Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen yazarken kendini sümüklüböcek gibi hissediyor. Belirsiz bir yönde sürünüyor (yön belli aslında - her şeyin gittiği yer ), peşinde ise kelimelerden oluşan bir iz bırakıyor. Onu takip ederek bir gün geri döneceği yok, ama yol boyunca, istemeden de olsa, oz birilerinin ülserine iyi gelebilir. Kendi ülserineyse - nadiren.
“Bundan beş yıl sonra kendini nerede görmek istersin?” diye sorarlar ya bazen, bunu hiç düşünmüyorum mesela. Nerede olduğum önemli değil çünkü. Nerede olursam olayım, kıkır kıkır gülerken bulmak istiyorum ben kendimi. Aklım fikrim serserilikte. İnsanlar genellikle benim çok şey bildiğimi sanıyorlar... Halbuki gerçekten de, gülmekten başka tek bir yol bile bilmiyorum Osman.
Reklam
İnsan umutsuzsa ne yapacağını bilemez duruma gelir. Önceliğinin ne olduğunu idrak edemez. "Hangi adımı atarsam atayım fark etmez, zaten yaşamanın da bir anlamı kalmadı," demeye başlar. Umutsuzluk kişinin cesaretini de şevkini de kırar. "Çıkış yolu yok," duygusu güçlendiği için bireylerde belirli kişilere, kurumlara ya da hayata, hatta Allah' a isyan başlar. Orhan Gencebay'ın dediği gibi, "Kaderin böylesine yazıklar olsun!" tavrı hakim olur. İsyanın temelinde aldatılmışlık ve haksızlığa uğramışlık duygusu vardır, alttan alta sinsi bir öfke oluşur. Kişi farkında değildir ama konuştuğunda o duygunun orada durduğunu görebiliriz. ''Abim ablam hakkımı yedi; bu toplum, bu eğitim sistemi hakkımı yedi," gibi ifadelerde bulunur. Bu öfke dolu halin altında yatan sebeplerden biri de dikkate alınmama, yok sayılma duygusudur. Tıkanıp kalma. Umutsuz insan kendini bir çemberin içinde hisseder ve nereye dönerse dönsün bir çıkış bulamaz. Kendisini evrenin geri kalanından yalıtılmış hisseder, aslında sonsuza kadar yalnız kalma korkusudur çektiği. Şimdi ve burada yoksam, ileriyi de göremem. İşte umutsuzluk içindeki kişi için de gelecek yoktur. O da çoğunlukla geçmişe yönelerek bu duruma tepki verir. Bu da bazen hezeyanlara, bazen de melankoliye yol açar. Kişi sürekli ya uğradığı haksızlıklardan ya da geçmişteki görkemli günlerden söz etmeye başlar. Ayrıca umutsuzluk hissi sinsidir. Umutsuzluğun yarattığı ruh halinden kurtulmak isteyen kişinin, başka meşgaleler yaratmaya çalışırken kendini işkolik, alkolik ya da çarpık ilişkiler yaşar halde bulması da olasıdır.
Birlikte büyüdük biz bildiğin pek çok şey Senden Öğrendim bazen senden nefret ettim Bazen sana çok kırıldım bazen öfkeden Deliye döndüm ama seni her zaman çok sevdim Ben gidince kendini perişan etme bir Yumurta kırıp bir bardak çay demlemek zor değil duvarları seyredip kahrolma pek de bir yer kaplamıyorsun zaten bu dünyada
“İnsanın kendini kandırması bazen çok yorucu oluyordu.”
"Ben aşkına yıllar önce düştüm. Derin, karanlık bir çukura düşmek gibi bir histi.Ve sonra, pek de uzun zaman olmadı, çukurun arka kısmındaki bir duvar ufalandı ve çıkış yolu bulmak için kazmaya başladım. Bazı şeyler artık o kadar... imkânsız gibi gelmemeye başladı.Gizli tuzaklar ve gecikmeler oldu. Kendimi birkaç mağarada buldum. Bazen hälä yolumu temizliyorum." Jocasta başıyla onayladı. "Bu tünelin ucunda bir ışık var mı?" Flynn başıyla onayladı. "İçerde de var. Yalnız değilim. Bir meşale çıkış yolunu gösteriyor." "Meşale mi?" "Şu boylarda" -Flynn onun yaklaşık boyunu gösterdi- "Fisa Okyanusu'ndan daha mavi gözleri var ve bugüne kadar gördüğüm en öpülesi dudaklar onda. Aslında şu anda o dudakları yiyip bitirmek istiyorum." Jocasta'nın içinde bir sıcaklık patlaması oldu. "Kulağa çok fena bir meşale gibi geliyor." "Öyle," diye cevap verdi. "Görünüşe göre kendimi içinde bulduğum bu yola girmem için beni cezbedebilecek tek meşaleydi." "Kendini içinde bulduğun mu?" Bir söz hakkı yokmuş gibi? Ya da emin değilmiş gibi? Flynn'in suratı dondu kaldı. "Az önce bir köke takılıp yine suratımın üstüne yere mi yapıstım?"
Reklam
Bir güvey rastladım geçenlerde bir ampulün içine girmekte derdi ve kızartmak kendini tellerde Derdiniz nedir sizin kuzum diye sordum güveye bu törensel bir şey falan mı nedir Bu camla kaplı bir ampul değil de
Sayfa 235Kitabı okudu
Bak kizanim, kymetlim adamim, söyledim ya in- san yola girince cesitli häller yasar, bazen de senin gibi kendisini yerden yere vurur, olur böyle seyler. Hal nigin vardir, gegmek icint Birt gider, digeri geli, böyle bilecek-sin. Simdii, insan kendi küçüklügünü bilmeli, ama yalniz Allah in kargisinda. O Sevgilinin ayn zamanda bizleri, mahluklarn en serelisi olarak yartigini da unutma. Eh, yaratilmiglarn en şereflisiysek abe bizim calisip çabalayıp bu payeye layık olmamız lazım. Bu is kizanum, ken-dine kizmakla, elaleme kizmakla onaz. Valniz ve valniz bilgi ve sevgi ile olur. Abe çokk kötü bir yere çökmüş oturuyorsun. Kaldır kendini ayaga, silen, halini at uzerin-den, at ki yen i haller sende yerleşecek boşluk bulsun
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.