"Ama kutsallıktan arındırmayı sonuna vardırmak için, bilgi, batıl inanç ve doğaya dair tastamam bir kurama ihtiyaç vardır; ayrıca hayat yoluna dair genel bir kavrayış. Filozoflar uzun bir deneyimin sonunda şunu öğrendiler: Aklın çalışması, yalnızca insani ufka bağlı tam bir düşünce reformunu doğurabilir. Olgunlukla yeniden düşünülmüş, yeni kavramlara tercüme edilmiş eski sözcükler, şeylerin gidişini değiştirmeye yönelik vurgular bu anlayıştan doğar. Baruch Spinoza'nın (1632-1677) ölümü, Siyaset Incelemesi'ni (1675-1677 arasında kaleme alınmış) bitirmesine engel oldu; yine de gerisinde siyaset felsefesini otladığı bataklıktan (Birinci Bölüm) çıkarmaya aday on bir bölüm bıraktı. Spinoza kendini has anlamıyla siyasal yeni analiz ilkeleri geliştirmeye adadı: güç (potentia), erk/iktidar (potestas), doğal hak, devlet, çokluk, özgürlük (lkinci Bölüm). Üçüncü Bölüm'de siyasal anayasal ilişki olarak yurttaş-devlet ilişkisine dair kafa karışıklıklarını çözümler, ardından şehrin tutarlılığı meselesine özenle eğilir (Dördüncü Bölüm). Bu ilk kısım, çokluğun örgütlenmesi süreçlerine ayrılmış Beşinci Bölüm'le sonlanır. Sonra, siyasal rejimlerin incelenmesine ayrılmış Ikinci Kısım başlar; bu kısmın tamamlanmamış olması, bir anlamda Spinoza'nın demokrasiye eğiliminin tatmin olamadığının kanıtıdır."