Kitapta sokratesin arkadaşlarıyla doğru ve iyi üzerine yapılan konuşmalarını yine sokrates anlatıyormuş gibi okuyoruz. Platonun klasik diyalogları tarzında yazılmiş bir kitap. Doğrunun iyinin ne olduğu kimlerde bulunduğunu ararlarken bu özellikleri de temel alan ideal devleti de oluşturuyorlar ve nasıl yönetilmesi gerektiğini, düzeninini anlatıyorlar. Anlatıyorlar derken kitaba göre bunların hepsi sokratesin fikri tabii. Tüm devlet çeşitleri, nasıl meydana geldikleri ve devletlere benzeyen insanlar tanımlanıyor. Kitapla ilgili en çok dikkatimi çeken ya da daha doğrusu canımı sıkan şey insanların düşüncelerini yaşayışlarının toplumu sınıflara ayırma gayesinin, insanların bazı şeyleri bilmeden de görmeden de sadece çalışmak için var olabileceği gibi düşüncelerin bundan 2580 yıl önce de aynı olmasıydı. Sanki bu yaşayış insan ırkının genetiğine işlenmiş ve değiştirilemezmiş gibi hissetmeme neden oldu. Her şeye rağmen kitap benim için okuması keyifli, yazıldığı zamana göre ayrıntılı düşünülerek yazılmış olduğu belli olan değerli bir eser.