Azrail'e koz vermek istemiyorsan, sevdiklerinin sayısını az tutacaksın bu dünyada.
Gözlerinde bir dirhem şetaret ara ki bulasın, bir dirhem gaile. Teslim olmak böyle bir şey demek ki Azrail'e.
Reklam
Memduh Selim...
Memduh Selim Bey ölümün, kendisini kütüphanede bulmasını istiyor. Azrail'in kitapların arasında çıkıp gelmesini.
Sayfa 271Kitabı okudu
Gençlerin tabiriyle uzatmaları oynuyordum: Azrail'in penaltılarının kaçını daha kurtarabilirim?
Kim der ki "Mukadderat sicimi beni bağlamaz"? Askını, kaskını, maskeni taksan bile... Namluların nazarı değdiği zaman Azrail'in menzilinde kim sakarlaşmaz?
Azrail'e koz vermek istemiyorsan, Sevdiklerinin sayısını az tutacaksın..!
Reklam
Gerçekte ana karnından dünyaya geldiğimiz anda, geriye sayım işlemimiz ve âhiret yolculuğumuz başlamıştı bile. Her an, her saniye hızla bu geçici dünyadan uzaklaşıyor ve âhirete yaklaşıyoruz. Bir gerçeği de unutmayalım! Biz ölümü unutsak da ölüm meleği Azrâil (a.s.) bizi unutmuyor ve Allah’ın (c.c.) takdir ettiği sayılı nefeslerimiz tükendiği an, yakamıza yapışıp tatlı canımızı alıyor.
sonra bir kabir, ne güzel! kötü yaşayanlar güzel ölseler diye rica etsek Azrail'e kabul eder mi ecel?
Aman aman, bu sancılar böyle gelip gittikçe karşıma Azrail çıksa medet ya melaike deyip eline sarılacağım.
Sayfa 48
Bu dünyada birinci dogusu yaptin, ikinci dogusunu da ger- geklestir. Birinci dogum, fiziki dogum; ikinci dogum, hakikat dogumudur. Bu manevi dogusun; ancak bir erin gönlünden olur. Dogum gibi, ölüm de iki defa yasanir. Birinci ölüm, mane- vi ölümdür; ölmeden önce ölmektir. Bu ölüm, fiziki ölümden önce gergeklegir. Fiziki ölümde ruhu Azrail gikari; manevi ölümde ise ruhu, cezbesiyle Hak dostu geker alir.
Reklam
İsmini söylemek istesem de kelime ağzımdan "Azrail," diye çıkıyor. Bana gülümsüyor. Elini uzatıyor, sıcak avcu yüzüme yaslanıyor. Gözyaşımı siliyor ben ağladığımı dahi bilmiyorken. Dudakları aralanıyor sonra ve o yumuşak sesiyle beni sarsan o kelimeyi söylüyor: "Katil."
Hayat ırmağı çok hızlı bir şekilde akıp gitmektedir. İlahi irade ile tahdid edilmiş olan fani ömrümüzün günleri, bir bardağı dolduran damlalar gibidir. Her geçen gün, sınırlı hayatımızın bitme noktasına doğru ilerlediğimizi, dünyadan bir gün daha uzaklaşıp kabre bir gün daha yaklaştığımızı unutmamalıyız. Ecel vakti bize meçhul olduğundan, her an Azrail -aleyhisselam- ile karşılaşabileceğimizi hatırımızdan çıkarmamalıyız ki son nefesimizde kendi dramımızı seyretmeyelim. Şair Necib Fazıl'ın veciz ifadesiyle: O demde ki perdeler kalkar , perdeler iner ; Azrail'e " hoş geldin " diyebilmekte hüner ! ..
Sayfa 125 - Otto YayınlarıKitabı okudu
Yunus Emre
Anmaz mısın sen şol günü Gözün nesne görmez ola Düşe suretin toprağa Dilin haber vermez ola Çün Azrail ine tuta Assı kalmaz ana ata Kimse doymaz bu heybete Halktan meded ermez ola Assı : fayda.
"Ama gerçeği bilirlerse... Nasıl korkmayacaklardı? Bir Azrail'i kollarını açarak karşılayacak tek bir ruh bile yoktu."
Sayfa 101 - Signa FarrowKitabı okudu
90. Hakk'ın kandilinde gizli sır idim Anamın beline indirdin beni Ak mürekkep idim kızıl kan ettin Türlü irenglere yandırdın beni Anamın karnında ben neler gördüm Yedi derya geçtim ummana daldım Dokuz aylık yoldan sefere geldim Bir kapısız hana indirdin beni Ben de bildim şu dünyaya geldiğim Tuzlandım da çaputlara belendim Bir zaman
Resim