Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"tüm karanlık benzerlikler, ancak sanatın utancı olarak devreye sokulmuşlardır." Linné, Philosophie Botaniaqe, s. 299.
Sayfa 199 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
Yaradılışlarımızda, insanların gizli acılar çekmeden birlikte yaşamalarına izin veren ne o benzerlikler, ne de o farklar var.
Sayfa 253 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aslında, insan ile hayvan arasında hem bütüncül bir paralellik, hem de mutlak bir uyuşmazlık vardır. Benzerlikler biyolojik, yapısal, yani mekanik bir boyutta mevcuttur. Mutlak uyuşmazlık ise cevheri, manevi boyutta ortaya çıkıyor. Hayvan masumdur, günahsızdır, tıpkı bir cisim gibi ahlâki olarak etkisizdir. İnsan asla bu değildir. "Hayvanın insanlaştığı" o ilk andan itibaren, "semadaki dramatik prolog"dan veya "yeryüzüne düşüş" anından itibaren, hayvanlara özgü masumiyeti kazanma imkânı ortadan kalkmıştır. İnsan, geri dönülemez bir şekilde "özgürlüğe bırakılmıştır", bundandır ki, her türlü Froydiyen çözüm devre dışı kalmıştır. O andan itibaren artık o ya insan ya da hayvan olamaz. O andan itibaren ancak ya insan ya da gayri insan olabilir.
Sayfa 75
Benlik dedikleri, iç dünyamızdaki kriz yaşayan bir şey değil; sırtımıza damgasını vurmak istedikleri biçimdir. As­lında hepimiz başka yaratıklar arasında birer yaratık, ben­zerlikler arasında tekillikler, dünyanın bedenini oluşturan canlı bedenlerken, kendimizi keskin bir şekilde tanımlanan, tek başına, nitelikler çerçevesinde değer biçilebilir, kontrolü mümkün şeyler haline getirmemizi istiyorlar. Çocukluğu­muzdan beri bize söylene gelen şeyin aksine, zeka uyum sağlamayı bilmek anlamına gelmiyor - ama öyle bir zeka türü varsa bile bu köleliğin zekasıdır. Bizi köleleştirmeyi hedefleyenlerin bakış açısına göre, tek uyum sağlayamayı­şımız, bitkinliğimiz sadece sorun. Uyum sağlayamayışımız ve bitkinliğimiz aslında bize yeni suç ortaklıkları için bir başlangıç, bir buluşma noktası işaret ediyor. Tüm tahrip edilmişliklerine rağmen bu toplumun kendi amaçları doğ­rultusunda oluşturduğu bütün hayal ürünü şeylerden çok daha paylaşıma açık bir manzara ortaya koyarlar. Depresyonda falan değiliz; grevdeyiz!
Sayfa 17 - SELKitabı okudu
Her birimizde, hiç durmadan gelişen ve ancak hayatın büyük altüst oluşlarında sarsılan zekâmız, alışkanlıklarımız ve kişiliğimiz konusunda benzerlikler vardır.
Belki insanlar koskoca yaşamları boyunca yalnızca bir süre için farklı olmaya katlanabiliyor, sonra da yavaş yavaş öteki insanların davranışlarına, düşüncelerine ve duygularına bürünerek durup dinlenmeden kendini tekrarlayan uçsuz bucaksız bir benzerlikler denizinde kaybolup gidiyorlardı.
Reklam
90'ların başında bir İtalyan , Piza Üniversitesi'nden Donatella Marazziti , aşkın bir tür obsesif-kompulsif bozukluk olduğu tezini ortaya atmıştı . Yaptığı araştırmalar aşkın semptomları ile obsesif-kompulsif bozukluk göstergelerinin büyük benzerlikler taşıdığını söylüyor . Hastalar hayatlarını bir noktaya endeksliyor , sürekli aynı olayı düşünmekten kendilerini alamıyordu .
ama akşama doğru yürümekten, ıssız kanallarla, kilise semtleriyle kendi matemi arasında benzerlikler aramaktan hoşlanıyordu.
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.