Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Martılar... Denizle karanın buluştuğu yerlerde yaşarlar. Denizde bir martı gördün mü bil ki kara yakındır. Kara da martı denizin olduğuna işaret. Ama gel gör ki Ankara da deniz yok ama martı var. Neden? Bir balıkçı kamyonunun peşine takılmıştır da ondan. Balığın tadını almıştır bir kere, kanat çırpmıştır boyuna. Sonra da dönmeyi unutmuştur. Dizi repliği alıntısı
Okunması Gereken Kitaplar
Diğer okurlarında kolay kitap seçmesi açısından şimdiye kadar okuduğum kitaplardan beni en çok etkileyen kitapların bir listesini oluşturmak istedim. Seçtiğim kitapların genelde kurgu kitap olmasına özen gösterdim. Sizde listeyi kontrol ederek bu konuya destek verebilirsiniz. Listedeki sıralama tamamen karışık hazırlanmıştır. Konuyu paylaşarak
Reklam
İstanbul deyince aklıma martı gelir Yarısı gümüş, yarısı köpük Yarısı balık yarısı kuş İstanbul deyince aklıma bir masal gelir Bir varmış, bir yokmuş İstanbul deyince aklıma Gülcemal gelir Anadolu'da toprak damlı bir evde Gülcemal üstüne türküler söylenir Süt akar cümle musluklarından Direklerinde güller tomurcuklanır Anadolu'da toprak
Bedri Rahmi Eyüboğlu-İstanbul Destanı
İstanbul deyince aklıma martı gelir. Yarısı gümüş, yarısı köpük Yarısı balık, yarısı kuş. İstanbul deyince aklıma bir masal gelir, bir varmış, bir yokmuş. İstanbul deyince aklıma Gülcemal gelir, Anadolu`da, toprak damlı bir evde, Gülcemal üstüne türküler söylenir. Süt akar cümle musluklarından, direklerinde güller
Saman Sarısı
Seher vakti habersizce girdi gara ekspres kar içindeydi ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım peronda benden başka da kimseler yoktu durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri perdesi aralıktı genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada saçları saman sarısı kirpikleri mavi kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı üst
Bir topal martı vardı ölmüştüde Ermeni balıkçı kimseye belli etmeden yasını tutmuştu kolunda siyah kurdela.
Reklam
GÜN BATIMI ÇAY ARASI
Ne güzel koktu deniz Suyun üstünde balıkçı teknesi Üstüme batan güneş Tenimdeki hafif nem Martı sesi ruhuma karışmış Nasıl da güzel hayaller Çay kaşıklarının şakırtısı Köşede içiyor Adam Elinde keyif cigarası Şu gelen güzel de kim Ne de yakışmış kundurası El ele sevgililer Kıskandırıyor bu yalnızı Yine geliyor karanlık Çöktü üstüme kasvet Bir şiir iki satırlık Gönlüm aşka hasret Ferat Turan
İstanbul deyince aklıma martı gelir Yarısı gümüş, yarısı köpük Yarısı balık yarısı kuş İstanbul deyince aklıma bir masal gelir Bir varmış, bir yokmuş İstanbul deyince aklıma Gülcemal gelir Anadolu'da toprak damlı bir evde Gülcemal üstüne türküler söylenir Süt akar cümle musluklarından Direklerinde güller tomurcuklanır Anadolu'da toprak
Aşk Olsun Sana Aşk -6
Bir gırgır bir şamata bir kahkaha Baktım çene çalıyorlar Balıkçı teknesi… Dalgalar… Kumlar ve Rüzgâr Ve yanlarına konan bir sürü bir sürü martı kuşları… Gözleri üzerimde birbirlerine kaş göz edip fısıldaşıp duruyorlar Sahilde dolaşıyormuşum gün boyu -Bir başıma bir boşlukta yürür gibi- Yüzümde kırış kırış bir karamsarlık Yüzümde çizgi çizgi bir
Seher vakti habersizce girdi gara ekspres kar içindeydi ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım peronda benden başka da kimseler yoktu durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri perdesi aralıktı genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada saçları saman sarısı kirpikleri mavi kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı üst
Reklam
HAKAN ŞENOCAK --- KALBİYE'NİN GÜRÜLTÜSÜ
Bahçeye büyük bir gürültü düştü. Kalbiye, daha akşam olmadan içmeye başladığı biralardan sonra, arka bahçeye bakan salon penceresinin önündeki koltukta sızalı yarım saatten az olmuştu. Uzaktan kumandaya güçlükle uzanıp televizyonu kapatmış, üzerinden iki yudum içilmiş bira şişesini devirmeden halının üzerine bırakır bırakmaz da uyumuştu.
