Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
192 syf.
·
Puan vermedi
Parodi Hakkında İncelemeler
ASLAN NAZ Köy meydanını azıcık geçince, mıhtar emminin kahvesinin ilerisinde kara Fatma teyzelerin tarlasının ucunda bir ülke var.Yitik Beyinler Ülkesi. Bu ülkeyi yıllardır gocuklu celepler, şeyini şey ettiğim fakültesinden mezun ilim insanları ile birlikte paralel ve üçgenle şekli benzerliği olmayan birlikte hamam çalıştıran imamlar
Parodi
ParodiEmre Karadağ · Sone Yayınları · 20169 okunma
Baştan beri sadece hayalci olmayı istedim. Yaşamaktan bahsedenleri yarım kulak dinledim. Olduğum yerde olmayana, asla olamadığım şeye ait oldum hep. Ne kadar değersiz olursa olsun, ben olmamak kaydıyla her şeyi şiirsel buldum. Ben, bir tek hiçlik’i sevdim. Düşünü bile kuramayacaklarımı arzuladım sadece. Hayat akıp gittiğini hissettirmeksizin, bana şöyle bir değip geçsin istedim. Aşktan tek dileğim, uzak bir düş olarak kalmasıydı. Tamamen gerçekdışı olan gönlümdeki manzaralarda bile hep uzaklar cazip geldi, gittikçe silinerek neredeyse ufka dek uzanan su kemerlerinde, manzaranın geri kalanında olmayan bir düş dinginliği vardı; işte bu dinginliğin hatırına sevdim onları.
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
110 syf.
·
Puan vermedi
Bugün annem öldü.Belki de dün bilmiyorum. Bu cümleyle başlayan bir kitap bu aralar okumamak için ayak diredigim kitapları okuyorum.451,Yabancı sırada Cesur Yeni dünya var.Kitaba dönecek olursam kitabın adı ile müsemma olduğunu net bir sekilde soylerim."Artık bana ait olmayan bir hayatın bütün hatiraları başıma üşüşüverdi." cümlesi ile aslında kitap kendini anlatmış bulunuyor. "Fakat herkes bilir ki hayat yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir."(103syf) Hayat gerçekten böyle midir? Keyifli okumalar.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020111,3bin okunma
Seçimlerimin doğaya uygun olması ne demek? Öncelikle, yalnızca bazı şeylerin, yani kendi seçimlerimin benim gücüm dahilinde olduğu, diğer konularda son sözün bana ait olmadığı (evrene ait olduğu) hakikatine uygun yaşamayı seçmeliyim. Hayatımın amacını doğru seçimler yapmak olarak belirlersem, bu seçimleri yap mak benim elimde olduğundan, hayal kırıklıkları olmayan, mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamak da benim için mümkün olacaktır.
Bana iyi gelecek bir tek şey var artık. Benim yüzümü güldürecek bir tek kişi.. Büyük beklentilerim yok, kurduğum en baba hayal bile standart ve ortalama. İçinde rengi çok önemli olmayan panjurlar, ev oturmaları, adı Nar olan bir kız çocuğu ve ille de öpmeden uyumayacağım bir çift çıkık elmacık kemiği olan, bana ait, minik bir dünya. Hepsi bu kadar. Valla hepsi bu kadar, artan bir şey varsa alın aranızda paylaşın…Perec bir kitabında şey diyordu, insan mutluluğu yakalayamaz, insan mutluluğu tarif bile edemez. İnsan sadece nedensizce mutlu olur, nedensizce de mutsuz. Bu ikisini birbirinden ayıran herhangi bir çizgi falan da yoktur. Sadece hayat vardır, içinde her boku barındıran lanet bir hayat, sırası geldikçe de her şey yaşanır. O kadar.. Şimdi diyorum ki ben de Perec ustanın affına sığınarak, sıram gelmedi mi hala?
Reklam
Gölgem düşmüyor Artık Evinin Duvarlarına Hadi gir içeri. Ama gözlerindeki o kanayan suçluluk bırak kapıda kalsın. Ona ihtiyacımız yok artık. O hayatın içine birtürlü sığamayan ve telaşından durmadan sigaraya sarılan yorgun ellerini, nereye baksan hep karşında duran o kırgın çocukluğunu, uzak denizlerin sisli buğusuyla her daim ıslak dudaklarını,
Hayatta, hiç yanlış cümle kurmamıştı, hiçbiri kendisine ait olmayan hep doğru cümleler kurmuştu. Bunlar yıllarca test edilmiş, anonimleşmiş, kitapların, doğru adamların cümleleriydi. Bu yüzden ödünç cümlelerle kurduğu her şeyde, hayatında hep rahat etmişti. Şimdi, belki de ilk kez, kendisine ait bir cümlesinin olmadığını fark etmişti. Tüm bu kelimelerden, yıpranmış, tozlanmış, içi boşalmış tüm bu kelimelerden, aforizmalardan kurtulmalıyım diye düşünmüştü. Yeni bir dilim, yeni doğrularım, bana ait kelimelerim olmalı. Tüm bunlar, içimden, ruhumdan fışkırmalı ve beni temsil etmeli. Çünkü buzları çözülmüş kelime yığınının içinde, bir balçığa dönüşmüş söz yığınının içinde yürüdüğünü fark etmişti. Ateş sandığı kelimelerin bir kül yığınına dönüştüğünü görmüştü. Şimdi o büyük kelimeleri nasıl kullandığına şaşıyordu. Demek ki içinden, yüreğinden gelmediği için kolayca kullanmıştı. Şimdi o duygularla kelimeler arasındaki büyük boşluğu görüyordu. Anlamıştı, okuduğu hikâyelerde kendi hikâyesini kaybetmişti. Hayır, anlatacak tek bir hikâyesi olmamıştı. Geriye ondan bir hikâye kalmayacaktı. Oysa anlatacağı bir hikâyesi olmayan insan ne işe yarardı ki? Artık okuyacağı değil, anlatacağı bir hikâyesi olsun istiyordu, onun peşindeydi.
Artık bana ait olmayan bir hayatın bütün hatıraları başıma üşüşüverdi. Evet, bu hayat bana ait değildi ama en küçük ve en güçlü mutluluklarımı; sevdiğim mahalleyi, gökyüzünün akşamları aldığı her çeşit hâli, Marie’nin gülüşlerini ve giysilerini o hayatta bulmuştum ben.
pessoa aracılığıyla itiraflar
Baştan beri sadece hayalci olmayı istedim. Yaşamaktan bahsedenleri yarım kulak dinledim. Olduğum yerde olmayana, asla olamadığım şeye ait oldum hep. Ne kadar değersiz olursa olsun, ben olmamak kaydıyla her şeyi şiirsel buldum. Ben, bir tek hiçlik'i sevdim. Düşünü bile kuramayacaklarımı arzuladım sadece. Hayat akıp gittiğini hissettirmeksizin, bana şöyle bir değip geçsin istedim. Aşktan tek dileğim, uzak bir düş olarak kalmasıydı. Tamamen gerçekdışı olan gönlümdeki manzaralarda bile hep uzaklar cazip geldi, gittikçe silinerek neredeyse ufka dek uzanan su kemerlerinde, manzaranın geri kalanında olmayan bir düş dinginliği vardı; işte bu dinginliğin hatırına sevdim onları.
Sayfa 138
1.367 öğeden 1.351 ile 1.365 arasındakiler gösteriliyor.