Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Âdet (Regl):
“Neredeyse bütün kadınlar -%85'ten fazlası- bu dönem boyunca kimi bozukluklar gösterir. Tansiyon kanlı akıntıdan önce yükselir, sonra düşer; nabız ve çoğu kez ateş yükselir. Yüksek ateş örnekleri çoktur, karın ağrısı olur, sıklıkla bir kabızlık eğilimi ve ardından ishal görülür, ayrıca yine sıklıkla karaciğer büyümesi, üre ve albümin birikmesi olur. Birçok kişide aşırı balgam salgılama (boğaz ağrısı) ve bazı duyma ve görme bozuklukları görülür; terleme artar ve âdet kanamasının başında, bazen çok güçlü olabilen ve bütün kanama boyunca sürebilen sui generis* bir koku salgılanır. Bazal metabolizma hızlanır. Alyuvarların sayısı azalır; bu arada genellikle dokularda depolanan maddeler, özellikle de kalsiyum tuzları kanda taşınmaktadır. Bu tuzların varlığı yumurtalıkta, tiroid ve hipofiz bezlerinde birtakım tepkilere yol açar; tiroid bezi büyür, rahim mukozasının başkalaşımını yöneten hipofiz bezinin faaliyeti artar, bezlerdeki bu hareketlilik büyük bir sinirsel kırılganlığa yol açar. Merkezi sistem etkilenir, çok kez baş ağrıları olur ve vejetatif sistem de buna abartılı biçimde tepki verir. Merkezi sistemin otomatik kontrolünde azalma olur, bu da reflekslere, kasılmalara yol açar ve duygusal değişkenlik biçiminde kendini ortaya koyar. Kadın genelde olduğundan daha duygusal, daha sinirli, daha asabidir ve ciddi ruhsal bozukluklar gösterebilir.” *Kendine özgü.
Sayfa 62 - Biyolojinin VerileriKitabı okudu
Herkes Gibi Hissediyorsun
Eğer zaman zaman kendini endişeli, yorgun, bitkin hissedersen bu sende bir hata, bir yanlışlık olduğu anlamına gelmez. Yeryüzünde var olan milyonlarca insan gibi sen de hissediyorsun; hepsi bu. Bu doğada var olan her canlı gibi mevsimlerimiz var. Bazen çiçek açıp bazen yaprak döküyoruz. Bazen güneş açıyor, bazen bulutlanıyoruz.
Sayfa 31 - Destek Yayınları
Reklam
Bu çağda birbirinizle müthiş bir iletişim içindesiniz, ne güzel. Ama iletişim dediğin bazen de susmayı, susup kendini dinlemeyi gerektirir. Siz sanki susmayı unutmuşsunuz.
“Zaman bazen kuş gibi uçar bazen de solucan gibi sürünerek geçer; ama insan en çok zamanın ağır mı yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendini iyi hisseder.”
Hayali düşüncenin yerine koymak zehri besinle karıştırmak demektir. !
"Az ölçüde alınan bir uyuşturucu madde gibi bir parça hayal de iyi şeydir. Bu, çalışan zekanın, bazen oldukça sert ateşlerini uyuşturan, beynin içinde saf düşüncenin sert kıyılarını düzelten, şurada, burada boşlukları, aralıkları dolduran bütünleri birleştiren, düşüncelerin köşelerini hafifleştiren, gevşek serin bir buhar yaratır. Yalnız aşırı hayal batırır boğar. Bütün bütün düşünceden ayrılıp kendini hayale kaptıran fikir işçisinin vay haline ! Kolayca kurtulabileceğini sanır, sonun da hepsinin aynı şey olduğunu söyler. Hata ! düşünce zekanın çalışmasıdır, hayal zevkin işidir. Hayali düşüncenin yerine koymak zehri besinle karıştırmak demektir. ! "
Sayfa 735 - Marius hakkındaKitabı okudu
Bu çağda birbirinizle müthiş bir iletişim içindesiniz, ne güzel. Ama iletişim dediğin bazen de susmayı, susup kendini dinlemeyi gerektirir. Siz sanki susmayı unutmuşsunuz.
Sayfa 189 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bazen herkes olayların belli bir şekilde gelişmesini bekler ve üzerindeki baskı nedeniyle kendini tuzağa kısılmış hissedersin.Belki de gerçekten istediğin şeyin o olmadığını fark edersin.Sana ait olmayan ve aslında fazla da umursamadığın bir şeyi sahiplendiğini anlarsın.”
~ Ne kadar büyük ve güçlü olursan ol hayatta bazen kendini korunmasız ve zavallı bir çocuk gibi hissedeceksin… ~
Çocuk yaşamına iyilik, sevgi ve adalete inanarak baş­lar. Bebek, annesinin memelerinde güven bulur; onun üşü­düğü zaman üstünü örteceğine, hastalandığında kendisini rahatlatmaya hazır olacağına inanır. Bu inanç babaya, an­neye, büyükanneye ya da büyükbabaya, başka bir yakına karşı duyulan inanç olabilir; Tanrı'ya inanma biçiminde de kendini gösterebilir. İnsanların çoğunda bu inanç küçük yaşta yıkılır. Çocuk babasının önemli bir konuda ya­lan söylediğini duyar; babasının annesinden korktuğunu, onu memnun etmek için kendisine (çocuğa) yüz çevirmeye hazır olduğunu görür. Annesiyle babasının cinsel ilişkileri­ne tanık olur; babasını vahşi bir hayvan gibi algılar; mut­suz olduğu ya da korktuğu zamanlarda kendisiyle sözde bu denli ilgili olan anne-babasının, durumunun farkında bile olmadıklarını, bunu söylese bile aldırmadıklarını gö­rür. Çocuğun anne-babasının sevgisine, doğru sözlülüğüne ve adaletine duyduğu ilk, özgün inanç pek çok kez yıkılır. Bazen dinsel eğitimle yetiştirilen çocuklarda bu inancın yitirilmesi doğrudan doğruya Tanrı'ya olan inancın yitiril­mesine dönüşebilir. Çocuk sevdiği küçük bir kuşun, bir ar­kadaşının, kardeşinin ölümü karşısında iyiliğine ve ada­letine güvendiği Tanrı'ya inancını yitirir.Ama burada yı­kılan inancın, insana ya da Tanrı'ya duyulan inanç olması pek önemli değildir. Yıkılan her zaman yaşama, yaşamın güvenilir olmasına, onun verdiği güvenceye duyulan inanç­tır.
Sayfa 22 - Payel Yayıncılık
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.