Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Begüm Çakır

288 syf.
9/10 puan verdi
Söz konusu olan başkalarının kanı.
Başkalarının Kanı, Simone de Beauvoir Okuma Uğraşı kitap kulübümüzün ilk kitabıydı, bu nedenle okuma geçmişimde hep ayrı bir yeri olacak. Başkalarının Kanı, Beauvoir'ın ikinci romanı; cesurca yazılmış, ses getiren, otobiyografik izleri, tarihsel gerçeklikleri olan bir roman. Simone De Beauvoir, kitaplarını her zaman bir fikir üzerine inşaa
Başkalarının Kanı
Başkalarının KanıSimone de Beauvoir · Everest Yayınları · 2023190 okunma
Reklam
132 syf.
9/10 puan verdi
Orhan Toker, Dijital Baba adıyla uzun zamandır sosyal medyadan severek takip ettiğim, önerilerini ve uyarılarını dikkate aldığım bir araştırmacı, yazar. Dijital Dünyada Anne Baba Olmak ve Dijital Baba'dan Mesaj Var adlı iki kitabı kısa aralıklarla çıktı. Şimdi Dijital Dünyada Anne Baba Olmak kitabını okuyunca, iyi ki yazmış diyorum. Bu bilgilerin güncel olarak, bir kitap içerisinde derli toplu olarak sunulması büyük nimet. Kitap genel olarak dijital dünya, teknolojik ürünler, çocukların internet kullanımı, erken yaşta sosyal medya kullanımının çocuklara vereceği zararlar gibi çağımızın başlıca sorunları üzerinde duruyor. Teknolojinin pek çok faydası olduğu doğru, fakat bizden alıp götürdükleri de bir gerçek olarak duruyor gözümüzün önünde, evimizin içinde. Orhan Bey, bebeğin anne karnındayken internet, modem ve vericilerden ne denli etkilendiğinden başlayarak, otizmin son yıllardaki artışına; çevrimiçi oyun sohbetlerinde dönen korkunç olaylara, akran zorbalığına değin, haberdar olduğumuz ama pek de üzerinde durmadığımız konuları bir bir sıralayarak bizi uyarıyor. Telefon, tablet kullanımı konusunda ısrarcı olan çocuklarla çatışan anne babalara da önerileri var ancak bu sonraki iş. Orhan Bey tüm bunları bir baba hassasiyetiyle aktarmış. Çocuklarımız elbette tehlikelerle, zorbalıklarla karşılaşacak. Fakat yuvayı, çocuk için sıcak, güvenli, sevgi dolu bir hale getirirsek, tüm bu zararları en aza indirmeyi başarabiliriz.
Dijital Dünyada Anne-Baba Olmak
Dijital Dünyada Anne-Baba OlmakOrhan Toker · Vadi Yayınları · 202351 okunma
428 syf.
10/10 puan verdi
Dr. Joe Dispenza, kısaca şöyle diyor: Beynimiz geçmişin kaydını tutuyor. Ve bizler edindiğimiz bilgi ve tecrübeler ile düşünüyoruz. İhtiyaç anında bu bilgi ve tecrübeleri alıyoruz, içinde bulunduğumuz olayı ve süreci değerlendiriyoruz. Yazar, bu düşünce metodunu sürdürdüğümüz sürece de geçmişimizin geleceğimiz olmaya mahkum olduğunu söylüyor. Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak kitabında araştırmalar, deneyler, tecrübeler aktarılıyor ve ardından 4 haftalık bir meditasyon programı sunuluyor. Meditasyon tekniklerini Joe Dispenza'nın kendisinden, Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak kitabından öğrenmeniz gerekir. Ardından bu meditasyonlarda kullanmamız için bazı sorular yöneltiyor; üzerinde çalışmak istediğimiz duyguyu bulmamızı istiyor. Çalışmak istediğimiz duygu yazarın verdiği listede olmayabilir, onu not edip o duyguya yoğunlaşabilirsiniz fakat birden fazla duyguyu seçemezsiniz; bir duygu diğerini de harekete geçirecek zaten. Nefret ettiğimizde yargılamak, neşeli olduğumuzda sevmek gibi. Öfkeyi seçtiğimizi düşünelim: "Daha az öfkelenirseniz daha az hayal kırıklığına uğrar, daha az nefret eder, daha az yargılar, daha az kıskanırsınız." Okudukça, kendi yaşamıma ilişkin gözlem yaptıkça, yazara katıldığım çok fazla nokta oldu. Zaman içinde, meditasyonları hayatımın bir parçası haline getirebilirsem, daha iyi olacak. Sonuç olarak, hayatınızda hep aynı sorunlarla mücadele ediyorsanız, olaylar ya da kişiler tekrar ediyorsa, değiştirmek istediğiniz bazı duyguların ve durumların içinde boğuşuyorsanız, bu kitapla tanışmanızı öneririm.
Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak
Kendiniz Olma Alışkanlığını KırmakJoe Dispenza · Butik Yayınları · 2015907 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
8/10 puan verdi
Bir başka zamanda, bir başka coğrafyada hüzünlü bir masal. Sanırım ortak noktamız umut, sanırım en çok istediğimiz şey özgürlük. Bu hikayenin bugünlere denk düşen bir ölüm-kalım yaşama savaşı olması ne tuhaf. Deniz Gezgin, ötekini berikini, insanı, kuşu, toprağı, dağı, denizi, var olan ne varsa her şeyi, halden anlayan merhametli bir kucaklayışla sarıp sarmalıyor. Favorim hala Ahraz! Ama adı da kendi de pek güzel olan bu kitabı okumanızı isterim.
Gözler Kanatlar Çiçekler Kuyruklar
Gözler Kanatlar Çiçekler KuyruklarDeniz Gezgin · Can Yayınları · 2023136 okunma
372 syf.
·
Puan vermedi
+18 Bu kadar olumsuz unsuru bir arada barındıran bir başka kitap okudum mu bilmiyorum. Bu paylaşımın kimlere ulaşacağını bilemediğim için bu uyarıyı koyuyorum. Neden bahsettiğimi net anlayabilmek için bu videoya göz atabilirsiniz: youtu.be/MuzzzVND1Cw ... Macar Edebiyatını çok severim ve okuduğum kitaplar bende bir şekilde iz bırakır. Fakat sanırım bu kitap, okuduklarım arasında en ilginç olanı. Zaman ve mekan belirtilmiyor fakat bir savaş dönemi okuyoruz. Roman boyunca hem birey hem toplum üzerinden savaşın yıkıcı etkisini görmek mümkün. Fakat savaş psikolojisi bir yana, "bir bardak su içtim" demek kadar normal bir biçimde, kitap boyunca açlık, intihar, cinayet, işkence, tecavüz, pedofili, ensest ilişkiler... Gerçekten bu kadarına gerek var mıydı? Kitaptaki tüm karakterler, tüm ilişkiler de sorunlu. Erkekler zaten sorunlu da hemcinslerine bari torpil geç Agota. Hayır yapmamış. Biri metres, diğeri evlat katili, öteki ruhsal bozukluk yaşıyor, en masum karakter "yaşlı cadı" Çok sevilen bir kitap olduğunu biliyorum, çünkü teknik olarak iyi yazılmış; birbirinin devamı niteliğinde olan 3 cilt, tek ciltte toplanmış. 2-3 yıllık aralarla yazılan bu kitaplarda Agota Kristof, hep bir öncekinden daha ustaca yazmış. Hikaye öyle iyi kurulanmış ki, aklın sınırlarını zorluyor ve bunu her bölümde tekrar tekrar yapıyor. Akıcı, merak uyandırıcı ama aynı zamanda tüyler ürpertici de. Okuduğuma elbette pişman değilim, hatta diğer kitabını da sepete attım. Fakat bu roman sadece iyi bir roman oluşu üzerinden değil, yazarın neden bu kadar manyakça bir şey yaptığı üzerinden de konuşulmalı.
