Tim Burton'ın yeni filminin bu kitaptan uyarlanacağını duyduğumda okumadan edemezdim tabii ki! Kitap başta biraz ürkütücü gelse de, zamanla o ''tuhaf'' çocuklara alışıyorsunuz. Romanın, fotoğraflarla süslenmiş olması ise kitabı daha gerçekçi kılıyor.
Evet kitabı alırken kapakta yazılan yorumlar abartı, ancak Da vinci Şifresi kadar olmassa da ilgi çekici ve akıcı olduğu da kesin. İnsan ne olursa olsun keyifle okuyor.İkinci kitabı da merakla alıyor. Üstelik sadece aksiyon da değil biraz da romantik bi karakter çizilişi bayan okurları kendine çekecek nitelikte
Güzel bir Perry Mason romanı daha.
John Kriby adındaki bir iş adamı, karısı Joan'a bir akşam yaşadıklarını anlatır. Karısı da inanmaz ve Perry Mason'a başvurur.
Perry'ye de anlatılan hikaye inanılmaz gelir ve elinden gelen tavsiyelerde bulunur.
Ancak bu arada bir cinayet işlenir ve sonradan yapılan incelemelere göre Kirby'nin, o gece karşılaştığını iddia ettiği gibi bayan Logan ile birlikte olay yerinde bulunması işleri karıştırır.
Perry Mason'un her zamanki gibi elinden geleni yaptığı güzel bir roman.
ÇığlıkErle Stanley Gardner · Akba Yayınları · 196715 okunma
"Bu aptallar hiçbir şeyi bilmiyorlar. Sen ve senin gibi olan insanları hor görüyorlar. Kendi köpeklerine, atlarına zarar gelmesin diye hiç umursamaksızın senin gibi nice insanları öldürüyorlar. Ama sen 'Yaşasın Kral!' diye bağırdığında buna sevinirler; kendi büyüklüklerine inanırlar. Bırak öyle kalsın! Bir süre daha buna inanmaya devam etsinler." Bayan Defarge da kocasını onaylamak istercesine başını yavaşça salladı ve "Görkemli törenler insanın başını döndürür. Bunları gören her göz büyülenir; her ağız da çığlık atar." dedi.
"Doğru, hanımefendi." dedi yol işçisi zorlukla.
"Sana bir sürü bebek gösterseler ve içlerinden birini kendi kârların için öldürmen gerektiğini söyleseler, onlardan en güzel, en göz alıcı olanı seçersin, değil mi?"
"Doğrusunuz hanımefendi."
"Peki sana uçmayan bir kuş sürüsü verseler ve onların tüylerini yolmanı söyleseler, en güzel olanları seçersin, değil mi?
"Haklısınız, hanımefendi."
Bayan Defarge kralın arabasının en son görüldüğü yere bakarak, "Bak işte! Bugün gördün bebekleri de, kuşları da. Şimdi eve gidelim." dedi.
''Ben yoksul bir zavallıyım, sayın bayan. Ama bir paçavra değilim! Bu farkı pek iyi anlayamadınız. Bay de Renal'den paramla ilgili bir hususu gizleyecek olsam, bir uşaktan daha da alçak olurdum.''