Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Feqe û Bilbil
Tewhîd e „ilme hal e „ Arif dikin tefsiri Miradek e bal e Bi “mîn ledun” xebîr î Nizam te kî xiyal e Tu bi kîjanî dılgîr î
"Rahu'l-beyân Tefsîri"nde zikredildiğine göre; sözlerin en doğrusu Allah-u Te'âlâ'nın ve Rasûlünün ﷺ sözleridir. Allah-u Teâlâ ve Habîbî ﷺ birtakım vaadler ve imdatlarda bulunmuştur. O halde insan imânını ve yakînini kuvvetlendirmelidir. Şeyh Muhyiddin ibni 'Arabi (K.s) "el-Fütûhât"ının
Sayfa 18 - (İsmâ'il Hakkı, Rûhu'l-beyân, 3/319)Kitabı okudu
Reklam
Ferideddîn-i Attâr’ın – Allah ruhunu takdis etsin – sözünün tefsiri “Ey gafil! Sen nefis ehlisin, toprak içinde kan yiyedur! Fakat gönüle sahip olan kişi , zehir bile yese o zehir bal olur.”
Gönülleri Allah'a saygıyla dopdolu olup O'na karşı gelmekten sakınanlara va'dedilen cennetin durumu şöyledir: Orada hiç bozulmayan tertemiz su ırmakları, tadı bozulmayan taptaze süt ırmakları, içenlere lezzet veren ve dünyadakiler gibi sarhoş etmeyen şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır. Onlar için orada ayrıca canlarının çektiği her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. Böyle nimetler içinde yaşayanlarla; cehennemde sürekli kalacak olan ve kaynar su içirilip de bağırsakları parçalanan kimseler hiç bir olur mu? (Muhammed Sûresi 15) -Ömer Çelik / Hakk'ın Dâveti Kuranı Kerim Meâli ve Tefsiri Cilt 4
Sayfa 544Kitabı okudu
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kalemine aşina olduğum bir yazarın nispeten farklı tarzda bir kitabı. Nispeten diyorum çünkü genel olarak kitaplarında asıl anlatmak istediği mevzu hep aynı; Allah'a iyi bir kul olabilmek. Çocukların ve gençlerin çok rahatça anlayabileceği açıklık ve netlikte Nahl Süresi'nin tamamının tefsiri, kitabın konusu. Yedi günlük bir süreçte, 4 tane ortaokul çağındaki öğrenciyle beraber ders ortamında öyle güzel anlatılmış ki. Belki mealindan hiç okumadığımız için, belki sadece arapçasından okuduğumuz için, okurken zihnimizde canlanmayan bir çok ince ayrıntı dikkatlere sunulmuş. Mesela arıların bal yaparkenki serüveni, yıldızların var olma gerekleri, tabiatta var olan ama alışılageldiğimiz için bizlerin dikkatinden kaçmış bir sürü harika ötesi nimetleri okuyarak tekrar tefekkür sebebimiz olması gerektiği vurgulanmış. Sadece kitabımız Kur'anın ayetlerini değil kevni ayetleri yani tabiat kitabını okumamız gerektiği de öğretilmiş. Ve yazar kendine has üslubuyla alıştığımız güzel mesajlar vermeye devam etmiş yine bu eserinde de. Hem kendimizin faydalanacağı, hem daha küçük yaştakilerine Kur'ani anlatmakta faydasını göreceğimiz güzel bir eser olmuş. Ayrıca süre bölümlere ayrılarak anlatıldığı için de ailece okuma yaparken veya sınıflarda ders olarak anlatılması da daha kolay olmuş. Tavsiye ederim.
Kur’an’a Konan Bal Arısı Bir Nahl Suresi Hikayesi
Kur’an’a Konan Bal Arısı Bir Nahl Suresi HikayesiHasan Uzun · Ravza Yayınları · 201642 okunma
Bismillahirrahmanirrahim...
