Basın Özgürlüğünün Önemi
Basın özgürlüğü, haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilmek demektir. Bilgi ve verileri kimsenin mü- dahalesi olmadan toplayıp, serbestçe yorumlayarak çoğaltmak ve bunları serbestçe yayımlamak ve dağıtabilmek hakkını veren bir özgürlük türüdür. Yaptığı bu görev nedeniyle basına bazı haklar tanınmıştır. Bunlardan ilki 'haber verme hakkı ve görevi, diğeri ise 'denetim ve eleştirme hakkı ve görevidir. Basın özgürce haber toplayabil- meli, bunları yorumlayabilmeli ve eleştirebilmeli; haber, eleştiri ve yorumları basabilmeli ve yayabilmelidir. Basın, toplumu ilgi- lendiren olaylar hakkında vatandaşları objektif ve gerçekleri yan- sıtacak biçimde aydınlatmakla yükümlü olup, bireyleri içinde ya- şadıkları toplumun ve tüm insanlığın sorunları hakkında bilinçlendirmekle görevlidir. Basının bir başka görevi de yöneticileri eleştirmek ve uyarmak, kamuoyunu düşünceye sevk edecek şekilde tartışmalar açmaktır. Gerçeklerin geniş halk kitleleri tarafından öğrenilebilmesi çoğu zaman basın özgürlüğü olmadan mümkün olamaz. Düşünce ve anlatım özgürlüğünün en önemli parçalarından birisi, basın öz- gürlüğüdür. Bu özgürlükler olmadan yolsuzlukların, hukuk dışı davranışların, çelişkilerin anlaşılması, izlenmesi ve cezalandırıl- ması mümkün olmayabilir. Basın özgürlüğünün kısıtlandığı, ortadan kaldırıldığı yerlerde basın, halkın çıkarlarını savunamaz.
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
Reklam
Çocuk mu, robot mu yetiştirmek istiyorsunuz?
• Çocuğunuz; – Varsın, bir çivi bile çakamasın… ama, dersleri iyi olsun. – Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın… ama, matematiği düzgün olsun. – Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin… ama, notları yüksek olsun. – Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın… ama, fen lisesine gitmiş olsun. – Varsın, ağlayan bir
Mezhep Mevzusu Hakkında
1)Peygamber Döneminde neden Mezhepler Yoktu Dini meselelerde inananlar Allah Resulün'e geliyor, soruyordu. Allah Resulü hüküm veriyor, muhakeme için gelenlerin davalarını neticeye bağlıyordu. Bazen de soruyu cevaplandırmak için konu hakkında vahiy gelmesini bekliyordu. Eğer ayet açıklamaya muhtaçsa, Allah Resulü o ayeti izah ediyordu. Böyle
İngiliz Dekadanlar / Oscar Wilde
The Evening News, Oscar Wilde'ı “İngiliz hayatının sağlam, erkeksi, basit ideallerine saldırıp yerlerine dekadan kültürün ve entelektüel ayyaşlığının sahte ilahlarını koyan bir ekolün yüce rahibi" tanımladı. … Wilde 16 Ekim 1854’te İrlanda'nın Dublin kentinde sıra dışı bir ailenin ferdi olarak dünyaya geldi. Saygı gören bir cerrah
Sayfa 104 - NTV Yayınları, 1. Baskı, Çev. Çetin Soy
Şamil, bölgeye ilk temsilcisini 1843 yılında göndermişti. 1850 yılında daha güçlü bir ismi, Naip Muhammed Emin'i görevlen­dirdi. Bu kurnaz adam, aşiretleri birbirine düşürdü. Korkunç bir şiddetle hükmeden Muhammed Emin, bir yandan düzeni sağla­ma kisvesi altında katliamlara girişiyor, diğer yandan aldığı rüş­vetlerle cebini dolduruyordu. En
Reklam
843 öğeden 781 ile 790 arasındakiler gösteriliyor.