Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabaha Kadar
Dünya o kadar büyük ki Bir noktanyım ortasında ne yapsam Bazen de o kadar küçülüyor ki dünya Devrilerek sanıyorum kımıldarsam Hayat o kadar uzun ki Öyle bitmez geliyor ki bir an Birde bakıyorum o kadar kısalıyor ki
Onu rahatlatmaya kesin kararlı bir şekilde yanına yaklaşıyorum: Damien ben iyiyim. Az önce yaşadığımız şey neydi bilmiyorum ama kesin olarak bildiğim şey Ü2gün olduğundu. Beni istedin. Beni istemeni istedim. Seni kullandım. Evet. Bağıra bağıra bunu söylemek istiyorum ve bu umurumda bile değil Damien sen sokaktaki adam değilsin. Sen benim...
Sayfa 156
Reklam
Üsteğmen Faruk, cepheye yeni gelen askerleri denetlerken bir yandan da onlarla sobbet ediyor, "Nerelisin?", "Kaç kardeş siniz?" gibi sorular soruyordu. Gözleri bir ara, saçının ortası kırmızı olan bir delikanlıya takıldı. Delikanlıyı yanına çağırdı ve merakla sordu: "Adın ne senin evladım?" Delikanlı, hazır ol
Ben o kadar önemli kişiyim ki, O kadar iyiyim ki aklım ve düşüncelerimle. O kadar da fenayım ki ben Delice niyetlerimle. Ama ben en çok şeyi En kısa zamanda sana söyledim Yalnız sana.
Tekrar öpmek için kaydı. Sıcak nefesi kulağını okşuyordu. “Şimdi seni tepeye çıkaracağım.” “Hayır!” Luke üzerinden kayarken omuzlarını tutup, durdurmaya çalıştı ama o gücü bulamadı. Luke bacaklarının arasına yerleşti. “Evet, Vivian. Sonra da sana sahip olacağım çünkü artık duramam.” Vivian güldü, sesi neşeliydi. “Olabilirsin,” “Cömertliğini
Sayfa 134
Özgür arkasını döndüğünde Engin'in loş Sokak lambasından sızan Işık altında yanıp sönen gözleriyle karşılaştı. Ancak... Bir şeyler ters gidiyordu sanki. Engin, dostu olan Engin gibi bakmıyordu ona. Duygusuz, korkusuz, acımasız bir bakıştı bu. Engin'in alışık olmadığı bu bakışlarıyla ürperdi Özgür. Birazdan yapacakları işin havasına girmek için olduğunu düşündü, kendisini rahatlatmak istercesine. Engin'in gözlerinden gözlerini çekerek arkasını döndü. İçi içini yiyordu bir yandan. "Dostum , İyi misin sen ?" "Ben iyiyim de bakalım sen iyi olabilecek misin? "
Reklam
Sağlıklı insan onay ekseninde hibrit bir canlıdır. Hem güneş enerjisi ile yani iç referansla hem de gazla yani dış referansla çalışır. “Ben yaptım, oldu” diyen yanını, ötekinin “Sen yaptın, oldu” diyen yanı ile dengeler. Narsist birey ise, güneş enerjisi modülü bozuk sadece gazla çalışan bir canlı gibidir. Sanıldığının aksine, kendi kendine “ Bu halimle iyiyim, güzelim” ya da “ Ben yaptım, oldu” diyemez. Bu yüzden sürekli narsisistik yakıt ikmali yapmak zorundadır.
Telefonunla konuş diye bir uygulama gözüme ilişti. Bunu açtığım anda küçük bir sohbet ekranında yazılar göründü. "Merhaba!" "Merhaba!" "Nasılsın?" diye yazdım. "İyiyim. Sen?" "Ben de." "Güzel." "Normal ne demek?" "Diğerleriyle aynı olmak demek." "Diğerleriyle aynı olmak, ne demek? İnsanların hepsi birbirinden farklı, kendimi kimi örnek almam gerekir? Annem olsaydı bana ne derdi?" "Yemek hazır, haydi gel!"
Sayfa 70
“Sen nasılsın anlatsana biraz,” dedim. İyi olmasını hem canımın içinden istiyor, hem de iyiyse Allah da onun belasını versin diyordum. Bu duyguyu tanırsınız. Çok âşıkken terk edilen herkesin aşağı yukarı hissettiği şey. İyiyim işte, dedi. Sevinç ve öfke yanımdan halay çekerek geçti. Demek benden ayrılınınca iyi olunuyordu. Keşke ben de ondan değil de benden ayrılsaydım. Belki daha kolay olurdu.
İletişim Yayınları
571 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.