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Semâya yükseltildiğim İsrâ gecesinde bana bütün cennet katları arzolundu. Ben orada dört nehir gördüm. Bunlardan birinden su, diğerinden süt, bir diğerinden şarap, dördüncüsünden de bal akıyordu. Dedim ki: "Ya Cibril, bu nehirler nereden gelip nereye akıyor?" Cebrail cevâben dedi ki:
Sayfa 82 - Erkam YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
"Zira acı, dostun elinde şeker ve bal gibi tatlı olur... "
Sayfa 542 - Tuğra Neşriyat
Bal arısı gibi canlıları amaçsız yaratmayan ve başı boş bırakmayan, akıl sahiplerinin bile aciz kalacağı bir şekilde yönlendiren Allah'ın, bütün yarattıklarına üstün tuttuğu, tüm varlıkların özü olan insan türünü başıboş bırakması, gayelerin en üstününe ve kemâl mertebelerinin en yücesine yönelterek onu emir ve yasaklardan sorumlu tutmaması ve buna göre onu mükâfatlandırıp cezalandırmaması nasıl düşünülebilir?
et-Teysîr isimli tefsirde şöyle denilmiştir: Sadece bir şeyden istifâdeeden kişiye “bu sâdece sana âiddir” denilir. Kur'ân ile bir kisım insanla-rın hidâyete ulaşamaması, onu bütün insanlar için hidâyet vesîlesi olmaktan çıkarmaz. Nitekim kör, görmese de güneş yine güneştir. Safra hastalığı olan tadını farketmese de, bal yine baldır. Koku alamayan kimse,kokusunu alamasa da misk yine misktir. Deniz coşup dururken susuzluktan yanana, ay parlayıp dururken karanlıkta kalana, güzel kokular var-ken iğrenç koku alana, yeşilliklerin karşısında çorak yerde durana yazık,hem de çok yazık.
Sayfa 142
tefekkür
Kainat, muazzam mânâların ifade e edildiği muhteşem bir kitap; insan ise, - bu kitabın en anlayışlı muhatabıdır. Bir - arının çiçekten çiçeğe konup bal yap- ması gibi, insan dahi kâinat kitabının sayfalarında seyahat ederek, tefekkür balı yapar. Tefekkür, varlıklara Allah namına bakmaktır. Şüphesiz, pencereye bakmakla pencereden bakmak bir değildir. Pencereye bakanlar lekeleri görür, pencereden bakanlar ise, güzellikleri seyrederler. Tefekkür, mevcudat pencerelerinden Allah'ın isim ve sıfatlarına nazar etmektir. Her bir varlık, Allah'tan bir mektuptur.
Sayfa 63
Reklam
Rasûlullah (s.a.v.)'in bu yönde tavsiyelerinden biri şöyledir: "Size şu iki şifa kaynağını tavsiye ederim: "Bal ve Kur'an." Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur: "Mü'min bal arısına benzer. Temiz olanı yer, temiz olan şeyler ortaya koyar, temiz yerlere konar ve konduğu yeri ne kırar ne de bozar." -Ömer Çelik / Hakk'ın Dâveti Kuranı Kerim Meâli ve Tefsiri Cilt 3
Kelimeler ne işe yarar? Edebiyat, hiç beklemediğiniz sonuçlara da sebep olur, tahmin bile edemezsiniz. Sizi ‘geçici olarak zamandan çeker alır, sonra daha iyi bir biçimde geri verir!’ Anamın, ‘deli olan deliğinden çıkmaz’ dediği türden bir hava. Kışın en soğuk günleri. Soba gürül gürül yanıyor. Tüm kardeşlerin yan yana serili yün
BAL TEFSİRİ...
Bir gün Hz.Ali efendimiz gazadan geldiler. Hz.Ebubekr, Hz.Ömer ve Hz.Osman efendilerimiz de Hz.Ali'nin hânesine gelip, "Gazan mübarek olsun Allah'ın arslanı" dediler. Hz.Ali kalaylı bir tasda bal getirdi önlerine koyup buyur etti. Hz.Ebubekr mübarek elini uzattı gördü ki balın içinde ince siyah bir kıl var. Kılı almak istedi. Hz.Ömer
Dehrîlerden (Materyalistler) bir topluluk İmâm Şafiî'ye yaratıcının varlığının delili nedir? diye sormuşlar. O da dut yaprağı demiş. Dut yaprağının tadı, rengi, kokusu, yapısı size göre aynıdır değil mi? Onlar evet demişler. Bunun üzerine Şafiî, onu ipek böceği yiyor ipek kozası ağı örüyor. Arı yiyor bal üretiyor. Koyun yiyor pislik oluyor. Ceylân yiyor misk teşekkül ediyor. Hepsinin tabiatı, bir olduğu halde bütün bu değişik şeyleri meydana getiren kimdir? Bu cevabı güzel karşılayan materyalistler müslüman olmuşlar.
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.