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,022 okunma
Reklam
150 syf.
10/10 puan verdi
Tanpınar'ın nehir romanından bahsedilirken "-üçleme- Mahur Beste, Huzur, Sahnenin Dışındakiler" Suat'ın Mektubu kitabının adı pek az geçer. Oysa çok önemli bir metin ve mutlaka Huzur'dan sonra okunmalı. Ve bütüne baktığımızda birbirini takip eden üç değil 4 kitap var okunması gereken. Huzur'da bahsi geçen iki adet
Suat’ın Mektubu
Suat’ın MektubuAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 2018578 okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
Melih Cevdet Anday' okumak istiyordum. Raziye'yi mi Aylaklar'ı mı okusam derken Mikado'nun Çöpleri'ne başlarken buldum kendimi. Tam bir Begüm klasiği. Ama Everest'in Açıkhava serisi biraz da bunun için bence; yazarları tanımak için, ilk kez okuyacaklar için romanlarında büyük eserlerine geçmeden önce başlangıç yapmak için. Mikado'nun Çöpleri, bir gece sokakta karşılaşıp geceyi konuşarak geçiren bir kadın ve bir adamın hikayesini konu edinen iki perdelik bir oyun. Sabaha dek süren o sohbetleri bilirsiniz hatta bazen insan tüm yaşamını, onu hiç tanımayan ve belki de bu yabancılığın avantajıyla onu en az yargılayacağını düşündüğü insana anlatmak ister. Kadın erkek ilişkilerine ve genel olarak da insan ilişkilerine odaklanan bir sohbetti, çok sevdim. Keşke gün ağarmasa, o sohbet dolayısıyla da kitap bitmese derken buldum kendimi. Melih Cevdet'le tanışmak için harika bir kitap.
Mikado’nun Çöpleri
Mikado’nun ÇöpleriMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 20211,512 okunma
32 syf.
9/10 puan verdi
6 yaşında olmasına rağmen boyu ağacın en parlak en yeşil yapraklarına yetişmeyen yavru zürafa üzerinden yardım istemenin ve yardım etmenin güzelliği vurgulanmış. Çizimlerini de çok beğendik. 6 yaşındaki kızımla 2 yaşındaki oğluma aynı anda okudum, ikisi de eğlendi. Dolayısıyla uzun ömürlü bir kitap olacak bizim için, en azından bir 4 yıl daha çevire çevire okuruz.
Zürafa Yardım İstiyor
Zürafa Yardım İstiyorNyasha Chikowore · Sabri Ülker Vakfı Yayınları · 202026 okunma
214 syf.
·
Puan vermedi
Psikolojik gerilim, fantastik kurgu, savaş edebiyatı. Yalnızca hiçbiri değil kitap fakat aynı anda hepsi. Kesinlikle çok rahatsız ediciydi. Kitapla ilgili detaylı yorumumu bu videodan dinleyebilirsiniz: youtu.be/28aZKEPBh3A Bir savaş, bir sömürge düzeni, kurgu üzerinden ancak bu kadar zekice anlatılırdı. Karakter seçimine ve bahsi geçen coğrafyaya baktığımızda bu hikayenin bize yerel olarak İrlanda'nın bağımsızlık mücadelesini, genelde ise tüm savaş ve sömürü düzenini anlattığını düşünüyorum. Hiç kimsenin gitmek istemeyeceği; haritada bile görünmeyen ıssız bir adaya senin gönüllü olarak gitmeni sağlayacak ne olabilir? Üzerinde insanca yaşayabileceğin bir yurt, uğruna savaşacak bir ideoloji bulamaman mı? Fakat tam da kaçtığın şeye hapsolursan, geriye insanlığından ne kalır? Bir zoofili karakteri sanırım ilk kez bu kitapta okudum; bilseydim okumazdım ama okuduğuma da pişman değilim. Belki de yazar bununla şunu anlatmak istemiştir: insanoğlu savaştığı, düşman bellediği bir türü, ancak ondan bir menfaati olursa korur. Son zamanlardaki en elimden bırakamadığım kitap oldu.
