Jacques Verges, “Her suç topluma sorulmuş bir sorudur” der.
Faruk Erem Bir Ceza Avukatının Anıları’nda şöyle bir olay anlatır.
“Ağır Ceza Mahkemesi başkanı tanığın kimliğini sordu:
-Adınız, yaşınız, mesleğiniz?
Tanık ürkek tavırlı bir kadındı. Adını yaşını söyledi, durdu. Başkan tekrar sordu:
-Mesleğiniz?
-Afedersiniz reis bey, genelev kadınıyım. Başkanın yanıtı şöyle oldu:
-Sen bizi affet kızım.”
Hastalığın pek çok sebebi olduğu gibi suçunda bireysel ve toplumsal bir çok sebebi var. Sistem sürekli suç ve suçlu üretiyorsa bence biz de bu üretimin bir yerlerindeyiz. Rakel Dink’in Hrant’a veda konuşmasında söylediği gibi “Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim.”
Suç ve ceza..
Insanlık tarihinde suç hep vardı. Yeryüzünde işlenen milyonlarca suç vardır herhalde. Ve bence her suç kendine özgüdür. Taraflar hep başka, koşullar, sebepler hep farklıdır.
Peki ya ceza? Cezanın alanı daha dar. Ya fiziksel bir yaptırımla cezalandırılırsınız, Ya da vicdanınız size en büyük yargıç olur.