"Büyük edebiyat yapıtlarında okuduklarımızdan Aşk'ın Istırap'ı içerdiğini ve Aşk'ın yolumuza çıkacağına ilişkin örtük, hatta belki de mantıki bir vaat varsa, seve seve bir Istirap pratiği yapabileceğimizi biliyorduk. Korkularımızın bir başkası da buydu: Yaşam'ın Edebiyat gibi çıkmayacağı korkusu.Ana babalarımıza bir bakın, Edebiyat'in malzemesi miydi onlar?En iyi olasılıkla, gerçek, hakiki, önemli şeylerin olabileceği toplumsal bir arkaplanın parçası olarak,seyirci ve izleyici durumuna özlem duyabilirlerdi onlar. Neler gibi? Edebiyatın sözünü ettiği şeyler gibi: aşk, seks,ahlak, dostluk, mutluluk, istırap, ihanet, zina, iyi ve kötü,kahramanlar ve kötü adamlar, suç ve masumiyet, hırs, güç, adalet, devrim, savaş, babalar ve oğullar, anneler ve kızlar, topluma karşı birey, başarı ve başarısızlık, cinayet, intihar, ölüm, Tanrı."