Lisede Sophokles okuduk, klasik Türk sanat musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki Sinan Leo nardo'dan önemsiz, Mevlana Dante'den küçüktü, Itri ise Bach'ın eline su dökemezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk, ulusal bileşim arama yerine hazır bileşimleri aktarmak hastalığımız tepmişti, o kadar ki İkinci Dünya Savaşı sonrasında batılı emperyalizmin örgütlü politikasını uygulamaya kendiliğimizden talip olduk. Stalin ve Beria da, haksız ve ahmakça istekleriyle bunu kolaylaştırdılar.
Oysa, bir kere yaptığımız batılılaşmak değildi, ikincisi batı bizim sandığımız gibi değildi, üçüncüsü batının ulaştığı yer özenilecek bir yer değildi.
Göğüs kafesimde canımı acıtan bir şeyler var
Bir kuş var sanki
Uçmak için durmadan çırpınıyor kanatları
Bilmiyor oysaki uçmayı
Didiniyor, dolanıyor içimde
Faydası yok uçamıyor.
@mehmetbk17
Lisede Sophokles okuduk, klasik Türk sanat musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki Sinan Leonardo’dan önemsiz, Mevlana Dante’den küçüktü, Itri ise Bach’ın eline su dökemezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk, ulusal bileşim arama yerine hazır bileşimleri aktarmak hastalığımız tepmişti, o kadar ki İkinci Dünya Savaşı sonrasında batılı emperyalizmin örgütlü politikasını uygulamaya kendiliğimizden talip olduk. Stalin ve Beria da, haksız ve ahmakça istekleriyle bunu kolaylaştırdılar.
Oysa, bir kere yaptığımız batılılaşmak değildi, ikincisi batı bizim sandığımız gibi değildi, üçüncüsü batının ulaştığı yer özenilecek bir yer değildi.
Beria uzağım senden
Görmek istiyorum seni
Görünce nasıl dayanırım bilmiyorum
Ölürüm belki de seni görünce karşımda
Kalbim çarpar hızlıca, dakikalar saniyelere dönüşürken
Saatler zamansızlık haline çalarken
Düşerim ayaklarına
Sarılırım sana(koca bir yalan)
Yanımdayken bir gün olsun
Seni incitirim diye sarılmamış ben
Ansızın seni karşımda gördüğüm bir vakit
Sana nasıl sarılabilirim
Üstelik seninle ayrılmışken
@mehmetbk17 🍂🍂
Kitabı almayı düşünen ve alan arkadaşlara bir uyarı ile başlayalım. Söz konusu eser, iki farklı başlıkla aynı yayınevinden basılmış. “Rus Kıskacı” başlıklı Aralık 1985 baskısının içinde “Bu kitabın ilk baskısı (Haziran/1984) “Şifre” adıyla yayımlanmıştır.” notu düşülmüş.
Ben farklı tarihte aldığım ilk kitabın içindeki bu notu okumadığımdan hata
| Kar Tanesi ~ Dilara Büyük |
.
Sevdanın Türlü Yüzü serisinin üçüncü kitabı olan Kar Tanesi’nin yorumuyla geldiiim. Buğra’nın hikayesini çok merak ettiğimi diğer iki kitabın yorumunda bolca söylemiştim ve şu an kitap biter bitmez bu yorumu yazıyorum ve gözlerimde halâ yaşlar var
Ailesindeki her bir üye büyük imtihanlardan geçip olağanüstü aşklar
Gözlerimin değdiği her yerdeydin.
Yanımda.
Yahut camımın, canımın kenarında.
Ama şimdi uzaksın bana; dokunmak şöyle dursun, selam dahi veremeyeceğim kadar uzakta.
Hayır, hayır mesafeler deme Beria.
*Solları uzak olmayan insanların, yollarının uzak olması mühim değildir.
Hatırla.
Binlerce kilometre öteden sarılmıştın bana.
Hatırla.
Uzaklık bir sorun Beria.
Ama ölçülebilenleri değil asla.