Ömrümden boş yere geçip giden 1.5 saat, yani moraller bozuk Bu kitabı aldığımda Kafes'in aksine hakkında o kadar olumsuz yorum duymuştum ki, ilk olarak bu kitabı okumaya karar verdim ve nispeten daha doğru bir karar verdiğimi görebiliyorum. Bitirdiğimde verdiğim tepki aynen şuydu; BU NEYDİ ŞİMDİ?
Yani gerçekten bu neydi! 17 yaşında ilk randevularına çıkan Amelia ve James kano ile gezerken gölün dibinde bir ev keşfederler. Evin içinde her şey yerli yerinde, suda yüzmüyor ve bozulmamış. Evi keşfetme duyguları o kadar harlı ki kimseye bundan bahsetmiyorlar ve git gide takıntı haline getiriyorlar. Bu takıntıyı okurken bana aşırı sinir bozucu geldiğini belirtmeliyim. Kitabın sonuna gelecek olursam tabi ki spoiler vermeyeceğim ama verecek bir şey de yok ki zaten! O yüzden diyorum ya, bu neydi şimdi? Giriş var, gelişme ve merak uyandırma var ama sonuç yok. Kesinlikle beklediğiniz soruların cevabını alamıyorsunuz, gizem çözülüyor mu? Çözülmüyor. Sinirlerim bozuldu, sonunu göremeyeceksem neden bir gizem ve gerilim kitabı okuyayım ki? Bazı okuyucular bunu destekleyip kişinin hayal gücünü desteklediğini düşünüyor, saygım sonsuz ama ben sadece başarısızlık olarak değerlendiriyorum. O yüzden Josh Malerman ile bu kitap vasıtasıyla tanışmış olmam sanırım daha iyi oldu. Binlerce kişinin Kafes için yüksek beklentileri varken benim o kadar arşa çıkmadı. söyleyemeliyim ki Josh Malerman, benim yazarım değilsin
Kitabı her ne kadar beğenmesem de kapak tasarımı ve dokusuna bayıldım! En çok buna kapılarak almış olabilirim evet Ama tabi keşke kapağı kadar harika bir kitap olsaydı değil mi..