Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslam, ganimet elde etmek amacına yönelik bir savaş çıkarma veya fetih kazanma hesabında olmamıştır. Böylece, temelde ekonomik çıkarları amaçlayan sömürüye dayalı tüm fetih girişimlerini reddetmiş oluyor. Yeni pazarlar açma, hammadde sızdırma ve servet kaynaklarını ele geçirme ya da stratejik merkezlere el koyma gibi sömürgeci tavırlardan şiddetle uzak durmuştur. Böylesi tavır ve girişimlerden insanlık çok çekmiştir ve hâlâ da çekmektedir. Baskıcı Batı medeniyetinin temelinde yatan şey de budur; çünkü sömürü bu medeniyetin en önemli dayanağıdır.
Akif'e göre İslam dini "ÖLÜLER DİNİ" değildir.Ona göre Müslümanlık "HAYAT DİNİ, İNSANLIK DİNİ"dir. Bu nedenle softalığa karşıdır. "Tevekkülün manası hiç öyle değil Yazık ki beyni örümcekli bir yığın cahil Nihayet dine oynayarak en rezil oyunu Getirdiler, ne yapıp yaptılar, bu hale onu." Özetle Çağdaş Bir Müslüman
Reklam
SESLENİŞ... Dağ gibi kara yağız birer delikanlıydık. Babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun ışığında bitirirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini, yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük.
Cumhuriyet 25 Ağustos 1975
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü
‘’Ben zannediyorum ki, Batı Türklerinin çoğunluğunun hayatı anlama tarzı, diğer tabirle, cihana bakışı metafizik, destansal ve edebidir. Bu, hayatı çok necip, pek asil ve yüce bir anlama tarzıdır. Eğer maddi imkan olsaydı da, bütün dünyada oturan milletler bu anlayış tarzını kabul etmiş bulunsaydı, insanlık cidden mesut olurdu! Bu anlayış tarzının milletimize pratik sahada bazı mühim faydalar temin ettiği de inkar olunamaz: Türk, askeri karakterlerini, hayata metafizik ve destansal bir surette bakmış olmasına az borçlu değildir; sabır ve tahammül, azim ve kahramanlık, hayatı küçümseme, harikulade fedakarlık, bütün bu manevi kuvvetler, bu anlayış tarzının semereleridir.’’
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Reklam
Öyle hastalar var ki, babası ölmüş, annesi, en az yetmiş yaşında. Artık bırakın evladına bakmayı, kendine bile bakamayacak durumda. Tek endişeleri bizden sonra ne olacak. Evet maalesef çok acı bir gerçek. Bir tanıdığım anne yetmiş üç yaşında, iki evladı da hasta. Biri kız, biri erkek. Anne şeker ve tansiyon hastası. Tek üzüntüsü; "ben
480 syf.
8/10 puan verdi
Etkileyici yazılmış, sürükleyici sayılabilecek bir senaryoya sahip karşı-ütopik roman. Dinlenmek için kitap arıyorsanız bu kitap iyi gelecektir. Konusunu çok kısa bir şekilde vereyim: insanlık 2900'lü yıllar civarında 2'ye bölünmüş bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Anklav yönetim merkezinin bulunduğu ve durumları daha iyi olan insanların bulunduğu duvarla ayrılmış kısımken sektör sektör ya da bölge bölge ayrılmış duvarın diğer tarafı ise fakir halkın bulunduğu kesimdir. Her ay duvar dışından doğan ilk 3 bebek anklav'a hiçbir kayıt tutulmadan verilir. Ta ki bir gün anklav batı 3.bölgeden sorumlu ebeyi gözaltına alana kadar herşey olağandır.