Soğuk Deri
Soğuk DeriAlbert Sanchez Pinol · Jaguar Kitap · 20181,152 okunma
·
Puan vermedi
Dün Netflix'te, "Okyanus Kadar Derin" adıyla bir film görüp izledik. Eski bir film, 1999 yapımıymış, belki bilirsiniz. Hayatları birkaç dakika içinde alt üst olan, üç çocuklu bir ailenin hikayesi; o kadar anlık o kadar insani bir hata yapılıyor ki ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ömür boyu sürecek korku, acı, çaresizlik iç içe geçmişti. Ve bu acı gerçekten "Okyanus Kadar Derin" Ben olsaydım ne yapardım, nasıl başa çıkardım diye düşünürken bile çok yoruldum. Filmin adı bana çok tanıdık geldi ve emin olmak için kitaplıktan çıkarıp kaldırdığım bazı kitaplar var, onlara baktım ve yanılmamışım. Film 1996'da yazılan bu kitaptan uyarlanmış. Şu an baskısı yok. Denk gelirseniz kitabı okumanızı öneririm. Şu kapak fotoğrafı; fotoğrafın filmdeki sahnesi, o çocuk ve sandık öyle vurucu ki. Kokular, özellikle çocukluğumuzun kokusu, hani bazı evlerin bazı eşyaların kokusu vardır ya, bilirsiniz, işte o ne çok anlam ifade ediyor aslında. Çok çok beğendim hikayeyi. Çiftin evliliği de pek çok sınavdan geçti. Kitabı muhtemelen bulamazsınız ama filmi izlemenizi, özellikle anne babaysanız, mümkünse eşinizle birlikte izlemenizi öneririm.
Okyanusun Derin Ucu
Okyanusun Derin UcuJacquelyn Mitchard · Can Yayınları · 200010 okunma
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
Felsefeyi anlaşılır kılmak.
Fransız düşünür Andre Comte-Sponville, Felsefeyi Takdimimdir kitabında ahlâk, siyaset, sevgi, ölüm, bilgi, özgürlük, Tanrı, Ateizm, sanat, zaman, insan, bilgelik gibi konuları olabildiğince yalın bir anlatımla ele almış. Kitap hakkında detaylı yorum için bu videoya da bakabilirsiniz: youtu.be/PMbnH9A_UlU Öncelikle, eğer daha önce
Felsefeyi Takdimimdir
Felsefeyi TakdimimdirAndre Comte-Sponville · Opera Kitap · 2022148 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
Jean - Jacques Rousseau 28 Haziran 1712- 2 Temmuz 1778 yılları arasında yaşamış, özellikle toplum ve eğitim yapısı üzerine düşünmüş filozof, yazar. Yalnız Gezerin Hayalleri ise 1778'de yazılmış; Rousseau'nun son eseri. Aslında son eser olduğunu bilmesek de okuyunca bunun farkına varabilirdik çünkü kitaptaki her bir yazı yaşamının kısa bir süre sonra son bulacağının farkındalığıyla yazılmıştı. Dünyadan göçüp gideceğinin bilincinde olan bir yazar, son eser olarak ne yazar, ne yazmak ister? Kalbini kıran insanlara, onu ne denli derinden yaraladıklarını mı söyler? Hayatında güzel izler bırakan kişilere teşekkür mü eder? Sahip olduğu yaşam tecrübesiyle, geride bıraktığı insanlara öğüt mü verir? İşte kitap boyunca bunların hepsini birden yapmış Rousseau. Ama öyle kibirle, yukarıdan bakarak değil; ben gidiyorum dünya sizin olsun dercesine de değil de daha çok, çok şey yaşamış olmanın verdiği yorgunluk ve dinginlikle. Yalnızlığı da aynı sebeplerle seçmiş bana kalırsa. 10 bölüm boyunca 10 doğa gezintisi içinde hem hayata hem hayatına dair gözlemlerini içeren bu yazılarda aynı zamanda yazarın içsel yolculuğunu okuyoruz. Bugün hala Rousseau deyince üzerinde konuşmadan geçemediğimiz çocuklarını terk etme meselesi üzerinde de durmuş. Ben ikna oldum mu? Elbette hayır. Ama onu dinlemek okumak çok keyifliydi. Kendini ortaya koymak, eleştirmek, zaaflarını alenen göstermek kolay iş değil. Çok sevdim kitabı.
