Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yayını omuzladı. "Hepimiz ölürüz," dedi avını almak için koşmaya başlarken. "Ama herkes bir amaç uğruna ölmez."
Sayfa 325Kitabı okudu
Müslüman
Müslüman güne başlarken nefisle mücadelede kararlılığı, gündüz nefisle fiilen mücadeleyi, akşam olduğunda da nefis muhasebesini aksatmadan yapması iki cihan saadetinin anahtarıdır.
Reklam
Her zaman, işler tam iyi görünmeye başlarken her şey elinden kayıp gidiyordu.
Anılarıma başlarken, her şeyden önce, gençliğin bir mutluluk, yaşlılığın ise bir mutsuzluk dönemi olduğu mitosunu yıkmak istiyorum. Gençliğin mutluluğu, gençlerin kendileri dışında neredeyse herkesin inandığı koca bir yalandır. Hiçbir gencin "genç olduğum için aman ne mutluyum" dediği duyulmamıştır. Ama her nedense ihtiyarlar "Ah! Gençken ne mutluydum!" diyerek kendilerini avutup dururlar.
Kitaba başlarken şunları aklınızdan çıkarmayın: 1- Hayatta Size bir şey öğretebilecek en iyi hoca "Bana ihtiyacın yok, ama o kadar istiyorsan gel çayımı iç" diyen hocadır. 2- İşinize en çok yarayacak kitap, "Aslında bu kitaba bir kereden fazla ihtiyacınız yok" diyen kitaptır. 3- Size,kafanız her karıştığında, en doğru cevabı verebilecek kişi, her sabah aynaya baktığınızda gördüğünüz kişidir.
Hasan Ali Toptaş
Kendimi herhangi bir yere ait hissetmiyorum. Ne bir şehre, ne bir ülkeye, ne de dünyaya. Yeryüzüne susmaya gelenler sınıfındanım.
Reklam
‘’Evrimsel tarihin üstünlük noktasından bakarsak, durum öyle gelişmiştir: Organizmalar milyarlarca yıl boyunca, gittikçe daha karmaşık ve eklemli bir hal alan iyiliklerini sürdürmeleri için tasarlanmış gittikçe daha becerikli mekanizmaları üst üste ekleyerek, aşama aşama ilerleyen bir evrim geçirdi. En sonunda, insan türünde dil ve dilin mümkün kıldığı düşünce çeşitliliğinin evrimiyle, bu kitaba başlarken duyduğumuz merak gibi- diğer varlıkların akıllarını- merak etme yeteneğine sahip olan bizler ortaya çıktık. Atalarımızdan en saf haliyle sonraki nesillere aktarılan bu merak duygusu, animizmi, hareket eden her şeyin bir akla ya da ruha sahip olduğu fikrini doğurdu.’’
‘’ Amerika'da iki diplomatımızın bir Ermeni tarafından öldürülmesi, bizi ister istemez geçmişe ve bu geçmişin verdiği derslere götürdü. (…)Ermenilerin 300.000 olduğu tarih, yaklaşık olarak 1779‐1780 yıllarıdır. 1914'te Birinci Cihan Savaşı başlarken bunların 1.500.000 kişiye yaklaşmış olmaları ne kadar hızla çoğaldıklarını gösterir. Bu çoğalış hem refahtan, hem de Ermenilerin askere alınmayışından ileri geliyordu. Bilindiği üzere, İmparatorluğun kan ve can vergisini yalnız Türk ırkı veriyordu.’’
Bir öğretmen öğrencileriyle her sabah iyilik, güzellik ve sevginin doğası üzerine konuşuyordu. Bir sabah, tam konuşmasına başlarken, pencere pervazına bir kuş kondu. Bir süre şakıdı ve uçtu. Öğretmen öğrencilerine şöyle dedi: "Bu sabahki konuşma sona erdi.
Derin bir aşk... Başlarken gurbet,yaşarken vuslat,ayrılıkta hasret var.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.