…aşk sona erdikten sonra kalanlarla ve maziyle uğraşabilirim.
Gerçi babamı gerçek bir muhabbetle sevmem için de ortada bir sebep yoktu; onunla aramızda daima bir yabancılık mevcut kalmıştı ve birisi bana: "Senin baban iyi bir adam mıydı?"" diye sorsa, verecek cevap bulamazdım. Çünkü iyiliği ve fenalığı hakkında bir fikir sahibi olacak kadar onu tanımıyordum. Babam benim için "İnsan" olarak hemen hemen hiç mevcut değildi; yalnız "Baba" dedikleri mücerret bir mefhumun insan şeklinde görünüşüydü.
Sayfa 141 - -142
Toktik'te gezerken bi vidyoya denk geldim. Kızın altında tayt üstte crop geçmiş babasının karşısına "haydi babaağğ oturmaya mı geldik" diye nara atıp babasının karşısında habire kıvırıyor baba da el çırparak tempo tutuyor. Baya geniş aile..
Ben babamın karşısında bırak oynamayı, evde cropla gezsem, evden s'ktir eder.
“Gel birlikte yüzelim baba.”
Bayhan ve Müslüm Baba'yı dinlemeyeli çok oldu:)))
Sadece yapıcı edebiyat okuyun.
Sadece cesaret veren filmler izleyin.
Sadece ruh halinizi yükseltecek müzikler dinleyin.
Sadece çok sevdiğiniz insanlarla görüşün.
Her talep etme sevgiyi talep etmedir.
“Her talep etme sevgiyi talep etmedir." demişti Lacan; toute demande est une demande d'amour. Anne-baba sevgisiydi tabii kastettiği. Şeker talep ettiğimizi sanıyor- duk, talep ettiğimiz şeyin anne-baba sevgisi olduğunu bilmeden. Bizi anlamaya çalışan kişinin yanlış anlaması, yanlış yorumlaması bir şeyi değiştirmiyordu; bu da sevgiydi. Yanlış yorum dayatılmadığı sürece sorun yoktu. Anlamaya çalıştığınızda dayatmazsınız çünkü. Dinlersiniz. Orada olmanın ve dinlemenin kendisidir iyileştirme. Dayatılmayan yanlış yorum da bir şefkat.
Sayfa 118 - Okuyan Us, 1. Baskı, 2024Kitabı okudu
Neydi Bi atasözü vardı baba ; göz görmeyince gönül katlanır. Ama baba ben artık katlanmak istemiyorum bilmiyorum nasıl düzeleceğim...
Baba koruk yer, çocuğun dişi kamaşır.
Savaş yerlerini ele alacak olursak savaşta yüksek seslerden korkan bir kadın ve artık savaş bitip de torunları olduğunda genetik olarak aktarılan bir duygu oluşmuş olacak torunlarında, yüksek seslerden ani irkilmeler, oysa ki savaştan etkilenen büyukanneydi ama kalıtımı torunlarına kadar gelmişti.
Eskiler hep oğullarını ya da kız çocuklarını evlendirirken sülalelerini de incelerlerdi o zaman şimdi ki gibi bilimsel bir bilgileri yoktu ama biliyorlardı, zeki bir aileyse zeki çocuklar doğardı ya da sorunlu bir aileyse elbet kızında/oğlunda olmasada torununda sorunlar olucaktı...
O zaman Baba, daha önce hiç görmediğim birşey yaptı: Ağladı. Bu beni biraz korkuttu; yetişkin bir erkeğin ağladığını görmek. Babalar ağlamazdı ki.
Everest YayınlarıKitabı okudu
