Kitap çabucak bitti. İncecik 200 sayfalık sürükleyici bir yolculuktu. Yazar derinlemesine işlediği konularla tüm dünyayı etkileyen önemli meselelere dokunuyordu. Doğanın insan etkisiyle nasıl tahrip olduğunu gösteren bu eser, bireylerin doğayı mahvetmesinin ardında yatan bozulmaları, hayvan ölümlerini ve hatta mutasyonları detaylı bir şekilde ele alıyordu.
Kitap, adeta bir kamu spotu gibiydi, insanlığın doğaya verdiği zararları çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyordu. Basın özgürlüğü, küresel iklim krizi gibi genel sorunlar da eserin kapsamındaydı, bu da okuyuculara geniş bir perspektif sunuyordu.
Spoiler vermeden daha fazla detaya giremiyorum, ancak kitap, sürükleyici hikayesi ve derin mesajları olan bir kitap. Birtakım yazım ve gramer hataları mevcut, çok keyif aldığım bir anlatıma sahip değil düz bir anlatım hakim dolayısı ile ben kitapta edebi bir keyif alamadım. Puanımı da bu yüzden kırdım.
Gerçi yazarın da bu kitabı yazarken edebi kaygı güttüğünü sanmıyorum.
Tabi dilinin akıcı ve basit olması, karmaşık konuları anlaşılır kılıyordu. Reading slump dönemlerinde rahatlıkla okunabilir, kitabın çekici bir seçenek olduğunu söyleyebilirim. Bilgi düzeyiniz ne olursa olsun, kitabı okumasanız da büyük bir bilgi kaybına uğramazsınız, ancak doğaya ve dünyaya yapılan müdahalelerin gelecek nesilleri nasıl etkileyebileceği hakkında yüksek bir gerçeklik ihtimali içeren bir senaryo arıyorsanız, bu kitabı tercih etmenizi öneririm.