"Ben de senin gibiyim." dedi. "Her şeyi hatırlıyorum."
Bir saniyeliğine durdum. Her şeyi hatırlıyorsan eğer, demek geldi içimden, ve gerçekten benim gibiysen, o zaman, yarın gitmeden önce ya da tam taksinin kapısını kapatmak üzereyken, diğer herkese hoşça kal demişken, yaşamda söyleyecek hiçbir şey kalmamışken, o zaman, sadece bu kez, bana doğru dön, sadece bir jest ya da sonradan aklına gelmiş bir şey olsa da, seninle beraberken benim için her şeyden değerli olan, o zamanlar yaptığın gibi, yüzüme bak, göz göze gel ve adınla çağır beni.
“Her şeyi hatırlıyorsan eğer, demek geldi içimden, ve gerçekten benim gibiysen, o zaman, yarın gitmeden önce ya da tam taksinin kapısını kapatmak üzereyken, diğer herkese hoşçakal demişken, yaşamda söylenecek hiçbir şey kalmamışken, o zaman, sadece bu kez, bana doğru dön, sadece bir jest ya da sonradan aklına gelmiş bir şey olsa da, seninle beraberken benim için her şeyden değerli olan, o zamanlar yaptığın gibi, yüzüme bak, göz göze gel ve adınla çağır beni.”
"Ben de senin gibiyim," dedi. "Her şeyi hatırlıyorum."
Bir saniyeliğine durdum. Her şeyi hatırlıyorsan eğer, demek geldi içimden, ve gerçekten benim gibiysen, o zaman, yarın gitmeden önce ya da tam taksinin kapısını kapatmak üzereyken, diğer herkese hoşçakal demişken, yaşamda söylenecek hiçbir şey kalmamışken, o zaman, sadece bu kez, bana doğru dön, sadece bir jest ya da sonradan aklına gelmiş bir şey olsa da, seninle beraberken benim için her şeyden değerli olan, o zamanlar yaptığın gibi, yüzüme bak, göz göze gel ve adınla çağır beni."
İranlı annelerin çoğunun aksine, annem benim görücü usulüyle evlenmemin lafını bile ettirmiyordu, ben de elbette buna karşıydım. Aileden birilerinin gizlice onu teşvik ettiklerini biliyordum, onlara göre, benim için iyi bir kısmet aramanın normal olduğu bir yaşa gelmiştim. Ama annem ve ben, evliliği düşünmeden önce ögrenimimi bitirmem gerektiğine inanıyorduk. Annem liseyi bitirmiş, aydın bir hanımdı. Onunla beraberken evlilikten söz açıl dığında benim tek düşüncem, babamdan bana miras kalan, kalben çok bağlı olduğum "Diba" soyadımızı muhafaza edebilmekti.
Demek sen böyle salına salına bensiz gidiyorsun ey canımın canı.
Ey, dostlarının canına can katan,
Gül bahçesine böyle bensiz gitme istemem.
İstemem, ey gökkubbe, bensiz dönme
İstemem, ey ay, bensiz doğma.
İstemem, ey yeryüzü, bensiz durma
Bensiz geçme, ey zaman, istemem.
Sen benimle beraberken
Hem bu dünya güzel bana, hem o dünya
Ben istiyorum ki yorulmadan, yormadan yaşayalım. İçimizde şüphe olmadan sevip sevilelim, beraberken de özgür olunabilsin. İnsanlar birbirlerini “onu neden yaptığını biliyorum” diyebilecek kadar tanısınlar. Kalbinden emin olarak yaşamanın güzelliğini elimizin tersiyle itmeyelim.
“Gene de bir bakıma yalnız sayılırım. Çünkü onlarla beraberken yalnızım, büroda yalnızım, çocuklarımın arasında yalnızım. Bu bana acı veriyor mu? Yalnızlık iyi mi, yoksa kötü mü, bilemiyorum. Bilsem ne çıkar zaten? Hiç önemi yok... “