Hayat
Bir fesleğen kokusunda duyumsamak ve olduğu gibi kabullenmek, zamanı geldiğinde tüm zorluğuna rağmen bir gökkuşağı renginde seyredebilmek, bazen de bir annenin şefkatiyle sarılmak hayata. Her ayrılığı bir kavuşmaya döndürebilmek en zor anlarda. Beyaz bir mendil semada ayrılıklara ortak olurken, eller acı acı sallanırken ve istasyonda son
2021 yılı okuduğum kitap listesi
1. Turgut Özakman - Cumhuriyet 1 440 sayfa 2. Turgut Özakman - Cumhuriyet 2 848 sayfa 3. Victor Hugo - Sefiller 353 sayfa 4. Charles Dickens - David Copperfield 611 sayfa 5. H.G.Wells - Zaman Makinesi 160 sayfa 6. Anne Tyler - Mavi Makada 376 sayfa 7. Sinan Canan - İfa 1 184 sayfa 8. Sinan Canan - İfa 2 192 sayfa 9. Sinan Canan - İfa
Bir Hikayenin Sonu
Hikâye tamamlama etkinliğinde, farklı arkadaşlarımızın oluşturduğu eserin final sahnesini yazmak bana nasip oldu. #25030370 Bağımsız bir hikâye gibi de okuyabilirsiniz. Bu arada, burada yazanların gerçek kişi ve olaylarla hiç bir ilgisi yoktur; tamamen hayal ürünüdür. ******** Evden çıkmadan önce
Ekim Ayı Hikaye Etkinliği İçin Yazılmıştır Martı Yaşamı Ekim ayının ilk haftası. Sıska bacakları üzerinde iri gövdeli bir martı; martı sürünün dış çeperinde heyecansız sakin bir bekleyişi var, doğanın güçlü enstrümanı olan kuzey rüzgarı gürlüyor. Dün akşam yağmasaydı kuşkusuz kumsal toz bulutu yağardı. Oysa yağan yağmurun etkisi sonucu uzaktan bakınca ıslak kumsalın yüzeyi toprak hissi uyandırıyor. Yumuşak toprakta gezginlerin ayak izleri donmuş kalmış adeta. Gün ortası güneş yok, giderek laciverte dönüşen kapalı maviye batmış kurşuni yağmur bulutları yerküreye yakın hareketsiz. Denizin bulanık bir rengi var dalgalarının ucu çalkalanarak köpürerek kıyıyı dolduruyor. Dış çeperdeki martıyı alçak zeminden yoklayan uğultulu rüzgâr ona karışan denizin ezgileri, belirsizleşmiş ufuk çizgisinde ufak tefek suskun balıkçı tekneleri göze çarpıyor. Az ötede kumsalda tek tük yürüyen insanlar yarı karaltı içinde güçlükle fark edilebiliyor, havalanan martılar, inişe geçen martılar onların çevresinde dönen çirkin ötüşlü ala kargalar. Martılar bir aradayken mutlu gözüküyorlar, Martı Jonathan değilse hiçbir martı *‘’Bizi sınırlayan her şeyi bir tarafa atmalıyız.’’ diyemezdi, tabii. Bir martı içinde bulunduğu toplamın dönüşüm geçirmesi gerektiği fikrine sahip olamazdı. Bunu bir tek insanlar yapabilirdi. * ‘’Bizi sınırlayan her şeyi bir tarafa atmalıyız.’’ Richard Bach, 'Martı Jonathan Livingston' adlı kitaptan.
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.