Yahya Kemal -Celile Hanım-Nazım Hikmet...
Bazen Yahya Kemal ile ayrılmasının yegane sebebi olarak görse de oğlu Nazım'ı , çekmekte olduğu derin aşk acısının sorumluluğunu tümüyle oğluna yüklemeye hiçbir zaman gönlü razı olmadı Celile'nin. Bu konuda kararını çoktan vermiş, faturayı yüreği bir güvercininden bile küçük olan şaire (Yahya Kemal) kesmişti. Belki de sevmedi beni diye düşündü. O sadece kendini sevdi. Hayır dedi, Kemal beni sevmedi, kendinin bana aşık olmuş halini sevdi.
Destek YayınlarıKitabı okudu
Hep bir koşturmaca vardır. Kimse nereye varacağını bilmez ama herkes yarış içindedir. Sorsan hiçbirimiz bitiş çizgisinin nerede olduğunu bilmeyiz bile. Bir bitiş çizgisi olduğunu bile sanmıyorum. Sadece hareket etme ihtiyacı. Bazen de aksi. Herkes koşarken durma ihtiyacı. Yere düşme ihtiyacı. Bazen kendini bırakma. Ama bırakan sadece sen olursun. Koşmaya devam eder diğerleri. Yanından geçip gider. Durup el uzatmaya ne vakti ne hali olur.
Reklam
Death Metal
Death metal ölümün içselleştirilmesidir ve ölümü kabul etme, yaşamı ölümle birlikte yaşamaktır. Death metal, savaşı, nükleer tehlikeyi ve çevresel felaketleri dolayısıyla ölümün nefesini anbean ensesinde hisseden 20. yüzyıl çocuklarının kendini ifade biçiminin son noktası olarak değerlendirilebilir. Death metal, 20. yüzyıl insanının içerisinde yaşadığı dünyayı, görünmeyen ve göz ardı edilen yönüyle enikonu çıplak, orta sınıf mensuplarını, elitistleri rahatsız edecek bir biçimde gözler önüne sermiştir. Bunu yaparken bazen olup bitenlerden yola çıkılmış bazen de sırf "rahatsızlık yaratmak için" vahşi kurgular yapılmıştır.
Sayfa 362 - AltıKırkbeş YayıneviKitabı okudu
''Aynı eski, bildik eşyalara bakındım durdum. Aynı gri, kasvetli eşyalara...Eskisinden farklı görünmüyorlardı. Peki o mürekkep lekeleri, masa Aynı sandalyeler. Zaten önceden gördüklerim miydi sahiden? Evet aynılardı, tamamen aynılardı hem de. Peki ben neden durduk yere yeniden doğmuş gibi davranmıştım ki? O ruh halinin sebebi neydi? Benim için birden güneş doğmuş, gökyüzünü maviye çevirmiştide o yüzden. Bazen insan duygusallığa sürüklenip hayatının neye benzediğini unutuyor. Hatta heyecandan gereksiz heveslere kapılıp kendini kandırıyor işte"
Adam, yazmışKitabı okudu
Frengi
Bugün, birisi frengiyle enfekte olduğunda, büyük olasılıkla enfeksiyonun başladığı bölgede, şankr adı verilen tek bir kabarcık çıkacaktır. Frengi şankrları genelde küçük yuvarlak ve acısızdır; birkaç hafta kadar kalır ve sonra hiçbir tedavi yapılmaksızın yok olurlar. Şankrlar, frenginin ilk seviye belirtileridir. Tedavi edilmediği takdirde, hastalık ikinci seviyeye geçer; ikinci seviye, büyük olasılıkla enfekte olduktan 6 veya 8 hafta sonra başlayacaktır. İkinci seviye belirtileri, vücutta kurdeşen veya kurdeşenler şeklinde belirir. Bu kurdeşenler tipik vakalarda avuç içi veya ayak tabanında görülür; ancak bazen, frenginin Büyük Taklitçi lakabına korurcasına, başka bir hastalık belirtisi gibi, vücudun herhangi bir yerinde de kendini gösterebilir. Ehliyetli bir bağışıklık sistemi sahibi olan herkeste, ikinci seviye de, şankrlar gibi kendiliğinden geçecektir. İlk ve ikinci seviye belirtileri geçtiğinde, frengi, yıllarca saklı kalabileceği gizli evresine geçer. Gizli frengi çoğu insanda asla ek problemlere yol açmaz; ama tedavi olmamış frengi hastalarının yüzde 15'inde, çok ciddi, hatta bazen ölümcül olabilen üçüncü evre başlar. Enfeksiyonu kaptıktan on yıllar sonra bile ortaya çıkabilecek olan üçüncü aşama; genelde karaciğerde büyüyen, ancak bazen beyin, kalp, kemik ve vücudun diğer yerlerinde de kendini gösterebilen tümörümsü kütlelerle karakterize edilir. Frenginin üçüncü seviyesi, bunama, felç, körlük ve ölüme neden olabilir.
Sayfa 181 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
“Bazen düşünür müsün sen de Başka bir şeymiş gibi kendini? “
Sayfa 60
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.