Tümüyle. Her parçasıyla," dediğinde söylemek istediği buydu. Din insanlar tarafından yaratılmadı. İnsanlar din tarafından yaratıldı. İnsanlar, Niteliğe yanıtlar yarattılar ve bu yanıtlar arasında kendilerinin ne olduğu hakkında bir anlayış da vardı. Siz bir şey biliyorsunuz, sonra Nitelik uyaranı geliyor, sonra da Nitelik uyaranını tanımlamaya çalışıyorsunuz, ama onu tanımlamada kullanmanız gereken şey, bildiklerinizden ibaret. Yani sizin tanımınız, bildiğiniz şeylerden oluşuyor. Yani o, sizin zaten bildiğiniz şeylerin bir benzeri. Öyle olmak zorunda. Başka türlü olamaz ve mitos böyle gelişiyor. Daha önce bildiklerinizin benzerleriyle. Mitos, benzerliğin üstüne benzerliğin konduğu bir benzerlikler yapısıdır. Bunlar bilinç treninin vagonlarını doldurur. Mitos, aralarında bağlantı bulunan tüm insanoğullarının kolektif bilinç treninin tümüdür. Her parcasıyla. Nitelik. treni yönlendiren raydır.
Her birimizde, hiç durmadan gelişen ve ancak hayatın büyük altüst oluşlarında sarsılan zekamız, alışkanlıklarımız ve kişiliğimiz konusunda benzerlikler vardır.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
"Birbirine benzeyen şey benzerlikler değil, farklılıklardır diyebiliriz."
Her insandaki benzerlikler ve ayrıcalıklarla eşsiz bir varlık olduğumu anlatabildiğimde ve bunu kabul edebildiğimde, kendimi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçebilir, böylece kendimi yargılamayı ve cezalandırmayı bırakabilirim.
Ma'rifetnamede aşağı-yukarı sekiz sahifede kadar tutan bu kıyafet bahsi, insanın bütün organlarını ihata etmektedir Evvelde söylediğimiz gibi, biz konuyu oldukça kısa tuttuk. Hamdullah Hamdi'nin yazdıklarıyla ı ile, İbrahim Hakkı 'nın yazdıkları arasındaki benzerlikler şaşırtıcıdır. İşte burun konu­ sunda İbrahim Hakkı'nın yazdıkları: Burnu uzun olanın anlayışı az . olur.. Burnunun ucu ağzına yakın olan adamdan sakın.
Sayfa 86 - Panama yayıncılık mayıs 2017Kitabı okudu
Günümüzde insanlar, alışveriş edecekleri mekânlara sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamak için değil, alışveriş merkezleri bir hayat tarzının merkezi olduğu için, alışveriş merkezleri bir hayat tarzı inşa ettiği ve hatta bireyi psikolojik açıdan rahatlatan bir inanç merkezine dönüştüğü için gitmektedirler. Hatta geleneksel dinlerin ritüelleri ile tüketici ve alışveriş in merkezi arasındaki ilişkilerde tesadüfi olmayan benzerlikler vardır. Bir dinin inanmışı ile hac nesnesi arasındaki ilişki bu benzerliklerden en göze çarpanıdır; tavaf etmek, el sürmek (mesh etmek), karşısında durup tefekkür etmek gibi. Bu benzerlikler arasında haftalık ibadet ritüelini de eklemek gerekir. Bireyler hafta da bir kez olsun alışveriş merkezine gitmeden bir rahatlayamamakta, arınamamaktadır. Bugünün dünyasında alışveriş merkezleri birer tapınak, tüketim kültürü de bir dindir, üstelik insanların tüm hayatlarını etkileyen, yönlendiren son derece kapsamlı ve derinlikli bir din. Bu tüketim dininde pazarın güzelliği ve çekiciliği ahlaki ve geleneksel dini değerlerle irtibatsızdır. Her şey bireylerin ona talep göstermeleri doğrultusunda bir fiyata sahiptir; çünkü her şey sonuçta tüketilmeye aday bir metadır. Bu pazarda her şey pazarlanır ve her şey tüketilir; insanın onuru, bedeni, dini değerleri, tarihi değerleri, geleneksel kutsalları, Allah, peygamber, Kâbe, cami, hac, umre, sahabe, ... ama her şey.
Reklam
Aynı coğrafyanın insanları konuşmalarından giyim kuşamlarına kadar, ahlak anlayışlarından espri anlayışlarına kadar büyük benzerlikler gösterirler.
Sayfa 113 - Destek Yayınları
Belki bir süre için farklı olabilmişti, belki insanlar koskoca yaşamlan boyunca yalnızca bir süre için farklı olmaya katlanabiliyor, sonra da yavaş yavaş öteki insanların davranışlarına, düşüncelerine ve duygularına bürünerek, durup dinlenmeden kendini tekrarlayan uçsuz bucaksız bir benzerlikler denizinde kaybolup gidiyorlardı. Yaşamlan herkesinkine benzediği ya da farklı görünmesine karşın aynı özü taşıdığı için, herkes gibi ölüyorlardı daha sonra da; herkes gibi, bayatlamış birkaç anı kırıntısının uzaklığını koklaya koklaya, geleneksel ziyaretlerle kirletilmiş ya da geleneksel yalnızlıklarla gölgelenmiş buz gibi bir yatakta, farklı yaşadıkları yılların tadını tenlerinde, belleklerinde ve ağızlarından dökülen mecalsiz ahların karanlığında arayarak, yavaşça, alışılmış bir ölümle ölüyorlardı.
Her birimizde, hiç durmadan gelişen ve ancak hayatın büyük altüst oluşlarında sarsılan zekâmız, alışkanlıklarımız ve kişiliğimiz konusunda benzerlikler vardır.
Sayfa 169Kitabı okudu
Her insandaki benzerlikler ve ayrıcalıklarla eşsiz bir varlık olduğumu anlayabildiğimde ve bunu kabul edebildiğimde, kendimi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçebilir, böylece kendimi yargılamayı ve cezalandırmayı bırakabilirim.
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.