Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
95 syf.
·
Puan vermedi
"Evde Kalmış" ve "Müzmin Bekar"
Önceki incelemelerimde değindiğim kadının ancak iki durumda varlığını kabul ettirdiğini dile getirmiştim. Bunlar : evlenmek ve anne olmak hatta erkek annesi olmanın kadının yerini toplumda daha sağlamlaştırdığı görüşünde bulunmuştum. Bu incelememde kitabımızında konusu olan evlilik müessesesi üzerinde biraz durup gerek kendi görüşlerim gereksede
Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda Bulunsun
Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda BulunsunHatice Meryem · İletişim Yayıncılık · 2008444 okunma
Platon 7. Mektup
YEDİNCİ MEKTUP Platon'dan Dion'un akraba ve dostlarına. İyilikler, Sizin de Dion gibi düşündüğünüze inanmam gerektiğini; eylem ve sözlerimle size, elimden geldiğince yardım etmemi istediğinizi yazıyorsunuz. Şu yanıtı veririm: görüş ve istekleriniz gerçekten Dion'unkiler gibiyse, çabalarımı sizinkilerle birleştirmeye hazırım; değilse, uzun
Reklam
360 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
''Bakabiliyorsan, gör. Görebiliyorsan gözle.'' diyerek başlıyor Jose Saramago Körlük kitabına. Jose Saramago'nun 1995'te yazdığı Portekizce roman. 1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazarın en ünlü romanlarından birisidir. Kitabın oldukça etkileyici ve ilginç bir konusu var. Düşünüyorumda hiç kimse ''bir gün herkes kör olsa acaba neler olur?'' diye
Körlük
KörlükJosé Saramago · Can Yayınları · 2015104,4bin okunma
Ben yaşlı bir adamın karisı olsaydım eğer ... ben de yaşlı olurdum ve günlerimiz pencere kenarında, karşılıklı iki es­ki koltukta oturmakla geçerdi. Artık bizsiz akan hayata, so­kağa, gençlere, arabalara, alışverişten dönen huzursuz çift­lere, okul dönüşü birbirlerini iteleyen çocuklara bakardık. Şehrin uğultusunu dinler, uzaklardaki konuşmaları duyma­ ya çalışmazdık. Bizsiz de oluyormuş anlar; anlar da birbiri­mize söylemeye korkardık yaşlı kocamla.
Ben yaşlı bir adamın karısı olsaydım eğer...
Ben de yaşlı olurdum ve günlerimiz pencere kenarında, karşılıklı iki eski koltukta oturmakla geçerdi. Artık bizsiz akan hayata, sokağa, gençlere, arabalara, alışverişten dönen huzursuz çiftlere, okul dönüşü birbirlerini iteleyen çocuklara bakardık. Şehrin uğultusunu dinler, uzaklardaki konuşmaları duymaya çalışmazdık. Bizsiz de oluyormuş anlar; anlar da birbirimize söylemeye korkardık yaşlı kocamla.
_Edebini kaybeden kimse, kötülükten zevk alır. _Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. _Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir, herkesin durumuna, konumuna göre davranmaktır. _Arzular ve duygular arabayı çeken iki at, akılsa onları yönlendiren arabacı olmalıdır. _Müziğin insanı götüreceği yer güzellik sevgisidir. _Görünen değişiyor,
Reklam
Göçebelerin son töreni Hanların sarayları Katay’a nakledilmeden önce, yalnız iki Avrupalı bize Moğolların bir tarifini bırakmışlardır. Bunlardan biri Rahip Capsin, diğeri de iri cüsseli Rubruquis’tir. Rubruquis, işkence içinde öleceğine neredeyse ikna olmuş bir halde ata binerek büyük bir cesaretle Tataristan’a hareket etmişti. Kral Saint
Moğollar ve top barutu Cengiz Han ile' Moğollarının Çin gibi kapalı bir imparatorluğu açtıkları zamandan çok önce, Çinliler tarafından yapılan o zamana ait keşifler hakkındaki kesin bilgilerimiz çok azdır. Daha sonradan, yani 1211 senesinde Çin’de top barutundan bahsedildiğini sık sık işitiyoruz. Bu barutu Çinliler Ho- Pao dedikleri
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.