Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Amerika'da köktendinci kilise örgütleriyle, Hamas gibi köktenci müslüman örgütlerin dayanışma ağları arasındaki benzerlikler ne kadar fazla? * Sanki her ikisi de aynı merkez tarafından kurulmuşlar. Zaten de öyledir. * Halkın günlük hayatını organize etmeler, küçük iktisadi menfaatler, bizim partiye oy vermeyenler kafirdir söylemleri, fısıltı gazetesi ile iftira kampanyaları.... Size yabancı gelmedi değil mi? * Ya Türkiye'de seçimler öncesi din adına en radikal mesajları verenler iktidara gelince nasıl da başkaları istedi diye (ABD, AB) ılımlılaşıveriyorlar. * Nasıl bir duygu acaba? Evanjelikler, Iraklı direnişçilere "iblis" derken, Felluce'de oluk-oluk Müslüman kanı akarken, daha önce " başörtüsü zulmü" her cuma Beyazıt Camisi'nin önünde telin edilirken, " Genelkurmay eğitimden elini çek" gidi dehşetengiz pankartlarla yürüyüşler yapılırken... * Halbuki telin ettikleri Genelkurmay eğitimden ve ülkenden elini çekerse, bırak baş örtmeyi, " don" bile giymenin mümkün olmadığını...Irak anlatamıyorsa başka ne anlatır ki? Mısır, Tunus, Libya, Yemen ve Suriye'de olanlar... ve olacaklar?
Sayfa 211Kitabı okudu
Taoist öğretinin merkezinde wu-wei kavramı yer alır. Bu sözcük genellikle "hareket etmeme" olarak çevrilir. Aslında "anarşizm" ile "wu-wei" arasında çarpıcı filolojik benzerlikler vardır. Anarkhos sözcüğünün Grekçede bir hükümdarın yokluğu anlamına gelmesi gibi, wu-wei de wei'den, yani "doğal ve kendiliğinden gelişime müdahale eden, yapay, uydurulmuş hareket"ten yoksunluk anlamına gelir. Siyasal bakış açısından wei otoritenin zorla kabul ettirilmesini anlatır. Wu-wei'ye uygun bir şey yapmak, bu nedenle doğal kabul edilir; doğal ve kendiliğinden düzene götürür. Dayatılmış otoritenin formlarıyla hiçbir şey yapmamak gerekir.
Sayfa 98
Reklam
Dr. Alec Jeffreys devrim niteliğindeki keşfini 10 Eylül 1984'te yaptı. Bir DNA deneyinin röntgen görüntüsünü incelerken, DNA örneklerini incelediği teknisyenin aile bireylerinin DNA'larının belirgin benzerlikler ve farklar gösterdiği dikkatini çekti. Jeffreys gördüğünün önemini çabucak kavradı: Bireyler genetik kodlarındaki eşsiz özellikler sayesinde tanımlanabiliyorlardı. Herkesin kendine ait bir genetik "parmak izi" vardı. Bunun anlamıysa teoride herhangi bir genetik malzemenin -saç, deri hücresi veya bedensel sıvılar- geldiği kişiyle eşleştirilebileceğiydi.
Bulabildikleri en güzel kısrakları getirmişler ama aygır hepsinden uzaklaşmış. Derken birinin aklına bir şey gelmiş, bu işlerden anlayan birinin. En güzel kısrağı çamurla sıvamış ve aygır hemen onunla çiftleşmiş. Teori, aygırın kısrakların güzelliği karşısında aşağılık duygusuna kapıldığı, kısrağın güzelliği çamurla kirletildiğinde kendini eşit, hatta üstün hissedip çiftleştiği şeklinde. Atların beyinleri ile insan beyni arasında şaşırtıcı benzerlikler olabilir.
Sayfa 86
Çok karmaşık bir organik yapısı olan biz ileri organizmalar çevremize, birçok harika benzerlikler icat ederek tepki veririz. Yerleri ve gökleri, ağaçlan, taşları ve okyanusları, tanrıları, müziği, sanatı, dili, felsefeyi, mühendisliği, uygarlığı ve bilimi icat ederiz. Bu benzerliklere gerçeklik deriz. Ve gerçekliktirler. Gerçek adına çocuklarımızı hipnotize eder, bunların gerçeklik olduğunu bilmelerini sağlarız. Bu benzerlikleri kabul etmeyeni akıl hastanesine atarız.
