Yu Hua’yla ikinci buluşma. Yaşamak kitabını sevememiştim. Bu yüzden Kanını Satan Adam rafta epey uzun süre bekledi. Tüm olayların arka arkaya soluksuz bağlanması, derinleşmemesi konusundaki eleştirim bu kitapta da baki, ama Yaşamak tan daha çok sevdiğim bir kitap oldu.
Yaşamak kitabındaki gibi, yine Çin’deki Kültür Devrimi’ni, kıtlık yıllarını
‘Hüve’l - Bâki’ yazıyordu mezar taşında. Çoğu mezar taşında yazardı bu zaten. ‘Bâki olan, kalıcı olan, yok olmayan , bitmeyen , tükenmeyen bir tek O’dur. manasına gelirdi ve ‘O’ Allah demekti. O bâki idi, insan ise fâni.
Esselamu aleyküm verahmetullahi ve bereketuhu
Yeni bir incelemede burdayım hâlâ acemilik çekiyorum. Mehmet hocamın kalem izleri Risale-i Nur külliyatından aldığı ilham bizleri nefsimizle yüz yüze getirmek için bire bir. Sanki bir sorgulama içerisindeyim. Defalarca utancımdan kitabı kapattım. La ilahe illallah'ın manasını anlayamamışız, ya baki entel bakiye gereken duygularımızı verememişiz.
Okul, ev, iş, makam, arabaları binler put edip gece gündüz tapıyoruz. Put sadece lat menaz uzza sanmışız. Taptığımız patron, eş, çocuk olduğunu anlayamadık. Allah'ın sadece beni sev diye verdiği kalplere putlar doldurup Allah'ı tamam Allah'ı da seviyorum der gibi kıyıda köşede bırakmışız sonra cennete talip olmuşuz. En ufak bir sorunda sebeplere yakındık. Tam manayı anlayamadık. Sözü kısa kesmek istiyorum. Çok güzel bir kitaptı herkese tavsiye ederim. Rabbime emanet olun esselamu aleyküm..