Peki öğretmen ol !
-Ben mektebe gitmiyorum ki. -Neden? -Öğretmen beni dövüyor. -Neden? -Yaramazlık ediyorum da ondan. -Sen de yaramazlık yapma. -Ben yaramazlık ne demek bilmiyorum ki. -Öğretmenin yapma dediği şey, dedim. -Belli olmuyor ki! Bir gün arkadaşımın biri "Çamaşırcının piçi" dedi. Ben de dövdüm onu. Öğretmen de beni dövdü. Ondan sonra hep çamaşırcının piçi diye çağırdılar. Hiç kimseyi dövmedim. Yaramazlıkmış diye. Bir kaç gün sonra yanımdaki arkadaşın iki kalemi vardı. Birini aldım. Hırsızsın sen diye dövdüler. Benim kalemim yoktu aldım. Sonra o da yaramazlıkmış, hem de çok fena bir şeymiş. Bir daha kimsenin kalemini almam dedim. Defterini aldım. Bu sefer hem dövdüler, hem mektepten kovdular.
Plajdaki Ayna
+Peki, dedim, öğretmen ol. -Ben mektebe gitmiyorum ki. +Neden? -Yaramazlık ediyorum da ondan. +Sen de yaramazlık yapma. -Ben yaramazlık ne demek bilmiyorum ki. +Öğretmenin yapma dediği şey, dedim. -Belli olmuyor ki! Bir gün arkadaşımın biri, "Çamaşırcının piçi" dedi. Ben de dövdüm onu. Öğretmen de beni dövdü. Ondan sonra hep çamaşırcının piçi diye çağırdılar. Hiç kimseyi dövmedim. Yaramazlıkmış diye. Birkaç gün sonra, yanımdaki arkadaşın iki kalemi vardı. Birini aldım. Hırsızsın sen diye dövdüler. Benim kalemim yoktu, aldım. Sonra o da yaramazlıkmış, hem de çok fena bir şeymiş. Bir daha kimsenin kalemini almam, dedim. Defterini aldım. Bu sefer hem dövdüler, hem mektepten kovdular.
Reklam
Ah, içimdekileri, kafamdakileri sana olduğu gibi yazabilsem, sen de görürdün bunu. Ama nerede? Buna, ne zaman elverişli ne de benim yazı yeteneğim. Yetmiyorum. Kalemim kısır kalıyor. Sudan kalıyor, tatsız kalıyor. Ben, bu yazdıklarının çok ötesindeyim. Bir başka denizlerde, boğulmalarla iç içeyim.
- Annen var mı senin?
- Var tabiî. - Ne iş yapar? - Çamaşıra gidiyor. - Sen ne olacaksın büyüyünce? - Ben mi? dedi. Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık.
Annen var mı senin? -Var tabiî. -Ne iş yapar? -Çamaşıra gidiyor. -Sen ne olacaksın büyüyünce? -Ben mi? dedi. Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. -Ben, dedi, boyacı olacağım. -Ne boyacısı?
Rıfat Ilgaz'ın hastaneye yatışı ile ilgili, Başdan gazetesinin, 28.1.1949 gün ve 25. sayısında şu haber verilmiştir: "... hastaneden çıkan Ilgaz, on gün kadar savcılıkta ifadeler ve muhakemelerle meşgul olmuş ve tekrar hastalığı arttığından yatağa düşmüştür. Rıfat'ı para ile yatıracak bir hastane dahi bulunamamış, nihayet Vali Vekili Haluk
Reklam
448 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.