserden çok daha fazla şey kapabilmemize vesile olacaktır.
Fransa banliyölerinde, annesini babasını bilmeden büyüyen bir hayat kadını çocuğuyla, bu çocuk gibi birçok hayat kadını çocuğuna bakmayı meslek haline getirmiş eski bir hayat kadının farklı dinamiklerle gelişen dostluğunu görmekteyiz. Bir çocuk üzerinden ben diliyle yazılan eser, bir çocuğun gözünden dünyayı görebilmemizi sağlıyor. Yazar karakterin içerisine nerdeyse hiç girmeyip karakteri muhteşem bir gerçeklikle bize gösteriyor. Irk , kültür ve yaş farklılıklarına rağmen insan olmanın sevincini ve birlikte yaşamanın güzelliğini veren kitap birçok açıdan da düşündürücü. Döneme muhteşem bir ayna tutan bu eser arkaplanda, ikinci dünya savaşının etkileri, Fransa'daki çeşitli kültürler arasındaki çatışmaları, hayat kadınlarının ve trans hayat kadınlarının yaşamı, doktorlara ve tıbba yaklaşım gibi birçok alana eğiliyor. Eserde en çok hoşuma gidense Gary'nin mizahı üslubuydu. Okurken birçok yerde gülümseyeceğiniz ancak sonunda da oldukça hüzünleneceğiniz bu eseri mutlaka okumalısınız.
Geçen ayın tam da bugünü Harry Potter kitaplarını okumaya başladım. Kitapları okurken çocukluk ve ilk gençliğimde yaşadığım heyecanları tekrar yaşadım. Yeri gelip hüzünlendiğim yeri gelip güldüğüm seriyi okurken kitaplarla filmler arasındaki yer yer ufak, yer yer de büyük detayların her birini not aldım. Toplamda neredeyse iki yüz sayfalık bir not