Biliyorum, her yeni aşk, insanı eski bir aşkın küllenmiş anısına çeker. İzler,yinelemeler,gidiş gelişler, bağlantılar zinciri içerisinde benzerlikler yaşar insan ve hemen hemen aynı tuzaklara düşer. Belki de bunu bildiğim için aşktan bu kadar uzun süre uzak kaldım.
Reklam
Louis Lambert'in, küçük boyutlarına karşın Balzac'ın önemli metinlerinden biri olduğu söyleniyor. Romancının yaşamından, çocukluğundan bir çok öğe barındıran bu metni, büyük ölçüde "otobiyografik" bir roman sayıyor yazın tarihçileri; anlattîğı olaylarla kendi yaşam öyküsü arasında benzerlikler bulup çıkarıyorlar. Oysa benzerlik, ayrıntıları aşan bir benzerlik bence. Toplumun ve insanın derinliklerini tarayan bu "keşif sahibi" gözlemci, tıpkı başka bir romanının kahramanı Balthazar Claes gibi "saltığın" peşine düşen, hem maddeyi, hem ruhu, hem insanı, hem de evreni açıklayacak bilgiye ulaşmaya çalışan biri.Louis Lambert tipi de, tam bu arayışın ete kemiğe bürünmüş biçimi. Balzac'ın tutkusunun, heyecanının, özleminin, korkusunun, umudunun, mutsuzluğunun, bir bedende cablanmış simgesi. Balzac'ın olmak istediği ve olmaktan korktuğu kişi.
İş BankasıKitabı okudu
Sumerler
"İşte Önsöz' de sözünü ettiğim kitaplar, diğer araştırmalarımın sonuçları bana Sumer Tufan olayının Orta Asya'daki taşkınlıklardan kaynaklanmış olabileceğini, Sumerlilerin oralar ile bağlantıları olduğunu açıkça gösteriyordu. Ne idi bu kanıtlar? 1) Jeolojik bulgular 2) Arkeolojik kanıtlar 3) Orta Asya'daki yerel Tufan öyküleri 4) Dil: Türk dili ile Sumer dili arasındaki bağlantı 5) Orta Asya, Mezopotamya ve Anadolu yer adları bağlantısı 6) Türk ve Sumer efsanelerindeki benzerlikler 7) Destanlardaki bağlantılar."
Sayfa 74 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Roma İmparatorluğuyla Osmanlı İmparatorluğu büyük benzerlikler taşır.Bizans dönemine baktığımızda bu bölgede Ayasofya ile Büyük Sarayın biribirine çok yakın olduğunu görürüz.Hatta saraydan tapınağa geçitler olduğu bile söylenir.Aynı durum Topkapı Sarayı ile artık camiye dönüşmüş olan Ayasofya da için geçerlidir.Her iki imparatorlukta da bu dünyanın sahibi olan hükümdarlar ,aynı zamanda halkların inançları üzerinde de belirleyici olmak isterlerdi.Çünkü devlet gücünü moral değerlerle desteklemek zorundaydılar.--Saray gibi politik yönetim merkezleri ile tapınak gibi inanç merkezlerinin birbirine yakın olmasının nedeni budur .--
Sayfa 467Kitabı okudu
...birey olarak ne kadar eşsiz ve özgün olduğumuzu görmek beni sık sık hayranlığa sürükledi, ama aynı zamanda her yaştan ve kültürden, bütün ülkelerden ve inançlardan erkekler ve kadınlar arasındaki bazı şaşırtıcı benzerlikler de ilgimi çekti. Bu benzerliklerin en büyüğüne ben “açlık” diyorum: İnsanların yüreklerinde bir şeyin daha fazla olması veya kaybedilen bir şeyin yerine konması için duyulan her geçen gün biraz daha güçlenir ve derinleşir gibi görünen ortak bir özlem!
Reklam
... aşkla ölüm arasındaki en büyük benzerlik, her zaman sözü edilen muğlak benzerlikler değil, her ikisinin de bizi gerçekliğini kavrayamamaktan, elimizden kaçırmaktan korktuğumuz kişiliğin sırrını daha derinlemesine sorgulamaya itmeleridir.
Sayfa 311 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.