Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aynur Öztürk

Aynur Öztürk
@aynroztrk
Sağlık Bakanlığı
Yüksek Lisans
Ankara
12 Ekim
34 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
"Ahlakın temelinde merhamet yatar," demişti filozof Arthur Schopenhauer iyi bir gününde. Belki hayatın temeli de buydu.
Reklam
İnsanın kibirlendiği servet ve şöhreti ölümün karşısında cüce kalır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nasr el-Kirmani'yi çok severiz, değerli düşünürlerden, ona göre tevekkül, bulmak ve kaybetmek sırasında kalbin sükûnet içinde olmasıdır. Ve mütevekkil insan bilir ki; biz neye hırslandıysak, kaybettiğimiz odur. Bu yüzden hırs değil, sükûnettir esas olan.
Aslında uzunca bir zamandır, insanların gözlerinde bir şey arıyoruz. Aradığımız şey "hayret"! Ama çok az bulabiliyoruz. Oysaki herkes, içinde bir yerlerde bir şeylerin yanlış gittiğini fark ediyor olmalı. Sanırız iyiliklerin hepsi birbirine benziyor, lakin kötülükler onu yapana özgü!
Reklam
Yaprak döken ağaçların altında kalmanızı asla istemem ama herkese güzken size gül uzatan birine haksızlık etmenin pişmanlığını yaşayın isterim. Uğur Batı
"Eğer başkalarının gözünde bugüne dek olduğuma inandığım kişi değilsem, kimdim ben?"
Siyonizmin kurucusu olan Theodor Herzl, Yahudi ana-vatanı için Araplardan satın alınan araziler için şöyle yazmıştı: "Sınırın ötesindeki fakir toplumu transit ülkelerde iş bulmaya heveslendirmeye çalışırken kendi ülkemizde herhangi bir iş vermeyi reddedeceğiz... Hem istimlak ve hem de fakirlerin ortadan kaldırılma işlemi akıllıca ve dikkatlice yapılmalıdır."
Sadece kitap okuyun ve insanlarla konuşun; ama özellikle kitap okuyun. Okumayla kazanılan veri aralığı, biri konuşurken kazanılandan çok daha büyüktür. 29 Mart 2015
Bir toplum bazı değerlerini savunamıyorsa o toplumda iş yoktur. İşte bu, büyükannesinin çeyiz sandığından çıkan güzellikleri akılsız torunun heba etmesine benzer.
Reklam
En iyi komutan, hiç savaşmadan savaşı kazanan komutandır.
İranlı düşünür Ali Şeriati'nin üzerinde durduğu "insanın dört zindanı" yani onu baskısı altına alan, onun özgürlüğünü kısıtlayan ve düşünce biçimini belirleyen dört zorlayıcı güç vardır. Bunlar doğanın zorlayıcı gücü olan natüralizm, tarihin zorlayıcı gücü olan historizm, toplumun zorlayıcı gücü olan sosyolojizm ve insanın kendisidir. Yani doğa, tarih, toplum ve benlik insanın etkinlik ve özgürlüğünü, pasiflik ve tutsaklığa çevirmektedir. İnsan bu dört zindanından kurtularak özgür düşünceye erebilecektir ancak bu mümkün gözükmemektedir. Ona göre insan; tarihin, coğrafyanın ve toplumun zindanından bilimle; ve en zor olan benlik zindanından inanç ve aşkla kurtulabilecektir. Jodorowsky'nin "Kafeste doğan kuşlar, uçabilmenin bir hastalık olduğunu düşünürler" dediği gibi, bizler de bu dört zindanın içerisinde bulunduğumuz müddetçe, olaylara yüklediğimiz anlamlar, bağımsız ve objektif olmaktan hep uzak kalacaktır.
"Bütün dualar şöyle özetlenebilir: Tanrım n'olur iki kere iki dört etmesin!" Ivan Turgenyev
Kederimizi arttıran, kedersiz zamanlarımızla yaptığımız mukayesedir. Sonradan âmâ olan bir ressamın görmemekten çektiği acıyla, doğuştan gözleri görmeyen birinin çektiği acı, her ikisi de şimdi göremiyor olmalarına rağmen, aynı olabilir mi?
Şairin dediği gibi, "Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını.. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın."
90 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.