Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berceste Alıntılar

Berceste Alıntılar
@bercestealintilar
Kitap okumak mı? Yaşam tarzım...
Bazı kişiler henüz benliklerini bulamadıklarını söylerler... Ama benlik, insanın bulduğu değil inşa ettiği bir şeydir. ~Thomas Szasz
Sayfa 80
Reklam
Öteki diye bir kavram, bizim tarihimizin bir neticesi değildir. Bizde insanlar 'öteki' gibi eşyayı çağrıştıran şahsiyetsiz bir tasnife tabi tutulmazdı. İnsanî tasnifler mutlaka insanî bir muhteva barındırırdı.
Sayfa 78
Suçlu bir geçmişi ibra etmek, geçmiştekinden daha büyük bir suç işlemektir. Zira suçluluğu aklamak, masumiyeti mahkûm etmektir.
Sayfa 66

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşk dâvaya benzer; cefâ çekmek de şâhide. Şâhidin yoksa dâvayı kazanamazsın ki!..
Sayfa 16
Herkese merhamet borcumuz var. Ama adalet de dünyanın üzerinde durduğu şeydir. İkisi arasındaki denge şahsiyetin dengesidir.
Sayfa 60
Reklam
Bir kez kendini yitirmiş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Sayfa 69
Ben yankısından kaçan çocuk kendi sesinin. ~Necip Fazıl Kısakürek
Sayfa 45
Kimden kaçıyoruz, kendimizden mi? Bu hayalî bir şey... Kimden kapıp kurtarıyoruz... Tanrı'dan mı? Ne boş vebal... Dünya, Tanrı'dan gafil olmaktır... Dünya, para, pul, kadın, giyim, kuşam, ticaret değildir. Bunu bil...
İnsan kendinden bir şeyler verdiği zaman yükselir, başkalarının acılarına merhamet duymakla zenginleşir.
Sayfa 55
"Daha çok anlat," dedim. "Hoşuna gidiyor mu?" "Çok. Elimden gelse, seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum." "Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?" "Gider gibi yaparız."
Sayfa 157
Reklam
"Seni başka bir biçimde öldürdüm. Yani, seni yüreğimde canlandırarak öldürdüm."
Sayfa 145
"Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek... Ve bir gün büsbütün ölecek."
Sayfa 145
"Portuga!" "Hımm..." "Hep senin yanında olmak isterdim, biliyor musun?" "Neden?" "Çünkü dünyanın en iyi insanısın. Senin yanındayken beni kimse azarlamıyor ve gün ışığının yüreğimi mutlulukla doldurduğunu hissediyorum."
Sayfa 128
"Xururura!" "Ne var?" "Ağlamak kötü bir şey mi?" "Ağlamak hiçbir zaman kötü değildir, budala. Neden sordun?" "Bilmiyorum. Bir türlü alışamadım. Sanki yüreğim boş bir kafes..."
Sayfa 51
Kalp kırıldığı vakit önünde iki yol vardır: yara izlerini hiç kapatmadan yaşamak veya yarasını kapatmanın çaresini aramak. Birincisi onu katı ve duygusuz yapar, ikincisiyse yaralı ve üzgün. Her iki halde de kişi hasardadır ve bir parçası artık ölmüştür.
Sayfa 187
Reklam
"ÖYLE büyük bir acıydı ki, kalbimde kanın hızlı aktığını, nefesimi boğacak gibi olduğunu hissettim. İçime kıymıklar batıyor, bedenimi mengeneler sıkıyor gibiydi."
Sayfa 186
Aceb tali' gibi zannım kararmış kalb-i pür-kasvet Şeb-i deycür-i firkatde eder sad şûr-i matemler -Çuhadarzâde Şâkir (Yaslı kalbim de tıpkı talihim gibi kararmış olsa gerek ki ayrılığın kara gecesinde çığlık dolu matemlerin haddi hesabı yok.)
Sayfa 168
Kurtulan bir kalp için aşk hem azık hem gıda; hem dert hem devadır. Aşk bir ağaç olsa, gönül o ağacın gövereceği toprağa döner; aşk bir özne olsa, gönül sıfatı; aşk sıfat olsa gönül öznesi kesilir. Aşk gök olsa, gönül yere evrilip onun yağmasını bekler. Gönül bir maden ocağı, aşk bir cevher; gönül kandil, aşk nur veya alev... Gönül göklere dönse, aşk güneş yahut şimşek... Gönül bir küheylan, aşk bir süvari, aşk bir inci, gönül sadefi. Gönül bir bahçe, aşk çiçeği, gönül...
Sayfa 167
Ve nihayet sekizinci kademe "aşk"tır. Aşk; sevilende son hücresine kadar yok olma yahut son hücresine kadar her şeyiyle -sarmaşık gibi- sevgiliyi kuşatma demektir. Aşkta ölçü, yok olmaktır. Aşkta âşık yoktur, sadece maşuk vardır. Onun için aşk, tek kişiye aittir. Çünkü aşkta, âşık kaybolmuştur, artık kendinde değildir, idrakten âcizdir. Bu noktada maşuk da âşıktan ayrı değildir. Kulun Allah'ı sevmesiyle Allah'ın kulu sevmesi buna benzer. Aşkın bu son merhalesi bir kadınla bir erkek arasında bile olsa büyük bahtiyarlık ve mutluluk sebebidir.
Sayfa 160
Aşkın yedinci kademesi, "vâleh"tir. Yani dostu seyrederken kendinden geçme ve dostu her şeyi ile seyretmedir. Leylâ'nın aşkı gibi. Okumak için açtığı kitabın sayfasında, ferahlamak için baktiğı mehtabın üzerinde, aydınlanmak için yaktığı mumun alevinde sevgilinin yüzünü görüyordu. Vâleh, bir mahlûka baktığında ilahî kudretten başka bir şey görmeyen erenlerin kademesidir. Kana kana şarap içenin sarhoşluğuna benzer ve "aşk şarabı" dedikleri işte bu kademenin tecellisidir.
Sayfa 159
'Cânı cânâna teslime hazır değilsen, Sakın kimseye aşktan bahsetme...'
Sayfa 233 - H yayınları
Reklam
Ne zaman bırakır insan, "içine" konuşmayı? Kaç aşk sonra çözer bulmacayı?
Sayfa 196 - Parantez
Aklın yolu bilgiye, kalbin yolu bilgeliğe... Ya sen yolcu?
Sayfa 17 - Turkuvaz kitap
Bahar, vazifesini yaza devretmek üzere. Gelirken karşılayamadık, bari giderken uğurlayalım. Son bir gayretle.
Sayfa 84
Dünyayı insandan/ kendimizden ibaret sanıyoruz. 'Bütün canlılar' ifadesi dilde kalıyor, kalbe inmiyor.
Sayfa 83 - Profilkitap
Kendimi, kendi varlığımda mahpus yaşamaya mahkûm bırakan hükmü bozmak için ne çok gayret sarf ettim! Ruhun bütün iştahıyla uzun zamanda beslenmiş ümitlerimin bir anda nasıl yok olduğunu anlıyorsunuz, değil mi?
Sayfa 14 - Sonsuz