Yalnız Gezerin Hayalleri
Yalnız Gezerin HayalleriJean-Jacques Rousseau · Alfa Yayıncılık · 20184,005 okunma
276 syf.
·
Puan vermedi
Saçma, hayata tutunmak için yaptığımız çaba da dahil, tüm üzüntülerimizin, kaygılarımızın ve öfkemizin "saçma" olduğunu düşünen ve bunu, birlikte, aynı çerçeve içinde düşünmemizin normal şartlarda pek de mümkün olmadığı kavramları bir araya getirerek eleştiren bir kitap. Hiç durmadan düşünen bir zihinden geçenler yazıya aktarılmış gibi. Bence bilinç akışı tekniği kullanılarak yazılmış bir yeraltı edebiyatı örneğiydi. Okuması da yorumlaması da pek kolay olmadı. Okuduğum -abartısız söylüyorum- en ilginç kitaptı. Farklı bir okuma yapmak isteyenlere önerilir.
Saçma
SaçmaTolga Yalçın · İkinci Adam Yayınları · 202266 okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
Adaletsizliğe Hayır
19. yüzyılda yazılmış klasiklerden özellikle de Fransız Edebiyatından aşina olduğumuz bir konu Dreyfus Davası: Yahudi bir asker olan Alfred Dreyfus, askeri sırları Almanlara satmakla suçlanıyor. Yahudi düşmanlığının körüklendiği ve halkın kışkırtıldığı dönemde, vatanseverliğiyle övünen halk üzerinde bu olay büyük infial yaratıyor. Emile Zola ise,
Adaletsizliğe Hayır - Emile Zola
Adaletsizliğe Hayır - Emile ZolaMurielle Szac · Alfa Yayınları · 2019263 okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
Sizi sevmediğini düşündüğünüz, yaşamınız boyunca çatıştığınız, yargılandığınız, değersiz hissettirildiğiniz bu nedenle de kaçtığınız ailenizle yüzleşmek... Geri döndüğünüz öfkeyle karışık bir sevgi ama daha çok acıma duygusu hissettiğiniz ebeveyninizle görüştüğünüzde nasıl hissedersiniz? İşte onun kitabı Babamı Kim Öldürdü. Toplumsal ve politik olaylara duygu dolu bir bakış... Çünkü özellikle bu "kabul görememe" meselesi bunlardan bağımsız değil. Kafka'nın o çok sevdiğim Baba'ya Mektup kitabını hatırlattı. Elbette onun kadar etkilemedi ama iki kitabın da hissettirdiklerini birlikte ele alınca, şunu düşündüm kendi kendime: huzursuz bir çocukluk yaşayıp huzurlu bir yetişkin olabilmek mümkün mü? Sevgisiz, kabul görmeden yetiştirildiyseniz kalbinizi kırar bu kitap. Uyarayım.
Babamı Kim Öldürdü
Babamı Kim ÖldürdüÉdouard Louis · Can Yayınları · 20201,323 okunma
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.