Doğum Lekesi
Doğum LekesiCaragh M. O'Brien · Martı Kitabevi · 2013212 okunma
‘’«Benim katkım» diyor Marx, «şunları ispat etmekten ibarettir: (1) sınıfların varlığı üretimin gelişmesindeki belirli tarihî evrelerle sınırlıdır; (2) sınıf mücadelesi ister istemez proletarya diktatörlüğüne götürür; (3) bu diktatörlük bütün sınıfların ilgasına, sınıfsız bir topluma geçiş dönemini tesis eder.» Bu bilgileri Marx'ın ağzından almak
Batı dünyasının düzen, huzur, birlik, Gerçek Tanrısı'yla ve üçlüyle birleşmek gibi çeşitli nimetlerden yararlanmasının ardından yakın gelecekteki kötü günlerin habercisi olan değişim rüzgarları esmeye başladı. Abelard Thomas a Becket ve Everyman'ın aydınlattığı yıllar kararmıştı. Fortuna'nın (Şans tanrıçası) çarkı insanlara sırt çevirdi, insanların köprücük kemiğini kırdı, kafatasını ezdi, bedenini burdu, leğen kemiğini unufak etti, ruhunu kederle doldurdu. Bir zamanlar öylesine yüce olan insanlık tepetaklak olmuştu. Eskiden ruha adanmış olan şey şimdi satışa sunulmuştu.
Reklam
336 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Eserde Robinson'un bulunduğu geminin fırtına sebebiyle kayalara çarparak parçalanmasından sonra, kurtulan tek kişi olarak çıktığı ıssız bir adadaki hayatı anlatılmakta. İlk günlerde kurtulma ümidiyle yaşayan Robinson, sonra tek başına ömrünü burada geçirmek mecburiyetinde olduğunu anlar. Yirmi dört yıl, yalnızlığa ve tabiata karşı dayanılmaz bir mücadele verir. Yirmi dört yıl sonra adaya gelen bir takım vahşi insanlarla karşılaşır ve ellerindeki esirlerden birini kurtarır. Buna “Cuma”(Friday) ismini verir. Cuma, siyah bir insan olarak Robinson'un sadık bir kölesidir. Ona bağlanarak her şeyi ondan öğrenir. İngilizce öğrenir. Beraber geçirdikleri dört yıldan sonra Robinson, ada yakınlarında demirlemiş bir İngiliz gemisine binerek otuz yıl sonra memleketine kavuşur. Robinson'un bundan sonraki hayatı da çeşitli maceralarla doludur. Romanda Robinson Crusoe, batı toplumunun kültürünü temsil eden ve bu kültüre uygun her türlü insanlık vasıflarına sahip, çok yönlü bir kişidir. Medeni hasletlere sahip, alet yapan ve kullanan becerikli birisi olarak anlatılmaktadır. O tarihlerde yeni başlayan batı sömürgeciliğini haklı çıkarmak maksadına yönelik bir zihniyetle yazılıp, Batılıların diğer toplumlara medeniyet getirdiklerini, ekonomik, dini ve ahlaki değerlerinin daha yüksek olduğunu anlatmak istemektedir. Daniel Defoe, bu romanında çalışma ile sonunda başarıya ulaşılabileceğini, insan yapayalnız da olsa hayat mücadelesinin süreceğini sembolize ediyor bana göre. Sosyal ilimlerle uğraşanlar, Robinson Crusoe örneğini çok kullanarak, insanın yalnız yaşayamayacağını, diğer insanlara muhtaç olduğunu hayali bir kişinin şahsında anlatmaktadır.
Robinson Crusoe
Robinson CrusoeDaniel Defoe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,8bin okunma
225 syf.
9/10 puan verdi
Savaş bu kadar iyi resmedilemez. Remarque'nin neden tehditler aldığı ve Hiler'in neden kitabı yasakladığını ilk sayfadan idrak edebiliyor insan. İnsanlık için faydalı hükümetler için zararlı fikirlerle dolu ,akıcı, okunası ve insani bir kitap. Her bir satırda insan olduğunuzu hissediyorsunuz...
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)Erich Maria Remarque · Everest Yayınları · 20203,279 okunma
Balkanlarda beş yüzyıldır yurt tutmuş Türklerin ve Müslümanların soykırım karşısında Batı Hıristiyan dünyasının tasvip derecesine varan kayıtsızlığı insanlık tarihi için bir lekedir. "Çadırları ile geldiler,çadırlarını toplayıp gidiyorlar" lafı 19. yüzyılda bir Avrupalı devlet adamının ağzından çıkmıştır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.